İftar Lokması | Regaib kandil sohbet1 | MÜBAREK ÜÇ AYLAR | ERBAIN-40.GÜN NIYAZI | HZ HÜSEYIN CAN ASI | Muharrem sohbet 28 | Muharrem sohbet 27 | Muharrem sohbet 26 | Muharrem sohbet 25 | Muharrem sohbet 24 |

KATEGORİLER

ANKET

YORUMLANANLAR

 
 
 
Toprak Hadisi
 
 

24/05/2009

İmam Muhammed Bagır Aleyhisselam şöyle buyurdu: Bilin ki gerçekten de Allah-u Teâla, tahir ve tayyip olan bir arz (toprak) yarattı. Ve orada şirin, zelal (berrak) ve içmesi yumuşak ve hoş olan bir suyu o topraktan coşturdu ve bizim velayetimizi ona sundu ve o toprak da velayetimizi kabul etti. Sonra o suyu o toprakta yedi gün cari etti (akıttı). Yedinci günden sonra bu suyu kendi mekânına geri çekti (toprağa). Sonra bu toprağın en temiz ve en değerli kısmından bir miktar aldı ve onu Eimme (Ehli Beyt) Aleyhimusselam’ın toprağı olarak karar kıldı. Ve sonra bu toprağın en aşağı kısmından bir miktar aldı ve bu topraktan bizim şialarımızı ve muhiplerimizi, bizim toprağımızın fazlı sayesinde yarattı. (bizim toprağımızın hürmetine). Eğer toprağınız kendi halinde kalsaydı, nasıl ki bizim toprağımız kendi halinde kaldı, siz ve biz aynı olurduk. Ravi arz etti: Yebne Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem bizim toprağımız neyle karıştırıldı? İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Allah-u Teâla tuzlu, pak olmayan, murdar (pis) ve kötü kokulu bir toprak yarattı. Ve sonra acı, tuzlu ve kokuşmuş bir suyu o topraktan coşturdu. Ve sonra azameti Celil olan Emir-el Muminin Aleyhisselam’ın velayetini ona sundu, ama o kabul etmedi. Ve sonra bu suyu onda yedi gün akıttı. Ve sonra o suyu da kendi kaynağına geri gönderdi. Sonra bu pis kokulu habis toprağın en aşağı kısmından bir miktar aldı ve bundan küfür önderlerini tagutları ve facirleri yarattı. Daha sonra bu toprağın geri kalanını sizin toprağınızla karıştırdı. Eğer onların toprakları kendi haline terk edilip sizin toprağınızla karıştırılmasaydı, onlar asla salih bir amel işlemezlerdi. Emanetleri asla sahibine iade etmezlerdi. Şehadeteyni (iki şahadeti) asla demezlerdi. Oruç tutmaz, namaz kılmazlardı. Zekât vermez, hacca gitmezlerdi. Ve yüzleri de asla size benzemezdi. Ey İbrahim! Mümine Allah-u Teâla’nın düşmanlarından birinde güzel bir suret görmesinden daha ağır bir şey yoktur. Ama mümin bu suretin kendi suretinden ve mizacından olduğunu bilmiyor. Ey İbrahim! Ve sonra bu iki toprağı birinci suyla ve ikinci suyla karıştırdı. O yüzden görürsünüz ki, bizin şialarımız ve muhiplerimiz faiz yerler, zina ederler, livat ederler, hıyanet ederler, şarap içerler ve namazı terk ederler. Zekâtı vermezler, hacca gitmezler. Bunların hepsi bizim düşmanımız olan nasibinin cinsinden ve mizacından ve müminin toprağının onun toprağıyla karışmasındandır. Ve bu nasibi olan düşmanda zahitlik ve ibadet olduğunu görürsün. Namazda süreklilik vardır ve namaza önem verir. Zekâtı verir, orucu tutar. Hacca gider, cihat eder, hayırlı ve iyi ameller yapar. Bunların hepsi müminin toprağından, cinsinden ve mizacındandır. 

Müminlerin ve nasibilerin amelleri Allah-u Teâla’ya arz olunduğunda, Allah-u Teâla şöyle buyurur: Ben, Adlim (adaletin kaynağı) ve asla sitem etmem. Ben, Munsif’im (insaflı) ve asla zulüm etmem. İzzetim’e ve Celalim’e ve mekânımın yüceliğine and olsun! Nasibinin toprağından, mizacından ve cinsinden olan bir günaha mümin mürtekip olduğunda, ona asla zulmetmem. Bütün salih ameller müminin toprağından ve mizacındandır. Müminin mürtekip olduğu reddedilmiş kötü ameller nasibinin toprağından ve mizacındandır. Allah-u Teâla, her amelin kendi aslına cevherine (kaynağına) geri dönmesini emreder. Allah-u Teâla, yarattığı kullarından daha çok âlimdir, kullarına. Ey İbrahim! Burada bir zulüm, sitem ve düşmanlık görüyor musun? 

Daha sonra İmam Aleyhisselam şu ayeti buyurdu: Dedi ki: Allah korusun, eğer malımızı yanında bulduğumuz kişiyi tutmazsak o zaman biz zalimlerden oluruz. Yusuf- 79  Ey İbrahim! Güneş doğduğunda ve ışığını dünyaya yaydığında; ışık güneşten ayrı mıdır? Yoksa güneşle birleşik midir? Güneşin ışığı doğudan batıya kadar ulaşır ve sonra batığında ışık ona geri döner. Böyle değil mi, ey İbrahim! İbrahim arz etti: Evet, ey yebne Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem. Sonra İmam Aleyhisselam buyurdular: İşte böyle her şey kendi aslına, cevherine ve kaynağına geri dönecek. Kıyamet günü olduğunda, Allah-u Teâla, nasibilerden müminin toprağından, mizacından ve cinsinden olan şeyleri ve bütün salih amelleri çekip alacak ve mümine iade edecektir. Aynı şekilde müminlerden nasibinin toprağından, mizacından ve cinsinden olan şeyleri ve bütün kötü ve reddedilmiş amelleri alıp nasibiye iade edecektir. Ve bu iş adaletin ta kendisidir! Şüphesiz Allah, adildir ve isimleri de mukaddestir. Ve sonra Allah-u Teâla, nasibiye buyuracaktır: Sana zulüm etmiyorum. Bütün bu habis ve çirkin ameller senin toprağından ve mizacındandır. Ve sen bunlara, daha evlasın (yakın, layık, uygun). Ve bütün bu salih ameller, müminin toprağından ve mizacındandır. Ve mümin bunlara daha evladır. 

İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Bu gün herkese kazandığının karşılığı verilecektir. Bu gün zulüm yoktur. Şüphesiz Allah, çabuk hesap görendir. Mümin- 17  Burada zulüm ve sitem görüyor musun, ey İbrahim! İbrahim arz etti: Hayır, ey yebne Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem. Belki burada üstün ve yüce bir hikmet, adalet ve açık olan bir beyan görüyorum. Daha sonra İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Ey İbrahim! Kur-an’da olan ayetlerle bu manayı daha fazla açıklayayım mı? İbrahim arz etti: Evet, ey yebne Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem.  

İmam Aleyhisselam şöyle buyurdu: Pis ve habis topraklar, pis ve habis olanlar içindir. Pis ve habis ruhlar da pis ve habis topraklar içindir. Tayyip ve temiz olan topraklar tayyip ve temiz ruhlar içindir. Tayyip ve temiz olan ruhlar da temiz olan topraklar içindir. Onlar müşriklerin dediklerinden beridirler. Onlar için mağfiret ve kerim olan rızklar vardır. Nur- 26 

Ki, Allah, pisi temizden ayırsın ve pis olanı üst üste koyup hepsini bir yığın haline getirsin ve topunu cehenneme koysun. İşte bunlardır, hüsrana uğrayanlar. Enfal- 36   Ve sonra İbrahim şaşkınlıkla arz etti: Subhanellahil Azim. Anlayan için bu ne kadar da açık bir beyandır. Kalpleri tersine dönmüş bu mahlûkat onun marifetine karşı ne kadar da kördürler. Daha sonra İmam Aleyhisselam buyurdular: Ey İbrahim! Kuran’dan, ayetlerle, bu manayı daha fazla açıklayayım mı? İbrahim arz etti: Evet, ey yebne Resulullah Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem.

İmam Aleyhisselam buyurdular: Allah-u Teâla ayetin de şöyle buyuruyor: Allah-u Teâla onların kötülüklerini iyiliğe çevirir. Allah, Bağışlayan ve Rahim olandır. Furkan- 70  

Allah-u Teâla bizim şialarımızın kötülüklerini iyiliğe ve bizim düşmanlarımızın iyiliklerini kötülüğe çevirir. Allah istediğini yapar ve irade etiği şeye hükmeder. Allah’ın hükmünü ne kimse değiştirebilir ne kazasını geri çevirebilir. Allah-u Teâla’nın yaptığından sorulmaz. Belki, onlardır sorguya çekilecek olanlar. Ey İbrahim! Bu hadis, gizli olan, batini bir ilimdir ve hazinenin sırlarından bir sırdır.  

Kaynak: Tefsiri Nur-us Sagaleyn, Kelimet-ul Meknune

 

11697 kere okunmuştur.

Yorum Ekle

Yazdır

YORUM LİSTESİ

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

n

18/11/2011 - 09:01 SEYYID TICANI VE KIZILDEDE

n

24/05/2009 - 15:46 Hutbet-ul Beyan

n

24/05/2009 - 15:37 Kerbela Tiyatrosu (Arapça)

n

24/05/2009 - 15:35 Başarılı Mücadele ve Aşura Kıyamı

n

24/05/2009 - 15:27 Aşura Kıyamının Manevi ve Ahlaki Cilveleri

n

24/05/2009 - 15:17 İmam Hüseyin'in Arafat Duası

n

24/05/2009 - 14:59 İmam Ali Aleyhisselam'ın Faziletleri

n

24/05/2009 - 14:39 Toprak Hadisi

n

24/05/2009 - 14:37 Marifet Hadisi

n

08/08/2008 - 19:44 Hz. Mehdi'nin Doğum Günü Programı

n

26/06/2007 - 16:21 Hz. Zehra'nın Mübarek Veladetleri Kutlu Olsun

n

19/06/2007 - 01:03 İmam Hamanei ve Hz. Zehra'nın Eza Meclisi (foto-video)

n

17/06/2007 - 15:48 Hz. Fatıma'tüz Zehra'nın Mübarek Veladetleri Kutlu Olsun
 

YAZARLAR

ÇOK OKUNANLAR

Tasarım
  Tasarım : Networkbil.NET

Ana Sayfa  |   İletisim

@2008 kizildedem.com