AŞK PERESD OLDUK ÖZ GEÇMİŞİM GELCEĞİM
Ezeli ervahda Ruh idim, geldim, Ol bu gezegende elbise giydim, İnsan olub ete kemiğe büründüm, Daha adı konulmayan bir sabi oldum Ruhum bedende serpilib gelişti, Nice demlerde Hakla bilişti, Aslını bulmak için her dem söyleşti, Sabilik,gençlik taliblik sürecim oldu Arz üzerinde nice seyranım oldu, Nice maddi, manevi sofra sunuldu, Kulağımıza birçok nutuk okundu, Şükrenlillah insanı kamile secdemiz oldu İkrar verib insana olduk hamile, Mevlanın lütfuyla Şahımla geldim dile, Habibi hüda ile canlı kabede, Finefathu sırrıyla kemlat bulduk Öz geçmişim geleceğim Allah’dır Allah, Sıfatlanıb görünen Muhammed, Mustafa, Sahibi kudretllah Ali Haydar Mürteza, Gerçek Ailemin ismi Ehlibeyd oldu Memleketim mekanım gönüldür gönül, La mekan ilinden nutku Hak söylenir, İnanç ikrar dosdluk ile Hakikat bilinir, Gayrı yok, ruhumuz Dosd ile huzur buldu Anam babam,Hak, Muhammed ,Ali, Burcum Aşk’dır, ilim la mekan ili, Evrensel söyleşim;Gönüller dili, Varlığım cümle mevcudatın öz dili oldu Doğumum Hak’dan,ölümüm Halved, Seyranım seyrullah; dosd ile ülfed, Sorma gayrı kimliğimi ey nadan insaf et, Özüm Hak, varlığım mutlak Dosdla cem oldu Şimdi Muhammed Nebioğlu söylenirim dillerde, Kızıl dede sürecim vardır Hak Gönüllerde, Irkım, mesabim, meşrebim hala merak edenler de, Hitabullah dan nida. Evvelim Aşk,Ahirim Aşk oldu Aşk’dan geldik, Aşk olduk, Aşk’la seyirdeyiz, Aşk lisanı ile Aşk’la niyazlar ederiz, Ne doğduk, ne öldük, ne geldik, ne gideriz, Anı daim Hak ile Hak Aşkperest olduk
GÖNLÜ KABE YÜZÜ KIBLE
Gadirhumda okunan Hakkın sedası, Okuyan, ümmetin Muhammed Mustafası, Varisi kılınan şahıgeda Ali Mürtezası, Kur’an ile sunulan mevlamız vardır Cümle doğruluğu tasdik ettiren, Yirmiüç yılı bir bir dile getiren, Olana olmayana şahadet ettiren, Tenezülen sıfatlanan Habibi Hüdamız vardır
Ben kimin mevlası isem, Ali de mevlası, Bir gömlekten çıkan sultanlar başı, Yedi iklimde okunacak Şahlar Şahı, Varisullah Haydarı kerrarımız vardır
İnsan olana dır okunan veda hutbesi, Vicdanlardan gitmeyecek Resulün sesi, Her dem nazarı ilahisi, sıcak nefesi, Yolumuza tek ışık olacak Ehlibeytimiz vardır
Çar yarı güzinimız Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin, Ehlibeyd’den gayrı yol yoktur ha bunu bileydin, İnsanlık vicdan kaldıysa Hatice Ana ile Hakkı söyleyin, Allah’ın duyanlara tevella teberra açık beyanı vardır
Şahadet ederim Allah bir Resul Hak dır, Ali Şahım varisullhı nebi mutlaktır, İslamın İmanın şartı Ehlibeyd-i Mustafadır Aşk ile dile gelen şahadetimiz vardır
Nebioğlu kıbkızıl Ehlibeyd perestim, Hak’dan aldık nutku Dosdlan söylerim, Ehlibeydsiz dini, imanı ikrarı neylerim, Gönlü kabe yüzü kıble olan Sultanımız vardır
MUHAMMEDİLİLERDENİZ
Allah bir Hak Muhammed Ali dir nutkumuz Muhammedi sevdasıyla coşar yanar Aşkımız Ali Aba ya firkayı naciye gönül vermişlerdeniz Cümle mevcudla bir can olan Muhammedi lerdeniz Ehlibet katarındanız Hakla seyran ederiz Gönül yolcularındanız Aşkla Dosda gideriz Evrensel birliktir çağrımız duyanlarla zevkteyiz Ummana akan ırmaklar misali Muhammedilerdeniz
Neden sorarsın bilmem buna memleketim Süreta Evrenliyim ben bil ey kardeşim Vechi Ademde Dosdu Hak la birleyen Hak ile Hakla olan Muhammedilerdeniz
Doğduğum yer mi?bir sultanın Gönlünde Memleketimmi yeri özde la mekan ilinde Bitmeyen name oluruz Hak Dosd dilinde Özden öze akan Muhammedilerdeniz
Hattı zatında meshep beşreb nedir bilmeyiz Irk din iman kaydına ey can asla girmeyiz Her bakışta gördüğümüz Hak Hak kı söyleriz Sınırsız evrensel olan Muhammedilerdeniz
Gaflet ile suretlere bakıp aldanmayalım Suyuzan kılukal ile Hak dan cüda olmayalım Ey hadimi el fukara Mısri sözü uzatmayalım Sureta Nebioğlu özde Hak Muhammed Ali lerdeniz
YAKIYORSUN BİZİ SEN
Yakıyorsun bizi sen Aşkı muhabbetinden Yudum yudum içeriz,her zerrede varsın sen Netsin mecnun dünyayı,olmayınca leylası Kulda muhabbetmi olur,görülmezse kıblesi
Kaba kavseyin dedin,Aşkı bize bildirdin Hemen cilveye girip,bin bir hicab büründün
***********************************
Araya dağlar koyup,Ferhad ile deldirdin O dağın eteğine,kabe kavseyn indirdin Böyle bir devranı Aşk,başlattın Adem ile Karşına koydun Havayı,O yasak meyve ile Tahammülün sınırı,faş olunca o demde Bitmez muhabbet doğdu,kabe kavseyn sırrıyle
Gün geçtikçe bu Adem,eriyor bak dem be dem Nebioğlu Aşığın var,ol kapuda bekleyen
16-12-1981 Konya ve Akşehir
BİRİ ALLAH BİRİ MUHAMMED BİR ALİ DİR
Bu alemde üç şey vardır temeldir; Biri Allah bir Muhammed Ali’dir Üç şey varki vazgeçilmez anlardan; Biri Fatıma Bir Hasan Hüseyindir
Yoğrulurken ol cemalde yoğrulur, Ol cemi dem ki Fatima’dan Görülür, Bir sırrı Aktes ki Ehli beyt’e çözülür, Biri Aşk ki bir muhabbet sevgidir
Olmaz ise Aşkı var olmaz Adem, Muhabbet ki Aşk’ı doğuran neden, Ey Nebioğlu geçiver gayrı sevgiden, Ehli beyt’dir Fırkayı naci’yi var eden
11-3-1970
SEVİN CANLAR SEVİN
Sevin canlar birbirinizi Dostça sevin, Sevin canlar birbirinizi varlıksız sevin, Sevin birbirinize hasret kalmışçasına, Sevin sevenin hasretiyle yanmışçasına
Takın bu rumuzu Hakk’ı hattı kaşına, Sevin,sevilin; bakmayın cinsine,yaşına, Ayna olmuş sevgi rumuz bu kelam, Sevmek sevilmek vaktidir bulunduğun dem
Sevgi mahsulüdür bak etrafına bu alem, İlki onlar yaşamış Havva Ana-Baba Adem, Güzel canlar yiğid ninem,sen Dedem, Bakma zamana sevmek sevilmek vaktidir bu dem
Hu Erenler Hu canlar bildirilsin bilelim, Nebioğlu Fakirinim ne haddime diyeyim, Bir Yunus’u canda canan oldu bilelim, Ol mabede tek eser sevelim sevilelim
27-8-1983
MEDED YA ŞAHIM ALİ
Aşkı yarenin merhemidir Şahı Ali, Müşkilatı derdimende çaredir Şahı Ali, Her ne ki var bu alemde O’nsuz olmaya, Kande baksan görülen Hak yüzüdür Şahı Ali
Düşmüş aşkı Nebioğlu’nun gönlüne Şahı Ali, Ol alemi ihate kılsın gönüllen Şahı Ali, Biz kemteri acizi sorarsalar;nice dosddur, Ol Şahı Haydar’ın bendesi naçar Muhammeddir, Kızıldeliye Medet Mürvet senden Ya Şahım Ali
NOKTAYI KÜBRA
Bir noktayı kübra demişler ana, Ol nokta ile erenler bulmuşlar sefa, Gelinmiş bu deme O’na kanmaya Her şanda başka özde mihrabım Nokta
Olmazsa mihrab,tuzsuz dünyadır, Tadılmazsa bu mihrab,tatsız meyvedir, Anlaşılmaz mı ki Dosd cilvesindendir, Bir mihenk taşı mihrabdır Nokta
Dünya dönüyor denince nazar eyledim, Gördüm ki bu alemde dönen dönene, Vardım Dosd kapısına sordum bilene; Dedi dönmekten maksad mihrabdır Nokta
Kim sana baş eğmez;ey koca mihrab, Kimi taşta kimi canda kimi cananda, Sırrın sırrımda Hakikatin canda, Vazgeçilmez tek kaynaksın mihrabım Nokta
Esfelisafiline gittim gördüm ordasın, Yine ol meclisde başta Sultansın, Vardım Dosd evine orda da mihmansın, Açıldı şol cemalin gördüm mihrabsın Nokta
Aradım aslını,neslini sordum, Geldiğin La mekan iline gittim, Ol Dosd ile Hakikatine yettim, Baktım ki secdede Mihrabsın Nokta
Ey Mihrablar mihrabı sen neymişsin sen, Kiminin kıbleyi cananı kimine elem, Nebioğlu Fakirin de her zerredesin, Döndürdün başımı Mihrabım Nokta
19-5-1988
YARADILIŞIM
Bir zamanlar afaklarda uçuşan zerrelerim, Toprağa ışınlanıp süzülü verdik, Bekledik bilmem nice haylı zamanlar, Seyrimizde hep atomlar koşuşu verdik
Bir boşluktan deryaya aktığımızda; Bekleşirken afakın sevdasıyla dolaştık, Bir el,bir nida ile afaka yollandık, Sıramız ne zaman gelecek diye baktığımızda
Renksiz,şekilsiz,sessiz bir huruf idik, Bu alemin aşkıyla bir şekil giydik, Şekilden şekle,renkden renge girerken Bir Pazar yerinde asıl adımızı bildik
Her demde o Alemin aşkıyla piştik, Bu alemin deminde olduğu gibi Donduk,kaynadık,yandık,yakıldık Yepyeni bir alemde bulduk eskisi gibi
Bu alemde biraz daha yoğun ellerden geçtik, Biraz değer,alaka,izdiham gördük, Temizlendik,yandık,yıkandık; süt gibi ak olduk Varlığımızı ispat için ak minareden gönülle yettik
Yolculukta sayısız bir ordu olduk, Vardığımız yerde divana durduk, Bir mahşer misali korkuyla sevinç içinde Sıramızı bir damla gözyaşıyla duyduk
Sevinç nağmeleriyle raksa durduk bu demde, Mutlu,sevinçli idim geldiğim bu evde, ‘Artık varlığımı ispat zamanı geldi’diyerek Vurmaya varlığımı duyurmaya başladık bir sultanla
Burada şekillenip renklendim bir zaman, Vaktaki bir nida olundu ,tamam çık oradan, İnce,uzun bir yola girdim; hayli uzun ve sessiz Bir darbe göz yaşıyla selam verdik emsalsiz
Her kucakta Muhammedim diye sevildim, Aşkı muhabbet,süt,bal ile geliştim, Bir debdebeki sürdü sefa ta ki nida duyunca ‘Ey insanoğlu ;kimsin;nesin?’ diye bakınca
Biti verdi bunca seyranı sefa, Doğuverdi bu alemde bir ben,bir Mevla, Bir cihattır aldı yürüdü birden, Ayrılıverdik sefa hanemiz beledileminden
Ayrılık ne zor imiş,ey yüce Mevlam Bu alem öylesine alemki eylenmez karar, Gelmiş gitmiş nice peygamber,evliyalar Beledeleminden gayrısı özüme geliyor dar
Yırtıp kefeni doğmak tekrar senden, Ne gelirse bu alemde insana gelir benlikten, Vazgeç ey nefis,gel geçiver artık kemlikten, Aslıyetin çok uzak değil,yeterki hu deyiver birden
Salınmışken seyranımız bir hoşdu, Özden koptukça koptuk,gönül sessiz boştu, Gidilmesi zor,heryer karanlık;yollar yokuştu Dönmek aslına,özüne kavuşma özlemi coştu da coştu
Çarkı devran dönerken alemim, Zahir,batın dört anasırda derbederim, Şeriat,tarikat,hakikat zikri hep benim, Dönüverdik derken her dem oldu ben senim
‘Alemi ervah,alemi berzah’ derken, Seyranımız oldu her demde sana gelirken, Bazen gül,bazen gülistan,şen şakrak,bazen diken Sonunda sana kavuşmak,her şey güzel seninlen
Bitiverdi dedik artık bu demde seyranımız, Bildik ol Dosd kapusunda hu olmuş bir kuluz, Yepyeni bir kapı ki açılıverdi Cemaliyar, Ey Nebioğlu fakiri,şimdiden gayrı seyranımız var
09-05-1988
ÇÖZÜLMEZ BİLMECELERİ
Çözülmez bilmeceleri, Çözdüm insan gözlerinde Susamışken sevgiye canım, Kandığım senin leblerindi
Haydar haydar leblerindi
Seyreylerken bu alemi, Hayretimden bir hoş oldum Gelince göz göze senlen, İçenlerden bin beter oldum
Haydar Haydar bin beter oldum
Hasretimi,hayretimi, Aşkınla gidermek dilerken, Gözlerinde daldım canan, Kendimden kaçmak isterken
Haydar Haydar kaçmak isterken
Gönül bahrinde söndü; Volkan gibi kaynayan Aşkın cana melhem oldu, Gitti Nebioğlunda kalan
Haydar Haydar nebioğlunda kalan
09-03-1986
DÖKÜLMÜŞ ZÜLÜFLER
Dökülen zülüflerden görünen, Karanlığımı yaran bir güneştir can Efalin sıfatın afakta her an, Doğan bir muhabbet kaynağıdır can
Bağlanmış katmer katmer her yanım, Bir volkan misali kaynıyor kanım, Döndükçe döndüm bir semazanım, Dönen döndüren sensin ey kıblegahım
Binbir pare oldum zerrelerim her biri bir yanda, Aşkınla kıpırdıyan bir hayad var canda, Bir garib Nebioğluyum bak secdegahta, Vuslatı rahman diye bir niyazım var
29-07-1987
NEBİOĞLU GÖRÜNÜRÜM BU DEMDE
Bu gün alem içe seyran Açılır Dosddan ey canlar, Her yüzden didar görünür, Bu Fakire heman canlar
Taşar gönül hiç eksilmez, Dışardan seyretmekle görülmez, Karıncaleyin yürümekle varılmaz, Alem içre seyran kardaş
Yükselirim bir rengim yok, Görünürüm bir ismim yok, Var olurum bir bilenim yok, Bu demde Nebioğluyum kardaş
15-06-1986
ALEM BENEM SEYRAN BENEM
Girdim baktım Dosd bağına, Bağı benem,gülü benem Seyreyledim alemleri, Alem benem,seyran benem
Benem;her ipte oynayan daim, Benem;her zerrede kaim, Benem;alemlerde sayim, Kuşatılan afak benem
Benem benlik,içindeki ben Benem kainat,benem evren Benem seven,benem sevilen Aşığa maşuk görünen benem
Küfre burhan olurum,küfr içinde Abid mabud olurum,zahid evinde Hüccaca rehber olurum,kabe seyrinde Arafatta vakfeye durdurtanım ben
Benliğim Hakkın,mansur benliği Benliğim Habibin mahbubu,içtenliği Benliğim,cümle pirler sermesdliği Dolduran,nuş eden Aşkı Meşkim ben
Ben ben dedikçe,maksut bilinir Ben ben dedikçe,matlub görünür Ben ben dedikçe,Nebioğlu yok olur Her dem Baki olan Mevla der ben
01-01-1989
VASİLİ YAR OLMAYA
Vasili yar olmaya,terk-i can gerekir Aşk ile herdem,anı zikretmek gerekir Nadan ile kesretten,Sıtkı nedamet ile Bu yola canı cananı teslimiyet gerekir
Ol yokluk şehrinde,varlığın ismi yok, Gidilemez yare,her şey tamam karnı tok, Olsaydı olmaz idi;azdan az olurdu çoktan çok, Vasilillah olmaya,gayridan üryan gerekir
Kesret şerabın varlık başın döndürür, Kaf dağının ateşi Aşkı muhabbeti öldürür, Hesaplama can,varlığın nice ömür götürür, Vasili cemal olmaya bir dem hu gerekir
Ol cemal demine nice canlar hasret, Gidilmeye tek engel;varlık ile kesret, Yeter ey Nebioğlu artık sen de hicab et, Açıldı cemal yar,gayrı Hakla vuslat et
07-04-1988
GEL SENDE BEN GİBİ BİTAB OLALIM
Müştak oldum bugün gönül rahına, Ilka hitabına gel mashar olalım Nutku ilahiden gelen yakışır şanına, Ademiyet sırrında gel üryan olalım
Cümle alem sanıram kasdedecek canıma, Revan olmadan alemden,canda canan olalım Ahadiyet demi vuslattır kerem kanından Hu de ey aziz canım,ilmi ledüne varalım
Aklım mamat oldu,kalmadı kararı takatim, Vuslatını çok görme bizlere aziz Sultanım Bu gün erişti Nebioğlu canına hitabın, Gel sende,ben gibi bu demde bitab olalım
SEN BENSİN BEN SENİM
Nuş eyledik yar ile badeyi dem be dem, Kalmadı alemimde senden gayrı gönlümde elem Geri dönmek nafile,koptu kıyamet vuruldu kellen Bir sırrı aktessin ki tutuldum,bilmem sana ne desem
Lisanım lal, gönlüm feyzinle berraktır canan, Hiç kalır gönlüme göre,dışta patlayan volkan, İstediğin bir candı; ne can kaldı, ne canan Bir mabedi mukaddessin,gayrı sana ne desem
Ummanı asırlardır ağıdımla doldurdum, Açıldıkça cemalin ol deryayı coşturdum, Tüm zerreler nasib alsın diye sinende yudum, Kabe kavseynsin güzelim, bilmem gayrı sana ne desem
Seni tarife kalkmak mı, işte benim aczimdir, Yazdıran coşturan Kızıl deli Nebioğlunda feyzindir, Bundan gayrı mecnunsuz Leyla, Leylasız mecnun gibidir, Sen bensin ben senim efendim,bilmem gayrı sana ne desem
01-03-1989
MERHABA EY SEVGİLİ
Merhaba ey sevgili seninleyim bu dem Karşımda öyle bir alemsinki,nedir bilemem, Sanki kahrın yağmur gibi yağıyor desem, Oysa gülen yüzler rahat bir hayat sonunda bu dem
Sözler bir başka gelmeye başladı kulaklara, Bir başkasın ey sevgili sergilenirken gözlerde, Açtım ellerimi semaya tüm evren kucaklarda, Öyle bir alemsinki,taht kurmuşsun gönüllerde
Vaz geçmek mümkün mü bir dem olsun senden, Düşürmek unutmak ne mümkün efendim ismini dilden, Sorun enfusta afakta sevenden sevilenden Kurtulmak mı;oysa gittikçe eriyorum canan senlen
Sen bensin,ben senim sevdiğim bu iklimde Ne senlik ne benlik kaldı inandım bu tende, Şeş cihetten zahir oldu cemalullah bu demde, Nebioğlu fakirini arıyorum.ey Dosd kim bilir şimdi nerde
10-12-1989
ZATINDAN MEŞK EDERKEN ALEMİ
Zatından meşk ederken alemi, Bir hoştu cümle seyranımız Ol cemelde yaşanırken Aşk demi, Tarife sığmaz ey can hayretimiz
Kenetlenmiş bir beden idik seninle, Noldu birden nedir bu korku bende, Bu aşığın Feryadını dur;bir dinle Gönlümde Fırtınalar koptu birden bire
Gafletim perdeledi,biliyorum seni benden Uykularım aldı,götürdü özümü senden, Uyanmak,sıyrılmak istiyorum ey canan, Tekrar doğmak,tekrar yaşamak seninlen
Nurun,karanlığımı aydınlatıverdi birden, Alınca emanetullahı,diz dize gelince senlen, Şimdi bir havfulreca kaldı içimde,bilmeden, Feyzin kapladı cümle bedenimi,her nefesim senlen
Anladım ki korkuda gaflet gibi bir perde imiş, Yırtıp kefeni kaldırıp perdeyi,cemali görmek imiş, Korkun yanmak, yıkılmak, yok olmak mı dersin, Kurtulmak, Ey Nebioğlu vuslatı Rahman tek yol imiş
07-04-1990
AŞK VUSLADDIR
Bazen düş kurub seni ufuklarda seyreder, Bazen sana doğru kanat açar uçarım Dolsun,kansın diye her zerrem; seni, Gönül kapularını açar,yudum yudum tadarım
Öylesine coşarım ki,mabedimde büyür, Taşacağım derken bir umman oluveririm Hasretle zikreder,zevk eder olurum bizar, Utançla döner görürüm ki bikar olurum
İşte bu demde her zerrem secde eyler niyazla, Zikrim, zevkim, niyazım, Aşkım olur ey can Sen ben,ben sen olurum divanı Hak’da, Aşkı vuslattır Ey Nebioğlu, söz yok bu anda
19-10-1987
NOLURDU BİR DE ANLASAYDIN BENİ
Veci cemalin bir ateşi paredir, Endamın,cilvegahım kalpte yaredir, Tebessümün bir alem derde devadır, Nolurdu bir de anlayabilseydin Dosd beni
Bir an durgun, hırçın; bir an ummansın, Merhametin zaman zaman çoktur yanarsın, Zaman gelir varlığın yağmalanır; viransın, Nolurdu bir de anlayabilseydin Dosd beni
İsterdimki; her demde seninle bir beden olmak, Fena ötesine geçip, beka zevkine varmak, Her an, her demde aşkın şerabına kanmak, İsterdim nolurdu bir de anlayabilseydin beni
Yıllardır Dergah-ı Ali’de nice hizmetlerin var, Her yiğide nasib değildir böyle yüce bir kar, Nene lazım be sevdiğim, gönlün eylersin dar, Gel geçiver inaddan bir anlasan duysaydın beni
Anla ki; her zerrede, demde Cümleye dosd olurum, Fakirim, böyle doğdum, böyle dosdla yoğrulurum, Her dem muhabbettir şiarım dosdla yola koyulurum, Gelib de sevdiceğiyim Nebioğluna Dosd olup Nolurdu anlasaydın beni
04-12-1991
SİNENDE YANARIM
Dışarda baran sel misali yağar İçimde ise nemlilik bir kasırgadır Her tarafı silip süpürmüş fırtınalar Oysa bir boşluk içimi muhabbetle yakar
Yakar ya, kül oldum hala yanarım, Ne acım kaldı azizim, ne ızdırabım, Enfusum, afağım, yakan, yakılanım Lavlar püskürür her zerremden yanarım
Yandım; yandıkça Aşkın lezzetine kanarım Püsküren lav cemalinin zerreleridir ona banarım Ta kalu beladan nutk edilmiştir bu fermanım Aşığın Nebioğluyum a Sultanım sinende yanarım
15-01-1986
DEMEDİM Mİ
Yürü aşığı biçare, Kalma bu yolda avare, Onulmaz kesret ile yare, Duyamazsın demedim mi
Vahdet meyin nuş eyle, Geçirme vaktin boş yere, Düşsen de ‘Aşığım’ de dile, Kalkamazsın demedim mi
Kalma, gel sende yabanda , Buluşalım Dosd yanında Muhabbet kaynar kanımda, Duramazsın demedim mi
Artık cemalle hemdem ol, Budur dosda giden tek yol Nebioğlu Fakirin de kul Olamazsın demedim mi
30-05-1986
HER ŞEYE RAĞMEN BENİ
Henüz açtığın aleminden kaçsam, Verdiğin hazineyi bir hiçe saçsam, Bu sarayını viran edipte yıksam, Bağışlar da beni ol dergaha koyar mısın
Unutsam tüm geçmişimi; Seveni, sevileni, ayı, güneşi, Ana, bacı, kardeş, seven tüm eşi Hatırlar da beni ol dergaha koyar mısın
Korktum dersem nolur, yarattığın kullardan, Geri dönsem katedilen arpa boyu yollardan, Geçiversem nolur, nice candan canandan, Yine sever yiğid diye ol dergaha koyar mısın
Kaçsam, korksam, unutsam nafile, Bu aşk ateşine düştük ey Dosd, bile bile Kızıl deli Nebioğluyum bağışla, düştüm dile Desem bağışlar Dosd can diye bağrına basar mısın
15-02-1986
LEBLERİNDEN AKAN ENGÜR ŞERABI
Leblerinden akan engür şerabı, Beni mesti harab etti Efendim Açıldı cemalin, düştü hicablar, Beni benden aldı zatın Efendim
Leblerinden içtikçe içtim, doymadım Mecnuna döndüm a benim aziz Efendim Vuruldum, yıkıldım, harabat oldum, Viranı hanemde tek eserinim Efendim
Ferhada Şirin, Fakire aşkındır rehber, La mekandan sineme engürsün Efendim Hiç kalır yanında cennetinin şarabu tahura, Kızıldeli Nebioğlu aşığında bir hurufsun Efendim
17-01-1986
GÖZLERİN
Seher yeli esti dalgalanan saçlarından, Aşıklar yol buldu; çizilmiş kalem kaşlarından, Dembedem dize geldi; tükenmiş, bıkmış canlar Gözlerin alemler ötesinin habercisi ey Sultan
Zamanlar bölük bölük bölünmüş apayrı, Bilinmez mi zatından başka alemde neyin var hayrı, Taptuğu, tapunduğu cenneti senden görülür gayrı, Senden sana seferimde, gözündendir yolum ey Sultan
Açsam kucaklarımı, tabiatı koklasam hasretle, Ruhum da kıpırdar, varlığını canımda hissederim Kış, sonbahar; acı ızdırab hepsi, kesret Seni sende, senin nefesini ruhaniyetinle gözlerim
Vücud iklimimdeki bilindi, bu demde sultan imiş, Dünya, dertler acılarla dopdolu, ancak bir ah imiş, Bedenim binbir pare, döndü kerbelaya ey Şahım Tek tesellim vahdet demin, sana vuslat gözlerim
Zira gözümün nuru namaz diye buyurdun, Ol nuru cemal ile alemleri Aşk ile doldurdun, Ağlattın, yaktın, coşturdun, gözlerde hundun, Nebioğlu naçarına vuslatı rahman alemi ervah gözlerin
NİCE ALEMDİR BİLİNMEZ
Bir alemin var ki; nice alemdir bilinmez, Ne anı belli sevdiceğim, ne şanı hiç dinmez Bilinmez bir anda ansızın coşar varlığı, Ne sel olduğu belli ne seraptır sevdiceğim
Aldanıp da seriliverince tabiatına, Birden koparıverirsin kadırgayı, yaklaşılmaz yanına Merhametin; sonsuz esirgeyen, bağışlayan Gaffar iken, Alemlerinde nicelerinin kıyılıyor sayısız canına
Gülsem mi, ağlasam mı bilmiyorum Dosdlar, Gülsem; ayıp, ağlasam; yakışmaz hep suç diyorlar, Yükseltilirken göklere doğru, beşerin omzunda Öylesine ki bir başkasının mezarını kazdırıyorlar
Çekilsem köşeme, sessiz kalsam olur mu bir an Bırakır mısın ki beni bende, olsun bir dem bir an Oysa toplumdan kaçsam da; feryadımı haykırsam, Yine veren, yine teselli eden oluyorsun ey can
Anladım ki cilvegahın sahnesinde kurbanlık koyunum, İşte bu bildiğim bana ezberlettiğin tek oyunum, Galiba Dosd otağında ha var ha yokum, Dosd cemalinin seyri diyorsun istesen de yoksun
Bitirmek, çekilmek elinde mi bu sahneden Bu oyun başlıyalı, bu gün dün değil ta ezelden, Fermanımız çilekeş yazılmış Ey Nebioğlu lemyezeliden Böyle döndürür çarkı felek döndüren güzelin elinden
ŞAHI KERBELAMIZ VAR
Ne yoksulluk ne acı ikrarım bozar, İnkarı unuttuk aşk yolunda ikrarımız var. Ne tek satır ne bir Fermanımız yazar, Bir huruf dilinden amentümüz var.
Yılmayız asla dünya çilenden, Görünmez alemlerden seyranımız var. Geçiverdik güzelinden hayalinden, Varılmaz kafunun ötesinde ilimiz var.
Ne top yıkar ne kasırgan etkiler, Aşkı muhabbetle örtülü hicabımız var. Elin yetmez dünyama dilin hiç kavuşmaz, Bihurufi saltı laf sayısız seyri cemalimiz var.
Ne yoksulluk ne top ne çilen hepsi boş, Kahrı lütfu vahiddiye bildirdi Dosd, Bu yola kalu belada beli dedik serdik post, El fakru fakri hitabullah sahibimiz var.
Vursan arkadan Şahım Aliyi vurduğun gibi, Yuttursan zehri güzeller güzeline verdiğin gibi, Akıtsan kanımı içsen fahişe hindun gibi, Şehadet şerbetini şerefle için kerbela şahımız var.
Saltanatını verdin gay ne aslın ayn dedir, Fena mührü şam kahyasında zatın merkezindedir, Ne sünniyim ne kaydı dindarım bu demde, Kıpkızıl Nebioğluyum tek sermayem, PENÇEYİ ALİ ABAMIZ VARDIR.
11-01-1986
HU OLDUM EŞİĞİNE EFENDİM
Varlığım virandır senin mülkünde, Yok oldum nuru cemalinde Efendim. Evveli gelmiş gitmiş hep aynı demde, Fakirinim Hu oldum eşiğinde Efendim.
Açıldım dese reyhanlar saçılsa amber, Raksetse huriler hizmette olsa gılmanlar, Gelse öteden balkıs tahtından haber, Fakirinim hu oldum eşiğinde Efendim.
Ay güneş diyorlar unuttum zatında, Doğan cemalindir gayrının ne hikmeti var, Mecnun leylada kerem Aslıda yandı yakıldı, Fakirinim hu oldum eşiğinde Efendim.
Sütü balmış diyorlar cennetin ala şerbeti, Neyleyeyim ol tuba imiş rengarek meyvesi, Muhabbetin zatının cemalinin bendesiyim, Nebioğluyum hu oldum eşiğinde Efemin.
HAYDAR SULTAN
Gönüller mabedini seyran eyledik, Hay olan Haydarı gördük elhamdülillah. Taşlara topraklara niyazlar edilirken, Canlı kabeyi tavaf ettik elhamdülillah.
Kara örtülere bürünmüş canlı kabe misali, Hayretle nazarına düştük erenler. Gidişinle boyunlar büküldü olduk mazlum, Dönüşüyle bayramlar ettik elhamdülillah.
Eshabı kefte yapılır manevi kudüm tavafı, Kaçta kaç kişiye nasib imiş Dosd muaffakı, Nebioğlu kitmirde vuslad da Haydar Sultanı, Can gönlüyle hak secdede buldu elhamdülillah.
03-07-1978
KAİNAT OKULUNDA
Kainat okulunda tek öğrencinmiyim, Ne öğüt ne çile tükenir ne dersler biter. Tutunacak ne dalım var bilmem ne diyeyim, Gördüklerim Çektiğimden çilem hepsinden beter.
Bir benmiyim muhabbeti gam ile çeken, Her an kopan Aşk ipini birbirine diken, Acılarla akşamlayıp sabahı zor eden, Sen Ganiyül settar iken ben ise kemter.
İsterim her anım seninle olmak, Tüm nisbetlerden Aşkınla yanmak, Derdim çilenle deryanda yoğrulmak, Ne acıdırki dünya derdi belimi büker.
Yokluğun yokunda seni anarım, Üflemeyle uçacak hali bizarım, El fakru fahriyim Aşkınla yanarım, Nolurdu birde bar olmam yetse.
Yetsem yetişsem kendi kendime dünyalarında, Taptukları için mağdur düşmezsek hanlarında, Bilsinler yok nasipleri asla bu can balında, Yetse Ya Rab dünya içinde boşa çektiklerimiz.
Eğmezdim sana boyun asla koca dünya, Olmazsa dosd evladı ayal viranı hanede, Yoktur zerre kadar yerin ey fani bu canda, Birde geçim sıkıntısı olmazsa bu dünyada.
Niyazım sanadır Şahım herşey senin içindir, Zahir şeraitin ehli dünyada açık geçimdir, Ezmek ezilmek sen bilirsin kimin içindir, Kızılbaş Nebioğlunum birde bu candan baksana.
BU NİCE SEYRANDIR
Bizi bize tanıtan Dosd, Bu nice bir seyrandır. Elim tutmaz dilim laldır, Söylesen bu nice seyrandır.
Muhabbetin nice şeydir ey can, Alemimde nur na ehilde nar olur. Ehli halde cemal gayrıda zindan olur, Lütfetsede bilsek kahrı lütfun nerdedir.
Cemalin alemlere açıldığı demde, Takat kalırmıymış ol bedenlerde, Na ehilden bu böyle olmaz diyenlerde, Cana dosd, mülkü bekena hayranmıdır.
Fani dünya gülzarı için titreyenler, Gün geçtikçe nefsiyle eriyipte bitenler, Ona Mabud ve Hak diyen dürzü diveler, Olsa zengin bu fakirin yokluğu suçmudur.
Cürmüm mü ey sevgili sende yok olmakmış, Her an seni anıp gönül evinde dolanmakmış, Mülkialinde han vurup harman savurmakmış, Ey cömerd kanı İndinde bunlarda suçmudur.
Risalet penahAdem Musa İsa cümle Nebi, Velayet kanı Nice binlerce pir hak veli, Ol Şefaat kanı sebebi hilkat Muhammed Ali, Çizilen görülen yolu böyle geçmedimi.
Gel şu yolumuzu Aşkınla sen asan eyle, Gitmesin nefesler hizmetler asla yele, Düşsede Kızıl Nebioğlu naçarım dile, Nice dosdlar bu demde nara düşmedimi.
EHLİ BEYD FUKARASIYIZ
Yolumuz Ehlibeyd yolu, Evladı Muhammed Aliyiz Turuku nacidir sürecimiz, Ehlibeyd fukarasıyız biz
Hak yolunun cümlesine; İlla dedik ezeliden Ehlibeydin Aşığıyız , Meşrebi Alideniz biz
Sırrı vahdetten aldık, Aşk-ı bekabillahtan Cümle pirler bendesi, İmamlar hadimiyiz biz
Mısri Sulta’nın kulu, dergahında bulduk yolu, Cümle azamız, Aşk dolu Mısri baba evladıyız biz
Cürmümüzle eşiğine, geldik yüz süreriz dosd, Nazar eyle Fakirine, Kadiri Rufa-i şakiriyiz biz
Yolumuz buldu; Melamet giyindi Aşk ile hikmet, Muhammed Nur ile ülfet Halveti Melamiyiz biz
Aşka geldik ettik semah, cuşa gelib döndük sema, Pir eşiğinde durduk dara, Bektaşi Mevleviyiz biz
Cümle kapta reng olmuşuz, Hak ile dara durmuşuz, Aşk demini nuş eden Kalenderan-ı nazenileriz biz
Daha nice ismlerle, gah cem olub dağıldık can Cümle meşrebler içre, meşrebullah-ı Aliyiz biz
Saflaştık dasd çanağında, aktığımız kab rengin aldık Hangi kaba koyar isen, ol kabın özüyüz biz
Sırlar aleminin, küllü vuslad ile faş oldu ehli dosda Lütfeyle Kızılbaş Nebioğlu’na, kızıl deli süreciyiz biz
HEP SEN İMİŞSİN
Muradım cemal görmekmiş, bunca gezdiğimin nedeni Dosd hakikatine yetmekmiş,aleme gelmekliğimizin sebebi
Niyazım ikrarım bunun için; Dosd ile dosd olmak için imiş Gönül alemine dalmak için imiş, seyyahlığın sen imişsin sebebi
Gezdik gayrı sivalarda, aradık durduk afaklarda Büründük haldan hallara, arayışımızın sen imişsin sebebi
Puthane, meyhane, mescidlerde, mihman olan hep sen imişsin Nice duyduk gönüllerde, mihman olan hep sen imişsin
Sen imişsin hep arayan, sen imişsin; seven, sevilen, koşturan Bazen örtüp hasretle yakan, aratan, arayan hep sen imişsin
Açınca gördük; kıblegahımızsın, lütfedince açıldın; mihrabımsın Uzak değil, tende canımızsın; miratım, burağım hep sen imişsin
Zatından gayrısına gönül veremem, binbir parelensem asla dönemem Kovsan da,sövsen de gidemem,Matlubum Maksudum hep senimişsin
Durdum kıyama la şerikimsin, ol rükuda la nazirimsin Secdede la misalimsin, maddem manem hep sen imişsin
Aşk olub zerremi yakansın, maşuk olub aksettirip bakansın Kızıl Nebioğlunda canda canansın,yaradan yaratılan hep sen imişsin
DOSDA GİDELİM
Ey sevgili bu ne istek, arzu bitmek bilmez, Kaynar, coşar nefis feryadı, neden dinmez Ol nefhatu aleminde nutkullah nene yetmez, Gel ey sevdiceğim nedamed kıl, dosda gidelim
Bu fena mülkünde durulmaz dosdum, Ol dosd cemali uğruna seriver postun, Bu ne telaştır uyan, zaten sen de yoksun, Gel ey azizim, canım; aşk ile dosda gidelim
Geriye bakıver nice canlar canda turabdır, Cemale kavuşamamak en büyük yaradır, Zikirsiz, şükürsüz gönüller hicran virandır, Yeter o alemde seyrin, ey can gel dosda gidelim
Lütfü kerem, bir nazar-ı hak nef ile yetişti sana Dü alemde tek melhemdir onulmaz yarana Bu Naçar Nebioğlu ile gel sen de yana yana, Zatıyla Aşk ile vuslat var, gel dosda gidelim
MERATİBİ HAK
Gelin ey canlar rihlet edelim, Ol Dosd meclisine mihman gidelim, Hakikat alemini seyran edelim, Nuş edip badeyi tenden geçelim
Varlık kisvesinden geçib dem be dem, Kalmasın kesretten zerrece elem, Aşkıyla çak olsun, yarılsın sinem, Her zerrelerimizden nutku duyulsun, Nuş edip badeyi zevkin var olsun
Fiilde, faili sıfatta mevsufu, Bilip nisbetleri Hakk’a verelim, Vucudda mevcud olan zata erelim, Her zerrelerimiz enel Hak desin, Nuş edip badeyi aşkın var olsun
Fe eynema tevellu fesemma vechullah, Sırrıyla dönelim sekran olalım, Açılan cemale hayran olalım, Dönelim döndükçe sırdaş olalım, Nuş edip badeyi sırdaş olalım
Birlik içinde birlik ile inelim, Halkı sırlayıp Hak ilen gezelim, Ol Dosd Muhammed ile amel edelim, Tüm sıfattan işleyen Hakk’ı bilelim, Nuş edip badeyi Hakla bilelim
Bu demde kabe kavseyne erelim, Mecmaul bahreyn demin ile görelim, Kesrette vahdeti hep zevk edelim, Kalmasın alemde zevki direlim, Nuş edip badeyi zevki direlim
Bu demlerin zevkini bize lütfeyle, Sürcülisan ettiysek bizi affeyle, Ahadiyet deminde Nebioğlu yok haşa; Erenler aşkına teberük eyle, Nuş ettir badeyi aşkı var eyle
ÖLÜME HASRED
Dün yemşeldi dünya, oysa bugün bembeyaz, Dillerde bir hasret şarkısı söylenir sevda üzerine, Gül bülbüle, seven sevgiliyiz; her şey birine sevdalı, Bense sana hasret, sana sevdalı hem de ölürcesine
Hasret bir uzaklık simgesi uzaklarda mısın ki, Koşsam, bağırsam, çağırsam, biliyorum nafile Çünkü sen bendesin, oysa ben sana hasret Peki kavuşmak ne zaman her şey bitince Ne kadar, ne bitince… Her şey bitince yani ölünce
Oda nice şey öyle ölüm dedikleride ne Erenler nutku bu ölüm dedikleri halveti yar İşte korkutan ölümün sevgi simgesi Mümkünmü sevmemek hasret kalmamak Atlamak ölüm çemberine şimdi anlıyorum Kızıl deli Nebioğlu kızıllar içerisinde Ölüme hasret ölürcesine
05-07-1986 – Uşak
YANAR GEZER
Dosda talib olan Aşık, Yanar gezer, yanar gezer Dosd zikrini duyan Aşık, Sema edib; döner gezer
Akar, ırmak gibi çağlar, Muhabbetlen daim ağlar Dosd aşkıyla her dem yanar, Savrulub, kül olub gezer
Virandır hane ocağı, Mekanı Dosdun otağı, Buğday içinde burçağı, Çiğnenib turab olur gezer
Benlik kibri asla olmaz, Olana Aşık hiç denmez, Taşar coşard a eksilmez, Çağlar gezer, çağlar gezer
Rabbi ona, o Rabbine, Aşık’dır cemal cemale, Aşk’la erişilir kemale, Seyran edib, dosdla gezer
Bu aleme geldiğinin, Sebebi bir dosddur onun, Dosd ile vuslat etmek için, Demi devrana ‘hu’der gezer
Aşığın doyuran budur, Yanığı kandıran sudur, Nebioğlu biçare Aşığındır ‘Vuslat vuslat’ deyib gezer
ARA SOR DOSDUM BENİ
Geçerim susuz çöllerde,
Mecnun olmuşum dillerde,
Gezerim gurbet ellerde,
Arayıb sor dostum beni
Aşkın aldı beni benden,
Niyazım sana gönülden,
Zikrin düşmez hiç dilimden,
Bir kez olsun ara beni
Aradım bunca yabanda,
Viranda, Dosd; Puthanada,
Cevhersin kaynar kanımda,
Canım Dosdum benim benim
Bana benden gel yakin ol,
Doğrusu budur; sebat yol,
Bundan özge yoktur yol,
Aç revan et Dosdum beni
Aciz fakir günahkarız,
Asi mücrim kullarız,
Nebioğlu Niyazdayız,
Affeyle dosd, biz dosdları
12-12-1986
DOSDÇA YAŞAMAK
Gelin Dosd mülkünde kaynaşalım,
Sevgiden gayrı ne ki var atalım,
Kesret alemini Aşk ateşiyle yakalım,
Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım
Gelin kudretullahın Aşk demine varalım,
Dönelim ol aşk ile seyran kılalım,
Silinsin berraklaşsın ayinemiz Aşk ile,
Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım
Dizelemek sözleri inci mercanlar gibi,
Şiar edinmeliyiz hayatımıza sevgiyi,
Görmeli her zerrede; seveni sevileni,
Gelin Dosd mülkünde Dosdça yaşayalım
Şark, garb, doğu, batı patlasın sınır,
Irklar, meshepler dosd için, sevgiyle yıkılır,
Kudretullahın bayrağı gönüllere dikilir,
Gelin Nebioğlu ile dosdça yaşayalım
Avusturya-Viyana
MAKSUDUM HAYDAR
Bu cihana geldim, maksudum Haydar Gezerim alemi yer yer, matlubum Haydar Görmek dilerim canda, cananım Haydar İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar
Gördüm ki bu alemde mihenk taşıdır, Cümle alem-i revahın öncü başıdır, Cümle sultanların gönül tacıdır, İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar
Cürmü isyanımızla zikrimizsin Haydar, Kalmadı mecalim, canımda karar, Niyazım seninle görmektir didar, İki cihanda fakirinim, Burhanım Haydar
Bir gelse ecel, can boynumu bükse, Bu alemde; vakti, saat, müddeti yetse, Sorsalar Nebioğluna: ‘son arzun ne?’ diye İki cihanda tek arzum; Muhammed, Ali, Haydar
Dinim, imanım, Rahmanım; Haydar Kıblegahım, secdegahımsın; Haydar Canım, cananım, var ile yokum Kızıl delide; vuslatı Rahmanımsın Haydar
27-12-1986
FENAYA GÖNÜL VERME
Fenaya gönül verme – Bir çileli misafirhanedir Bilen Dosdlar aldanmaz – Bilir ki cifehanedir
Yaşamak için yiyelim, hizmeti zevk edelim, İşretlerden geçelim, zevk-u sefa gönüldedir
Nafilelerle kalma – Ol renklere aldanma Kesrette sen gel yanma – Nihayet bihebadır
Dosdluk kapusu baki – Gel bulalım canda canı Her dem zevk edelim Hakk’ı – Gayrı renkler tuzaktır
Kulak ver cemden çıkma – Gönül yap sakın yıkma Gayrıya gel sen aldanma – Görünen hep tuzaktır
Cümle cevher İnsandır, gayrı insan nadandır, Erlik Dosd’u bulmaktadır, na ehilden olmayalım
Nebioğlu Aşk ile – Söyler nutku her demde Kızıldeliyem düştüm dile – Sevdasız ama olmayalım
Bu ne din, bu ne diyanet, Hele bu ne meseb, bu ne tarikat, Almış başını gidiyor, dönmüş nefis kasırgaya, Bilinmeyene, boşluğa doğru gidip durmada
‘Dur’ diyen mi çıkar, ‘yürü’ diyen mi, Bu başıboş meçhule giden gemiyi, Ya bir kasırga parçalar ansızın, Ya sonsuza gidene el sallarız değil mi
Kim bilir bakarsın kalakalırız ortada, Perdeyi açtığında elleri boş ,yüzü kara, Sanki kudretullah verdiğini çekiverecek birden, Yağdan kıl çeker gibi; emaneti alacak bizden
O kadar rahatız ki uydurduk maziyi kendimize, Güvenerek kulak verdiğimiz na ehil sese, Bir gün sahib soruverirse:’ bu muydu verilen size’ Heyhad Ey Nebioğlu kalakaldık başıboş, takatsizce
DÖNMEYİZ ASLA
Dokundu yezidin kılıcı Dosd için cana, Dönmeyiz ikrarımızdan ey lain asla, Lime lime edilsek de bu yolda heba, Cemalde ikrarımız var dönmeyiz asla
Engeller cemalin, kadrin bildirir, Yezidin isyanı, küfrünü arttırır, Nice canlar berdar olur, başlar indirilir, Ehlibeyd yolunda ikrarımız var dönmeyiz asla
Ar namus dediğin et midir, hayvan değiliz, İkrar dediğin bir kelam mı ki, dönek değiliz, Namus; Allah, ikrar; Muhammed, can; Ali’dir, bilmez değiliz, Elestüde ‘illa’ dedik, dönmeyiz yoldan asla
Hangi ceddi sultanım yatakta can verdi, ben de vereyim, Açılın kapılar Hak için, ser verip Dosda gidelim, Yezidi lain hortladı; fitneyi, sıfatını görelim, Berdar olmuşuz Dosd yoluna, dönmeyiz asla
Dosd yolu aşinasıyım, Alim’dir rehber, Ehibeyd dir şiarım, ceddim Haydar-ı kerrar, Onlar gibi olsun Kızıldeli Nebioğlu bu yolda berdar, Sultanlar Sultanına ikrarımız var, dönmeyiz asla
EVVELİ AŞK AHİRİ AŞK VESSELAM
Kelamın ötesindedir, anlatılmak, yazılmak istenen Aslına bakılınca hiç kalır, bunca biliniyor zannedilen Tabire sığar kelama gelir mi, bi huruf ‘hu’dur desem Yoksa anlatılan gönül müdür, umman mıdır bilemem
Yaşama öykü olmuş, nice asırlardır bu kelam, Niceye dek de sürecek, okuyan, duyana hep selam Acı, tatlı, iyi, kötü, var, yok olmasın sana perde Cümleyi Dosda birleyip sen devam eyle
Seyran eyle, bulunduğun demden her şeye Boştur dile gelen laf, görülenler hayal; hepsi nafile Aslına bak Nebioğlu, Hak Dosd’u dinle, olsun tamam Zira bu kainatın; evveli Aşk, ahiri Aşk vesselam
SENSİZ BIRAKMA BİZİ
Cürmü isyanım, çoktur aziz sultanım Dilerim affeylersin, ey Dosd sen bizi Hadsiz oldu ettiklerim, hangisine yanayım Dilerim rahmetinle yargılarsın sen bizi
Niyet etsem girmemek için günaha, Hemencecik ensemde bitiverim, yakalar beni Ne zaman kaçmak istesem; celalinin celalinden Çepeçevre sarıverir kahrı ile Yezdan bizi
Olanlara bir hikmet var desem; hikmet nerede Ayrılmaya kalksak, n’olursun bizi salıverme Kahrın, Celalin yağsa da üzerimize her demde, Kurtulmak kabilse; himmet eyleyip göster bize
Kahrı lütfuna aşk ile biz de diyelim; eyvallah Seyreyleyip cemalini; kereminle, dosdlarla Geçiver günahından Nebioğlu’nun da dosdlarından da Biz bizde seninle iken, bizi bize sensiz n’olur bırakma bizi
DOSD İLE EBED EZELİZ
Dosd aşinasiyım, dem a dem dosdla yaşarım Dosd ainemdir, dosdla alemlere bakarım Dosd ile sinem çak olsun, bağrım dosdla yakarım Dosd ile Dosd olayım, dosddan n’olur ayırma bizi
Dosd kelamıdır dillerde dosdu söyleriz Dosd Aşk’ı ile yanar, dosd gönlünü isteriz Dosdsuz alem; cennet dahi olsa, dosdsuz neyleriz Dosddan bir nefes dahi, n’olur ayırma bizi
Dosda dosd olarak tanıdık dosd seni, Dosd idrakı ile hem dem olduk, dosd ile andık seni Dosd demiylen nefes be nefes, dosd ile an bizi Dosdsuz alem zindan olur, dosd aşkıylan aydınlat bizi
Dosddan geldik mücrimim, dosdla dosda gideriz Dosdsuz bir hiç iken, ancak dosd ile ebediz Dosd cemaliyle hem dem, dosd ile ezeliz Dosd fukarası Nebioğluyum, n’olur dosddan ayırma bizi
AŞK İLE SULTANA GİTMELİ
Mutlak bir alemde sırlandım dosdlar, Yoklukta mı varım, varlıkta mı yokum; bilmem Uyanınca tekrarlarım kesret varlığımı, Acılarla dolar dosdsuz kalan her anlar
Vahdet deryasında kalmak elzemdir, Mevla, dosd aşkıyla yanmak güzeldir, Aşk, muhabbet seyrangahta ezeldir, Ayrı düşmek Rabb’ın deminden, ne acı dosdlar
Bir film şeridi demek nafile, Yazıktır na ehille, geçen her deme, Dosdun deminden ‘Hu’ diyen ere, ‘Eyvallah’ deyip kucak açmak, ne güzeldir dosdlar
Bölünmüş rüyalar; geceler, nefesler gibi Biri kesretin, biri vahdetin habercisi Tekrarlanır bu oyunlar hep nakarat gibi Vahdet ile devreden geceler ne hoştur dosdlar
Kesret de bu alemde lüzumlu, hoş değil amma, Yiğid odur ki şaşırıp müstakbele kalmaya, Aşık bu demde cümleden sıtk ile cüda, Yakup kesreti aşk ile, Sultana gitmeli dosdlar
Gel ey menzilimdeki maksudum demler, Hasreti zikrullahın ile çak oldu sineler, Mahsundur Nebioğlu, dosdlar yaralı gönüller, ‘Hu’ deyip aşk ile zikri Hakla cem olmalı dosdlar
DOSDDA VAR OLMALIYIZ CANLAR
Gönüller kıble iken, hamdülillah eylemişiz secde, Daha niye ineyim taşa toprağa a canlar Biz dosd cemalini gördüğümüzde geliriz vecde, Anımız dem be dem yar iledir, vuslat a canlar
Yetmedi mi kendi kendimizi zem ettiğimiz, Dil; zikri, gözler; cemalullahı görmek için a canlar Ne diye ayrılır hala renkler, ırklar, cisimlerimiz Sen ben kimiz ki, tevhide girmek cem olmak lazım canlar
Giydirme kopan dalgalara, kopan zerrelere elbise, Bak utanıverirsin, inip yok oluverecek birazdan deniz de işte Aç gözünü be hey cancağızım; sen bensin, ben senim işte Gelin canlar gönül kıblesinde yok ayrılık a dosdlar
Dosdluk şirarımız ebedidir, dikilmişiz aşk ipiyle, Ayrılıklar yok olmuş; Leyla, Mecnun, Ferhad, Şirinle Duyun ey canlar gelmişiz bu deme; sevgi, Aşk, muhabbet ile, Dursun nifak, çıksın ağyar, doğsun ruhül Kudüs dosd ile
Kızıl Nebioğlu der ki; ‘şaşı olma gel ey can beri, Kalmayasın yabanda olursun alem derbederi, İster isen beraber sürelim pirler gönül süreci Halk da yok olub; Hak, dosdda var olmalıyız canlar’
GÜNAHLARIMIZDAN GEÇİVERSEN
Kapuyu çalan şu garibe, bir dem bakıver Açınca perdeyi lütfunla, bi nazar ediver İsterse seni senden, vuslatına eyvallah amma Gönlünden kesret geçerse, sen aşkınla yakıver
Canı canandadır, hem canan ile Bir hoştur gönlü, zatı muhabbet ile Ne var ki acı zahmerdir, ol kesret ile Sürçü lisan edip ‘ağyar’ dersek, sen ‘yar’ diye duyuver
Bilir bu garib; ey Dosd sahnedeki cilvegahındır, Zalim, zahid, derviş, kamil, haham başıdır Her dem yücesin ,her zerreden fakir yahşidir, ‘Ene’ dersen duyma nolur illa ‘abdi’yi kayda geçiver
Çıkması zor bir aleme dalmış, gitmiş bu garib, Konmuş alemine, Hu deminde andalib Yazılmışsa yazgılar, evelinde esfelisafilinde deyip Hiç değilse ey Sultan, yürümeden cemalini açıver
Gafletimizdendir bunlar, biliriz geçiversen ne olur Günakarlar mahşer misali, ciğerlerimiz kavrulur Her şey gelir gider, kesret dosdlarla yok olur Nebioğlunun da dosdlarının da günahından geçsen ne olur
BİZ AŞK ERİYİZ AŞK ERİ
Neyi ispata kalktın a güzel canım, N’ola ki; ha iyi olmuşum, ha da kötü Neydi aradığın bende; sırlı, örtülü, Din; iman, mesep, meşreb kaydı mıydı
Bilesin soyunmuşuz onlardan, can ile can olalı İndimizde kalmadı o aradıklarından hiç biri, Zira tek bir sedadır duyulur Kafdağı ardından, Uyanın canlar kendinize gelin, biz aşk eriyiz askeri
Söyler misin ey can Aşk erinde; etten duvar, Bezden, çuldan; nişan, dinden kayıt mı var Başka işiniz yok mu, bırakın bizi kendimize Zira gönüller sultanı o sevgiliyle randevumuz var
Çırılçıplak soyunmuşuz bir yoksulum artık, Ol padişahlar şahını sevdim seveli, Onun içindir ki bazen şanlan şereflen, Bazen de yer ile yeksan eder beni
Ne şanı şöhreti ne de dü cihanı isterim, Ne de yer ile yeksan rüşvay olmak üzer beni, Kıpkızıl meyhanede, sakiler sakisini Dosd isterim artık
EY MEYHANECİ
Açım ey meyhaneci, aç geldim işte, Uyurken fısıldamıştın ya kulağıma ‘gel’ diye İşte geldim üpüryan her şeyimi bırakarak, Elinden; bitmeyen, tükenmeyen, şarab içmeye, şarab
‘Yok’ deme, açmamazlık etme ne olur Zor buldum zaten mahseni, dolu olan meyhaneyi İtme çok görme nolur, çek beni kendine çek Yoksa gündoğumuyla vakit çoktan geçmiş olur
Bu meyhanede bilmekmiş nefsini, murad olan Hitablarda, dillerde, hece hece okunan, Sen değil misin bunları hem yaptıran, oynatan, Sen leblerinden içir, ben senden okuyayım ey sultan
Kurudum, yandım, yakıldım; sevdan ile arzında Nice deryalar geçtik de cümle mahsenler boştu Bizi kandıracak şarab bir tek senin yanında, Sen de yok deme n’olur, zira gönlümüz seninle coştu
Neden bilmem sorarsın bile bile bildiklerini, Şerabına kanamazsam, nasıl silerim nispetlerimi, Onunla tadacağım Aşkını, duyacağım nefesini Sen ey meyhaneci, bunları bana sen öğretmedin mi
Kapını, cemalini, musluğunu aç, n’olursun ey şemsim Şarabınla abdesleneyim, kıyam edeyim sana karşı Her ayetini binlerce kez heceleyip;sevgilim diyeyim sevgilim Muhammed Nebioğlu’na çok görme sarhoşluğu ve Aşkı
Doldur bir daha bir daha doldur, Boşalmasın kadehler ey saki, ne olur Nefes eksilmez ya durunca biter Ondan değil kadeh boşalacak diye korkulur, Boş bırakma kadehleri doldur ey Şahım nolur
AŞKIN ŞERABINDAN
Yoksa başka işiniz; uyun haziruna, Bu gönül meyhanesinde saki sunar, İçer Aşkın şerabından yudum yudum, Aşıklar, Sus uzatılanı sedakatle al, nuş eyle ey yar
Bak etrafına içenler sermesttir hep, Yoktur, bulamazsın bir anı ayık onların, Dipsiz bir dünyadır dost batnı aşığın, Ne dolduğu vardır ne kandığı ne de biteceği
Hala konuşan boşboğazlar var bu meyhanede, Sesizliği Aşıklar deminin vahdetini bozanlar, Heyhat saki sunarken Aşkın engüründen demi, Halen ayık kalan zavallılar, dünya serserisi
Dokunmak, şekillenmek varken; ipek tezgahlarda, Cananın kutsal mabedine eshab olmak, pürüzsüz, Miski amberler yerine şarap fıçılarına banıp, Kalakalmışız şeyda bülbülü gibi; elsiz, dilsiz ve gönülsüz
İşte hayad ey can girebilirsen durma gir bu ceme, İç sunulanı kana kana ey biçare, sakın ‘hayır’ deme, Ban da gör sakinin şarab bardağından dü aleme Ne Kızıldeli Nebioğlu var ne de sen ‘yeter’ de rezilliğe
NEFİİİS ALLAH
Kesret çilene gülmek gelir içimden, Geçmek gerek olduğu aşikar senden, Düşmez asla gönül zikri dilimden, Beklemek kurtuluşu gaflettir senlen
Vuslatın namelerini duyar gibiyim, Dem a dem geçerken dünya bulutlarından, Geleceğe nazar kılarken yoklukla, Kavga boşunaymış, her şey ancak seninlen
Kurulu bir düzen gibi devam etsen, Sınırlıdır gücün giremezsin gönlüne, Her demde baş gösterirken gururu, Aşkın muhabbetiyle geçeriz senlen
Sen de hoşsun; ancak bakınca vahdetle, Kucaklarız aşk sarhoşuyla seni de, Bildiğini oku sen vazgeçme yine, Gönül halvetiyle biz yine dururuz seninle
Bir gün bitiverir vazifen olur; tamam, Ki o an bizde vuslatta oluruz inan Kesreti vahdette, vahdeti kesrette hem, Nebioğlu iç içe bir zevklen dolu seninlen
Sensin var olan alemde, varlık kıyas sebebi, Nefs şeytan, Nefiiis İnsan, Nefis Allah modeli Hak Hakikat senle vuslatı rahmana erdi ereli, Kızıldeli senle buldu dosd gönlünde kemali
AŞKA DOĞRU
Ben aşkın kıblesiyim ey can, Kalksın aradan perdeler Secde etmek isteyenler, Cemale karşı gelsinler
Bu alemde arzu istek, Bitince açılır gönül, Ömürler bir gün bitecek, Ötecek şakırdayan bülbül
Ağyarı zikreyleme ne olur, Akı pak olsun alemlerin, Gıybetle güllerin solar, Bu aşk na ehille kaybolur
Dem be dem Aşk’ı yaşamak, Nasib olsun cümlemize, Niyet maşukla hizmet ise; Sahib olalım göz ve dilimize
Bu garib Nebioğlu fakir, Sürçü lisan eder durur Her an görülse de habir, Yine canda canım der durur
AŞK SARHOŞUYUM
Toprağımıza nice güller, Çiçekler ektik cennet misali, Maşukumun sevda yeli esti eseli; Ne cennet kaldı, ne de sevgisi
Yıllardır inşa etmekteydim zahidlik abidemi, Tam bitiriverecekken şemsten kopan, Bir kıvılcım, bir tohum düşünce mabedime; Döndüm viraneye, kalmadı ondan gayrı
Saçılma ey miski amber, salınma boşuna Yarin sunduğu aşk şarabından hoşnudum ben, Girme meyhaneme ey huri gılman, İstemem kevserini yarimle nice Binbir cenneti kıskandıracak demdeyim ben
Onlayım diye; kimi mecnun, kimi sarhoş diyorlar A güzel gerçeği bilib görselerdi, Mecnun yanar ferhad coşar, Sarhoşlar Engür mahsenine dolardı
Ne ki o uzattığın ‘bir bir’ daha diyorsun, Dudaklarımda esrarı ilahiye var görmüyorsun, Kızıldeli Nebioğluyum, dünya metahı leşleriyle değil; Ezelden ebede uzanan güzeller güzelinin Aşk sarhoşuyum
YA HAZRETİ MISRİ
Hakikati reisi evliyasın; Ya Hazreti Mısri Zamanın kutbusun feyzi imanımsın; Ya Hazreti Mısri Tasauf gülşeninde bülbülü hoşguyi irfansın; Hakikat meskeninde rahnumasın; Ya Hazreti Mısri
Ne Ali sözlerin vardı ki, insanı eder müdhis, Ukulu ademe hayret fezasın; Ya Hazreti Mısri Gönül ez cün-ü dil sevdi seni; Ya Hazreti Mısri Şebistanı edebte müktedasın; Ya Hazreti Mısri
Gönül mümtaz olur nam-ı şerifin yad olunmakta, Ferah bahşeyi erbabı velasın; Ya Hazreti Mısri Kızıl Nebioğlu söyler yanar, demi Mısri Aliden Dü cihanda Aşıklara hüccetullahı Ali’sin; Ya Mısri
DOSD SEFA GELDİN
Gönüller sultanı Hazreti Mısri, Gönül evimize sefa geldiniz Üçyüz yıldır beklenilen sevgili, Feyzi Aşkınla yar sefa geldiniz Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz
Makamın gönüllerde, toprakta değil, Zikrederiz her demde vuslata erdir, Sev, sevdir sultanım bize de sevdir, Hasret kaldığımız Dosd, sefa geldin, Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz
Zahir, evvel, ahir görünen; sensin, Allemel Esmayla bilinen sensin, Alemleri diriltir; Mesih nefesin, Cesedi ruhlandıran Dosd, sefa geldin, Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz
Üryan olup dirildin vahdet zevkiyle, Açılan makamı, Dosd kabul eyle, Madde, mana, canla Dosdlar hizmette, Can kabetullahımız Dosd, sefa geldin Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz
Manevi huzurunda, cümle canlarla , İkrar verdik secdeden, kalkmayız asla, ‘Erem’ dedik, duy nolur Nebioğlunla, Matlubum, maksudum Dosd, sefa geldin, Gönüller sultanı Şah, sefa geldiniz
KERBELA YOLUNDA
Gönül uçtu Şahlar otağına, Gayrı, can dönesi değil, Lal oldu görünce Şah cemalini, Gayrı şakırdayıp ötesi değil
Gezinirken ırmaklarda, Dalıverdik umanına, Şah dedikçe hep kavruldu, Gayrı bu ateş sönesi değil
Uzanırken semalara, Bakıp dururduk yıldızlara, Güneş sön de ay nice dura, Gayrı Şah tarif edilesi değil
Bu yolculuktaki hikmete, Dosdlar, kalmışım hayrette, Her dem vuslat yine de hasretle, Nebioğlu naçar açdır; doyası değil
İMAMLAR DİYARI BAĞDAD
Ya Şah-ı alem ceddim, pirim, Sultanım, Dergahına dosdlarla yanmaya geldik, Biz aciz günahkar yarenler ile, Ummanı gönlüne dalmaya geldik
Gelen alırmış, getirten sensin, Cemalin açıver, kesretimiz gitsin, Seyribillahda hep canlar ile, Secdeyi Rahmana, vuslata geldik
Duyduk müjdeni şehri halilden, Günahkarız biz ne gelir elden, İyiler seninle sen de bizimlen, Ya Eba Salih deyip, niyaza geldik
Şehri canboldan çıkmışız yola, Selamlar vererek, hem seğa hem sola, Aşığa bağdat sorulmaz, geldik elhamdülillah, Cümle yarenlerlen devranı Aliye geldik
Titrer ellerim, kırılmış dizlerim, Yar diyarı Şahı Aliden cemal göstermiş, Günahkar, asi, mücrim hep gelsin demiş, Bizden ednasını bulamadık, yanmaya geldik
Ya Şahım al bizi nolur bizi bize bırakma Yaban gülleri gibi odlara yakma Kölen olduk Ya Şahım bizi başkasına satma Ceddi Alimize dosdlarla hizmete geldik
Zikredeyim mi adımı, adı değmez birisi, İçinde sevdikleri dolu Şahın sevgisi, Fedayı canlarla dolu; dosdun gemisi, Nebioğlu ceddimin deryasına yok olmaya geldik
KERBELA
Hüseyin deryasına eriştik, Hamdü senalar olsun Erenler, Birden kendimizden geçiverdik, Hamdü senalar olsun Erenler
Divanda durup eller bağladık, Yandıkça yandık ateşinde dağlandık, Şahı Alinin gönlünde bağlandık, Şükür yüzler sürdük Erenler
Unutulmadı can dosdlarımızla yettik, Huzuru imamlarda Aşk ile piştik, Bir anda binbir alemlere geçtik, Çok şükür devranlarına erdik Erenler
Mühürlü kapılar ansızın açılıverdi, Cürmümüzden, küfrümüzden geçiliverdi, Nadandan, soysuzlardan seçiliverdi, Hamdülillah yetimlerinden sayılıverdik Erenler
Ya Eba Turab Eba Salih deyip divana durduk, Sevildik, seviştik Aşka gark olduk, Ehlibeytin muhabbet havanında ezildik, Tad olup dimağlarda eridik Erenler
Kalpler mutmain oldu bu demde, Görüldü cemali Hak gelen de giden de, Kızıldeli Nebioğlu naçar Turab ellerde, Ezildikçe çok şükür zevkine erdik Erenler
SULTANLAR DİYARI
Gelin görün tavaf edileni, Dururken sikkesinin etrafında dönüleni, Yüzler sürülüp pervaneleyin dönülen, Şahlar şahının gönül kabesindeyiz
Cansızlar döndükçe nice canlanırlar, Ağlayan, coşan gönüllerle vuslat bulurlar, Sultanlar eşiğine kurban olurlar, Adı baki olan ceddi pirimin sinesindeyiz
Lebbeyk Ya Şahı Ali, Ya Gavs diyoruz, Sen açtıktan sonra cemali sermest olmuşuz, Var isek Pir ile Ehlibeyd kuluyuz, Necef kerbela Şah deryasındayız
Kızılbaş Muhammedim; Şah evladıyım, Şehidler toprağında mecnun gezerim, Tevella,teberrayı Aşkla süzerim, Ene natıkal kuran diyen Şah evindeyiz şimdi
Dün gibi kıbkızıl kaynıyor bu topraklar, Bir bir fedayı can şehid edilmiş ol Sultanlar, Gelen, gelmeyen ehlibeyd dosd ile sadıklar, Nebioğlu Dosd canlarla da sofrayı Ali’deyiz şimdi
DERGAHI EHLİBEYD
Ayrıldık dergahı Aliden, Boynumuz bükük mahsundur gönül, Doyamadık Ehlibeytin lezzetine, tadına, Hasretle yandı, kaynadı Şah aşkına gönül
İster idik dursun, bitmesin zaman, Kalksın aradan, olmasın kevnü mekan, Yar can ile olubdur ehline sekran, Zaman eriyiverdi mahsundur gönül
Sevda yelleri hasretle ılgıt ılgıt eser, Divane olmuşum mecnun gibi gezer, Dervişi talabanı Ali inciler dizer, Sayamadık gelen gidene hasrettir gönül
Talabanı Ali Sultan Pirin yareni, Çoktur elhamdülillah, geleni hem gideni, İbrahim Halil misali mihman haneleri, Banamadık tadına yaslıdır gönül
Kıyama kalkmışlar, bülbüller öter, Aşıyan, dervişan, taliban; semalar döner, Nebioğlu naçar tekrarın diler, Tezelden tekrarın nasibi lütfeyle gönül
KERKÜK IRAK 1990
VUSLATI RAHMANA GELDİM
Aşkın ben mecnunuyam - Seyri cemale geldim Muhabbet kervanına – Kıtmir olmaya geldim
Ey Sultanı Habib - Cemalini aç bize Aliyel Mürteza ile – Deryana dalmaya geldik
Elestüde söz verdik – Belaya eyvallah dedik Şahı kerbela Aşkına – Serler vermeye geldik
Ayandır Dosd kıblemiz – On iki imam katarımız On dört mahsumu pak ile – Şerbet içmeye geldik
Yetmiş iki kemerbest ile – Cümle Pirana yettik Sırru Rufai ile – Gavsa ermeye geldik
Duyduk Muhyiddini Mısri – Şems Mevlana Arabi Cümle Pirler eşiğine – Yüzler sürmeye geldim
Bektaşiyim hem Alevi – Oldum Kızılbaş deli Dinsizim Mesebsizim veli – Dosda yetmeye geldim
Sahibel zamanla – Desdur ile meydana Şahı Merdan Aşkıyla – Semah etmeye geldim
Sahibel meydandan – Dosd aşkıyla yananlan Nebioğlu fakire uyanlan – Vuslat-ı rahmana geldim
EY SEVGİLİ GİZEMLİ DOSD
Şems Mevlana otağı kutlu kentten gelen sevgili Dosd, Belli ki hamilsin, kutsal mabedden getirdiğin ölümsüzlük tohumlarına, Susayan topraklar; yeşillenip, filizlenecek atıverdiğinde A güzel sevgili; dünden bugüne emaneti taşıyan çelebi, Her doğan günle ayrı ayrı bedenlerde kucaklaşan dosd, Dudaklarım sürülmüş tarla; gönlüm volkan misali yanardağ, Gelen Aşkı ile kaldırdı; matemi muştuladı, sevene sevgiliyi, Kaç asır geçti işte bak buradayım hasretinle yanarak, Gönül meyhanesinin kapısında boşalmış kadehimle bekliyorum, Bana Şems’in, Mevlana’nın bağından derlenip, sıktığın, Hüsey’nin mey havuzunda yıllandırdığın, O tabtaze gönül şarabından uzat ey sevgili Zira iftar için o şarabı senin elinden içmeyi bekliyorum, Kutsal kentin habercisi; Hüseyin Sultan, güzel sevgili, Unutma n’olur bu fakir Muhammed Nebioğlunu, Yad eyle vardığın her gönül meclisinde unutma emi
Hüsnü cemaline kurban olduğum, Ülfet için aciz gönül demine geldim, Seyyah olup gezdirene kurban olduğum, Eylen bir yol hele meclisine revan olmaya geldim, Yedullah sırrına bilirim değilsin mahrem, İnnallah, hamrin mahzından uzak değilsin, Nuş eyled dosdlarla Nebioğlu, vuslata geldim 03-04-1991 Saat: 01:30 Konyalı Hüseyin Sultana Atfolunur
SEVGİLİNİN ESERİ
A canım aldığın işret demi, ancak Sabaha kadar bi hoş eder seni Gel de bi gönüller sakisinden kan, Dosdun leblerinde nuş edenler de, Ne ukbaya yer kaldı, ne dünyaya Maşukdan gayrıyla ebede kadar bi haber
Asırlardır susuz kalmış, çatlayan topraklarımızdan Şemsin varlığı geçmeseydi n’olurdu halimiz Her zerremizin binbir göze dönüşmesi, Cananımızın, canımızda doğuşundandır Yoksa amalıktan kurtulmak ne mümkün
Müjdelemeseydi tan yeri güneşi, Aydınlığa doğru yolculuk olur muydu İçimde hissedip görmeye başlayınca güneşi, Belki son gördüğümdü; Ondan gayrı olan şeyleri
Kutsal kentin habercisi, Ölümsüzlük şarabını sunuyor, Gelin kana kana içip testilerinizi doldurun, Ondan, gayrıdan üryan ve boş testilerle gelin
İşte öylesine la mekan ilinin hizmetkarı, Kıpkızıl Nebioğlu naçarının Hizmet aşkıyla yoğrulup yok olmuş, Bedenine basıb da geçin için için Aşk ile için, Zira için için eritmekde Şahlar Şahının sevdası Gelin gelin de görün işte sevgilinin eseri
DOSDSUZ NEFESMİ ALINIR
Düşmeyince bir tohum, topraktan ne çıkar, Doğmayınca gün, alemi bulutlar kaplar, Esmese rüzgar, ötmese kuş, dile gelmezse yar, Sessiz, yoksullukla dolu bir dünyaya kim bakar
Görmeyen gözü, duymayan kulağı heman kapa, Aşka düşmeyene, sevmeyene deme insan, Allah Aşkına Meyvesiz ağaç, kurumuş toprak uzansın kavak gibi, Beri getirin vuslatı tadan mihraba yüz süren eri.
Kaldırın semalara doğru, Dosd yoluna konan başı, Ölüye can; susayana Kevser diye verin ondan akan gözyaşı Ne bedenlerde hayad, ne tabiatta canlılık, ne tek bir hareket Kainata renk, isim, hayad verdik; canan ile biliştik bilişeli
Nefesler haylanır, haylanır da iner kalkar Varlık, yokluk, dünya, ukba olmuş olmamış ne çıkar, Zümrütü ankaymış, Mısır’a sultanmış kim bakar, Oysa yüceldim yüceler yücesine; Dosd otağında, yer ile yeksan oldum olalı
Gel eğ başını, yüksel sonsuzluğa kanat aç ey can, Ağ gönülden gönüle; Ey Nebioğlu budur devran, Dosd peteği açıldı, canını lokma et durma gel sen de ban, Maşuksuz, sevgisiz, dosdsuz nefes mi alınır, Söyle Allah Aşkına
GÜZEL DOSD’DAN AYIRDI
Dosd ile murad alıb sürerken, Can zuhuru nazlı yardan ayırdı Al yanaktan busen alayım derken, Garib tecelli güzel Dosddan ayırdı
Hasret yolcusuyum, mevte varır durağım, Volkan gibi yanar ,coşar sevda ocağım, Dembedem artıyor bende sevdan sultanım Dünya, Dosdu Dosddan ne garibdir ayırdı
Henüz buldum tam oldu sanırken, Gönül pınarımız umanına akarken, Endamı bakışları cayır cayır yakarken, Gafletimiz bizi candan ayırdı
Girdim gönül evine eyledim karar, Sultanım varlığı her bir yanımı sarar, Tam buldum işte dedim bu karar, Bir na ehilin zuhuru bizi yardan ayırdı
Çilekeş Nebioğlu’yum kafları aşam, Mecnun olub çöller dolaşam, Düşen varmı ben gibi sinemi ona açam, Kahpe dünya seni benden ayırdı
YİNE SARDI AFAKI KARA BULUT, ARKASI DOSD RAHMETTİR, AŞIĞA ELZEM OLAN, RAHMET VE KULLUK KAPUSUNDA, SEDAKETLE BEKLEMEKTİR
HAYIRLI YOLCULUKLAR EY CANLAR
Canlar yola revan oldu güzel sultanım, Onları bize bağışla koru ne olursun, Çektiler kısa zamanda bin türlü eza, Hoş gör yollarını asan eyle sultanım
Sürsünler bir nice devranı aşkla, Her gittikleri yerde bulsunlar sefa, Gelmesin dosdlarımıza asla bir cefa Demleri demi devranı zevkin olsun sultanım
Mutluluk akıllarını başlarından alsın, Bulundukları anı sahibin zevklerine kansın, Gönülleri vuslat aşk muhabbetle yansın, Hoş tecelliden nasiblerini kesme sultanım,
Muhammed Nebioğlu canlara bir can olmuşum, Her anımı ol dosdlar derdiyle yoğurmuşum, Ben seni bende beni onlarda bulmuşum, Bu buluşmaları zevkinle ebedileştir sultanım
CANIM CANAN ELİNDE
Beni ateşlere atıp yüzün döndürme, Senden gayrıya meylim yok sendedir sende, Didelerin çatıp nolur sinemi delme, Günah sende değil bendedir bende
Sükkeri lebin kıyas olmaz dudağınla, Bülbül olup öter konarım gonca gülüne, Sultanlar sultanı canım canan elinde, Aradığım dünya ukba değil sendedir sende
Hasretinle ciğerim pare pare parlanan, Mecnun oldum şehr içinde şahımla gezerem, Sensiz bu cihanda bu teni ey Dosd neylerem, Lime lime olmuş beden kandadır kanda
Nadan ile gezdim tozdum yoruldum, Hun revan oldum aktım duruldum, Can Dosd sen sanarak nicesine sarıldım, Ahir bildim Dosd sevgin candadır canda
Bir garib aşığınım çalar ağdım söylerim, Aşkın ile ağıdımı zehrin bal kaymak ederim, Bir güzel sevmişim hasretini çekerim, Nebioğlu yoluna başı koyduk yoldadır yolda
EY NAZARGAHI ŞAHIALEM
Sesine sedasına kurban olduğum, Lütfeyle Şahım cemal görelim, Hasretiyle yanıp tutuştuğum canan, Gel bir nazar kılda vuslatına erelim
Gittiğin aleme daldında kaldın, Aklımı fikrimi mat ettin yaktın, Bizi üç günlük zevklere mi bıraktın, Uyandırda bir Hu de tekrar doğayım
Bu nice şeydirki dalıp kalacak, Fani cihanda Dosdsuz kılacak, Gidipte ne yazık geriye bakaca,k Bir yüz kalmadımı baktırda gülelim
Bıraktığın yerde ekildim kaldım, Zaman mefumuna hasretle bandım, Sinemi Ehlibeyd Aşkıyla yardım, Ey nazargahı Şahım nerdesin sesin duyalım,
Hasretinin acısı sardı her bir yanımı, Yokluğunun ızdırabı donduruyor kanımı, Bu gidişle yok eyleyecek canımı, Ey canımın cananı doğda gönlümde doğayım
Saatler günler geçti bir haber gelmez, A sevdiceğim neredesin nasılsın bilinmez, Kanayan şeyde yarasıdır bir türlü dinmez, Ey derdimin dermanı dönde gülelim
Kızıldeliyim yarem hicran bağladı, Efendim didelerim kızıl kana boyandı, Uzadıkça zaman Nebioğlu yandı ha yandı, A sultanım söndür ateşim öyle öleyim
DOSDA GİDERİM
Dosddan gayrı kalmadı hiç pazarım, Gayrı sevgidir şiarım Dosda giderim, Eylemeyiz bu fena mülkünde karar, La mekandan geldik la mekana giderim
Bir yüzden açıldı biz Dosdun cemali, Gayrı her yüzden ol dosdu görürüm, Görünce lal oldu dilim zerrelerim raksta, Açılan her kapıdan Dosda giderim
Nasıl karar ederim fenada ey Aziz canlar, Dosd her an ayrı ayrı bir şanla çıkar, Ol şahın aşkıyla bedenim volkan gibi kaynar, Bu alemde yok artık kararım Nebioğlu Dosda giderim
ELİF OLUB MİM BATINDAN DOĞMAYAN
Yazdırmış zatından ol kırılmaz tükenmez kalem ile, Anlatmış kelamı biteviye kelamullahı dil ile, Sanki ona yer yokmuş girivermiş gönüle, Gönülden gayrı ne varki bilmem sana ne desem
İnsan bu ne hoş Enel Hak deyip ene batıl dememiş, Bir başkası cübbemin altında ondan başka yok demiş, Azimuşan iken zatıkibriya biz deyip tevazu eylemiş, Elif olup Mim batnından doğmayana ne deyim
Elif olup kıyamdayım hakkel yakin görsene, Ayin Dal olup girdim gönül evine, Heyhad mim im işte vuslat zevkindeyim secdede, Ol Sultandan Veledil kalbe hamil kalmayana ne deyim
Bilinen bilinmeyen isimlerle söylenenim duysana, Sevdiğin sevmediğin cümle suretlerdeyim baksana, Ben Ben diyen tanrılaşmış ol egonu yaksana, Ben senleyim sen kimlesin bilmem sana ne desem
Bitermi hiç kendimi tarif edip anlatsam, Gözleri şaşı olanlardan hiç ikilik gidermi, Daha nice yıllar anlatsam Mecnun Leyla, Ferhat Şirini, Elif i mertek belleyene Mim’i Lam’dan ne deyim
Anlatıvermiş kırk yıl Ferhad Şirin zevkini, Dinler imiş her gün zahid sofi mescid ümmeti, Sorunca bir gün anladınız mı nedir bunun hikmeti, Anladık anladık da efendim Ferhad Şirinin nesidir, Diyen bir topluma gayrı bilmem ne desem
Balıklar sormuş birbirine bilir misin bu su nerde ne diye, Balık balığa derken varılmış deryalardaki bir yunusa, Yunus bu ya; bakmış durmuş hayli zaman sessiz sedasız, Kolaydır tarifi siz bana önce gösterin bir yer susuz, Görmeyene, bilmeyene bilmem gayrı ne desem
Ben kendimi ispata kalktığımı sakın ha sanma, Şüphe yok ki varlığımdan, sakın ha aldanma, Gir bir gönüle ki, girdiysen hiç ama hiç çıkma, Aklın sırrın ermez yoksa söyleyenim, dinleyenim, Geçip karşıdan isyan edip isyanı da seyredenim ne diyem
Gaflet ile kimliğe bürünüb de ‘ben’ mi diyeceksin, Zühtü takvaya, millet ırkına, şan, şöhrete mi güveneceksin, Milyarlarca yıldır gidenleri toplasan, bir toplu iğne başı etmezsin, Bir avuç toprak başlarına serpilmiş mevtalar gibi kaldın, Nice kez hitabullah erişti de duymadın, bilmem sana ne desem
Benim ben dedikçe benden gayrısı yoktur, Benliğim ‘enel Hak’ diyen de mutlu sona erişir, Nice gafil Şeddatlaşıb Firavun olur şaşırır, İlmi ledün hikmetiylen, ondan ‘Allah’ diyen de benim, Anlayıb da göremediysek, gayrı bilmem ne desem
Ey ecel gel katlime, mansur gibi ferman eyle, Sen de mi varsın, dön artık yok ol kendi kendinde, Kızıl deli Nebioğlu söyledi Hak kelamı bilene, Ben avazı Hakkım Hak söyledi, bilmem gayrı ne desem
MİDİLLİ
N’olaydı ey midilli dosdlarla revan olaydı, Gönül yarimizin mekanına köprü olaydın, n’olaydı, Aşılmaz insanoğlu brokrasisini aştık da geldik, Takıldık kaldık bağrında açsaydım n’olaydı
Nice demler devranlar aştık da geldik, sineler büryan, Bu Dosd hasretine kolaysa ey midilli gel de sen dayan, Asla vazgeçmem bu sevdadan bunu bilesin inan Yol verseydin de diyarı Mısriye gitseydik n’olaydı
Mülkün mü sarsılırdı, yoksa kıyamet mi kopardı, Yoksa yakılan ormanlar gibi insanoğlu seni de mi yakardı, Ben zaten yanmışım; kerem aslı misali o da bize kardı, Ne olursa olsaydı da yer versen de geçiverseydik n’olaydı
Geçit vermediniz de kıraç dağlarınız bağa mı döndü, Sevenin yoluna bar olmak, aceb kime kar oldu, Mısri Sultan gönül bahçemize limniden Aşkını sundu, Sunulana gönlümüz, bedenimiz yetse de dönseydik n’olaydı
Yoksa sende mi Mısri Sultan’a başkaldıran isyankarlardansın On yedi yıl sürgün acısına bir acı daha katmaktasın, Evladı Mısrı’yim dönüşü yok bunu bilesin, Şanına zeval mi gelirdi, geçiverseydik n’olaydı
İçimdeki ateşi söndüremezler gittikçe yanarım, Şeyda bülbül gibi Dosd hasretiyle iniler gezerim, Nebioğlu der çal başına dünyayı yoktur kararım, Keremkarlığına zeval mi gelirdi bırakaydın n’olaydı
Midilli adasından Limniye geçemeden döndüğümüzde dile gelenler
29-05- Saat:16:10 dönüşYunanistan
TÜRBEGAHI MISRİ
Mısri nidasın duyduk, Kalktık yola koyulduk, Varıb divan durduk, Kalender mısriler olduk
Sultan cemalin açtı, Gönlümüze rahmet saçtı, Aşk ateşiyle yaktı, Muhabbete gark olduk
İşte meydana girdik, Gönül evine yettik, Kalmadı takat bittik, Aşkı Şeydaya döndük
İçtik lebinden şarab, Ayırma demden Yarab, Olmuşuz mesti harab, Hak divanesi olduk
Mecnun, Kerem, Ferha’da, Şirin, Aslı, Leyla’ya Yahya, İsa, Musa’ya, Maksud görünen olduk
Gahi Haktan söyletir, İner halklan dinletir, İnim inim inletir, Bu demde hasret olduk
Vardık çile hanene, Yıkıldık olduk divane, Nebioğlu olduk bahane, Gönüllerde kıbkızıl olduk
Limni adası Yunanistan
LİMNİ ADASI
Göründü Limni adası, Yandı gönül çerası, Kaynadı vuslat sevdası, Demiyle sarhoş olduk
Neyleriz malı, canı, Bulduk mısri sultanı, Gönüllerde mekanı, Erdik canda can olduk,
Yanar coşar söyleriz, Hakla cümbüş ederiz, Yar elinden nuş ederiz, Seyyah mestanesi olduk
Ayık gezmeyiz valla, Hep dem vardır mutlaka, İçeriz biz dosd Hakla, Aşkı nuş revan olduk
Ümmi Sinan Mısriye, Sultan söyletir kıtmire, Dosdlarla getirdi Limni’ye, Söyleyende ney olduk
Nuş edenler ayılmaz, Gönül meyhanesinden çıkmaz, Gayrı sevdaya yanmaz, Mısriyle insan olduk
Muhammed Nebioğlu dosdu, Cümle canlarla coştu, Yıllardır Şaha koştu, Ehlibeydde Hay oldu
12 Limni Adası Türbe Önü
SULTANIM VAZGEÇİLMEZSİN
Maziye bakıp uzandım yine,
Nefes be nefes yaşadım senle,
Şimdi arıyorum her zerrelerde,
Biliyorum sultan vazgeçilmezsin
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
Seninle doğdum, senle yaşarım,
Aşkı sende buldum aziz sultanım,
Her dem hasretinle yanar, coşarım,
Canımda can olan vazgeçilmezsin
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
Aşksın ey sevgili, bense aşığın ,
Fi nefahtuyla hayat verdiğin,
Her zerrede seven, sevilen sensin,
Canımda can olan vazgeçilmezsin
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
Aradım her şeyde, seni aradım,
Yerlerde, göklerde, cennette sandım,
Şükür Dosdda dosdum oldun sultanım,
Tuttuğum, baktığım vazgeçilmezsin
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm,
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
Dini, imanı, cennet mekanı,
Sevmi selatı, Hac ve Zekatı,
Değiştim Aşkınla, tadım vuslatı,
La’dan geçtim, illa vazgeçilmezsin
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
Nebioğlu kıbkızıl seni yaşıyor,
Dosd ile Dosd oldu, her dem coşuyor,
Aşkım, dinim, imanımsın diyerek,
Dosd Dosdan vallahi vazgeçilmiyor
Aldığım her nefes, aşım, ekmeğim,
Sevincim, üzüntüm, gecem, gündüzüm,
Ayım, güneşim, hem gonca gülüm
Kahretsen de sultanım vazgeçilmezsin
HERŞEY DOSDUMUZ BİZİM
Sevda türküleri söyleriz gönülden,
Dü cihanda sevdamız Alidir bizim,
Her seher vakti gönülden sedalar gelir,
Ahı feryadlar ettirir kerbelamız bizim
Sarar kendi kendini dosd ile bizde,
Arar durur mecnun misali gönüllerde,
Bir sevda türküsüdür, okunur yanık dillerde,
Hasretine yanıp durduğumuz Dosdumuzdur bizim
Dünya, cennet anladık nafiledir bu demde,
Düşmek gerek imiş muhabbet dosd demine,
Mübtela olduk o sultanım Dosdun gülüne,
Cennet mekan her şey Dosdumuz bizim
Bildik ki Gönülde Gönülle hemdemiz,
Gönüller aleminde Aşkla hemdemiz,
Bitmeyecek sevda türküleriyle zevkdeyiz,
Gel ey Gönül Gönül kapımız açıkdır bizim
Bekliyorum birgün doğacaksın elbet
Bir çok acılarla olacak sebep
Gün gelince nolur her şeyi defet
Özüne kendine dön sana sevgimiz sonsuzdur bizim
Bilmiyorum kimsin, neredesin şimdi,
Bir çok acılara rağmen bekliyorum seni,
Gelecektir elbet kavuşma demi,
Bekleyişimiz acı hasretle doludur bizim
Nebioğlu sana eder ezelden selam,
Yetmez bunu anlatmaya kelam,
Anlayan anlayacakdır demi vesselam,
Ezelden ebede Gönül Gönüllüleri Dosdumuzdur bizim
1989 aralık itibarıile görülen bir mana üzerine 89 sonu 90 başı itibariyle
kaleme alınmıştır. Görelim Mevla neyler Hüüüüüü
YÜZÜM ANIN YÜZÜ GİBİDİR
Kulak verin sözümüze, eylemeyin isyan,
Duyun kelamımızı, Hakk’ın nutku gibidir,
İstersen görürsün perdesiz Hak cemali sen,
Aç gözünü bakıver, yüzüm anın yüzü gibidir
Gören görünen odur, gözümden bakıb da durur,
Duyan odur kelamullah derinlerden duyulur,
Alıb veren olur, hep kendi pazarını kurur,
Dosd arabasını kullanan şoför gibidir
Kapattıysan gözünü tabi ki Hak göremezsin,
Tıkanmış kulaklardan ne işiteceksin,
Mühürlenmiş kalbinle isyanlar edeceksin,
İkrar etmezsen de canında işleyen can gibidir
Elinde bir resmi mi, var neden inkar edersin,
Ham ervah gibi onu hiçbir yere sığdırmaz, benzetmezsin,
Döner şah, damardan da yakın her zerredir dersin,
Dön de bir bak; esbabın altından sana bakıp gülen gibidir,
Okuyabilene kelam kudret, kelamı Hak oldu,
Görmek isteyene perdesiz ayan Hak cemali görüldü,
Hak Evladı Mısri’den bir zerrecik sırrını sundu,
Buyurdu ki Nebioğlu tıpkı bizim bahçemizin gülü gibidir
KÖHNE YUVAMIZDA BİZLE OL YETER
Duyun dosdlar duyun Hakkın sesini,
Boş yere alıb vermeyin Hak nefesini,
Dikene çevirme gel gönül gülşenini,
Ehli Aşığı Hakkın Dosd Cemali yeter
Aşık der ki gel gitme sen yabana,
İçelim Aşk ile badeyi gel kana kana,
Ne söylemiştik unuttun mu ol sultana,
Sen ol gönül sarayımızda sen ol yeter
Leylasına mecnunun; ferhaddan şirinin,
Keremine aslısın; matlubuna maksudum,
Ver sevdiğim isteyene istediğin,
Biz aciz sermestlere varlığın yeter
Cennetin huri gılmanın zahidin olsun,
Firdevsi ala ve tuba dervişanın olsun,
Muhabbetti sohbetin ariflere kalsın,
Köhne yuvamızda bizle ol yeter
Almak istemeyiz asla sensiz bir nefes,
Dar gelir sensiz dü cihan yoktur bizde heves,
Duyulur her dem bu kızıl fakirden tek ses,
Hiçbir şey istemem sen ol bize ey Dosd yeter
Kıldın kendini bize herzerrede aşikar,
İşdigalimizde bize en büyük sensin kar,
Nebioğlu kızılın aşkına durdu dar,
Dosd ile dosd olan bize dosd yeter
NEY İMİZ MEY İMİZ OL YETER
Kimisi atlas libaslara bürünmüş gider,
Kimi dünyayı, ukbayı, şan, şöhret diler,
Kimisi taşa, toprağa meyledip gider,
Bize Elhamdülillah cemali bari yar yeter
Kimi mescidlere dolup kılar namazı,
Kimi tekkelerde sallanıp eder niyazı,
Kimileri kabede sanıp eyler tavafı,
Bizim meyhanede Neyimiz, meyimiz ol yeter
Hesabı, kitabı attık bir yana,
İflas bayrağını çektik dünyada,
Niyazımız gönüldendir ulu Hünkara,
Kıbkızıl üryanız ol bize Haydarımız yeter
Yeter bize, yeter yetecek sensin,
Yetim Ehlibeytiz biz, Ali demi sürülsün,
Üç beş can Dosd la Hü de yüzümüz gülsün,
Kızıl Nebioğlu’na Kerbela gömleğin yeter
O yar beni o yar beni,
Bak neyledi o yar beni,
Hakdan gayrı bakar isem,
O yar gözüm o yar beni
O YAR OLDU SEBEP BANA,
Kızılgömlek giyip çıktık meydana,
Herkes kendi yariylen hoş,
Nebioğlu şükür herdem Şahla
DARDAYIZ BUGÜN
Sevdanın esen tatlı rüzgarı,
Esin n’olur, esin şeydayız bugün,
Hasretle aşkına yanıb tutuştuk,
Aç kolların al gönlüne, dardayız bugün
Denizin ufkunu coşturur rüzgar,
Gönlümüz Aşkınla oldu tarumar,
Gezeriz hasret zikrin ede ede yar,
Vuslat kapını aç da alıver dardayız bugün
Dillerde name, içte ateşsin,
Söyleyen, söyleden, hem dinleyensin,
Bizi sevdalara salıb, eğlendirensin,
Edrikni sırrına erdir dardayız bugün
İşte sen ben oldum, bak neler söylerim,
Adım Muhammed koyub hitab ederim,
Elbet faniden, bekaya göçler ederim,
Diyarı gurbeıe kaldık, dardayım bugün
Sınama beni ey yar takatim yoktur,
Aşkınla inlerim feryadım çoktur,
Sineme saplanan, elinden atılan oktur,
Kızıl Nebioğlu vuslatında bile hasret çekerim
HAYDAR SULTANIM
Bir Eshabı kehf şarkısıdır,
İnci mercan kara elmasım benim,
Gönüller kıblesidir Aşk erlerine,
Ruhum nefesim canı cananım benim
Bilinmezlik içinde yürüyüp giden,
Herdem ayrı ayrı renklerde görünen,
Cümle dilden hitablar eden,
Sevgi acı ızdırab dolu mutluluğumdur benim,
Ne gecesi, ne gündüzü var onun,
Ne malı, ne mülkü, ne dünya yanmış umurun,
Ne arzu emeli, ne bir dikili ağacı,
Vurana elsiz; sövene dilsiz olmuş sultanım benim
Hem dünyadan, soyunup ukbadanda geçmiş,
Şu fani dünyayı Ashabı kef için itmiş,
Hakk’ı Halkda görüp insana feda etmiş,
Beldeyi Tarsusun manevi ışığıdır benim
Dilinde durmayan her dem Şahın zikrini,
Bağlamış Ehlibeyte, Aşkla gönlünü,
Ehli Hakikatin zikriyle her demini,
Nebioğlu’nu sermest eden Haydarımdır benim
GÖRDÜĞÜN NEDİR
Adem, Musa, İsa, Hak,
Zerdust, Budist cemlesi mutlak,
Biri birden can ayırmak,
Bu dinler, mesepler nedir
İnsanız biz Hak’dan geldik,
Cümlesine; Hak, Dosd, bele dedik,
Biri birde bir Hak gördük,
Senlik, benlik kavga nedir
Bizi bizde birledi ol yüce Hak,
Biliriz ki sensin tek olan mutlak,
Din, mesep tarikatlerdir tuzak,
Bu oynanan oyunda nadir
Sen ayırmışsın bunca milleti,
Çoğaltmışsın sahnedeki renkleri,
Bir iken binlerce hayel zevkleri,
Bu tiyatroda oynanan oyunda nadir
Vallahi bilirim, hepisi sensin,
Putu da, mihrabı da gülü dikensin,
Söyleyen, söyleten, seyredip, dinleyen,
Cemalinin lütfunun yanında bu öfken nedir
Nice kez değiştirdin adım, sanım,
Belalara, Aşka diyet etin canım,
Sen gibi görülmemiş oyun bazını ,
Kızıl deli Nebioğlundan gördüğün nedir
Doğduk Hak Muhammed Ali gönlünden,
Ayrılmayız Ehlibeytin asla yolundan,
On iki imamlar katarından pirler kolundan,
Süregelmiş, vazgeçilmez özümüz vardır
Kerbelayla tevellamız; yezidlerle teberramız,
Hatice, Fatıma ana erenlerdir sevdamız,
Pir nefesidir sazla sözümüz onlarla coşarız,
Erenler bezminde illa dedik ikrarımız vardır
Dosd cemalidir kabe bize tavaf ederiz,
Her dem Huzurullah’dayız niyazlar ederiz,
Aşık, Maşuk sırrına zevkine erib gideriz,
Hak insanda, insan Hakda diyen Hünkarımız vardır
Bir acayip sevdadır bu yanık gönüllerde,
Hak, Muhammed, Alinin niyazıdır dillerde,
Telli, telsiz, nefesli, nefessiz kuran olup gelir deme,
Dört kitabı her dilden, her demde okuyanımız vardır
Ben ol Kızıl Nebioğluyum Şahlar bendesi,
Her zerremde duyulur kerbelanın sesi,
Kızılbaşım Dosd yolunun aciz neferi,
Hak yoluna ser vermiş nice pirlerimiz vardır
CAN DOSDUMUZ VARDIR
Ben ehline kendimi kılmışım aşikar,
Nihayette bir nokta ile pünhan ederim,
Devri feleğimi etmişim şiar,
Rahı mahremime seni bürhan ederim
Ben seninle varım, oynum seninle,
Dizildi sen gibi niceleri, oyun için gönül demine,
Vuslat zevkini sürmek için gönül evinde,
Bir düğün derneği alem içre bahane ederim
Cennet cehennem ile huri gılmanı,
Abid zahid dervişlikle türlü haları,
Dosd yoluna konan nice can ile başı,
Habibim yolun diyet alıp ferman eylerim
Bu nutuklar vahdet deminin dir dinle,
Aşk deminde her şey Hak Dosd dur bilene,
Bu gönül pazarında metahsın diyeti ne diyene,
Pirsultan Nesimi mansurları beyan eylerim
Şaşma sen şeriat, tarikat, hakikat yerli yerinde,
Nice cennet yolları var gitmek isteyenlere,
Bunlardan geçib de Dosd Dosd diyenlere,
Cana can olacak nice ser diyetimiz vardır
Kızılbaş Nebioğlu olsun yoluna kurban,
Bizleri de al kabul eyle n’olur ey gani sultan,
Ne dünya, ne ukba, ne şöhret hepsi yalan,
Diyen darı Hüseyinde nice can Dosdumuz vardır
KANLA ALINMIŞ ABDESLE KIL NAMAZIM
Özüm, özlemim, hasretim benim,
Gönlüme ferman, dilde namemsin benim,
Seherlerde okunan virdi zebanım,
Aşığım, aşıyanım, canı cananımsın benim
Nice bin kez yad etse seni diller yorulmaz,
Aşkın açtığı yarelere merhem vurulmaz,
Bu öyle bir dersi şeydadır ki derman bulunmaz,
Derdimin dermanı ahıferyadım, hasretim benim,
Herdemin firkat ile inim inim inletir,
Ahı zarımı cümle cihana dinletir,
Nedir kasti bilmem bizi neden bekletir,
Gel, doğ gönlüme artık yaşamım, nefesim benim
Hayde gel ey can küllerimi sen savur,
Aşkın ateşi her dem yakıp durur kavurur,
Aşkın erleri sensiz meytime namaza durur,
Ölümüm, dirim selam telkinim her şeyimsin benim
İşte benim ey can benliğim Aşkın yüce benliği,
Kızıldeli Nebioğlu acı hasret özlem gam yükünün beşiği,
Dü alem içre Kıbkızıl kızılbaştır nardan olmuş kimliği,
Gel ey şiri Yezdan kanla alınmış abdestle kıl namazım benim
AŞK İLE VUSLAD BİZDEDİR
Ey yarenler gelin deme,
Aşk ile girelim ceme,
Bu gün nur yağdı aleme,
Biz evladı Alideniz
Aleviyiz Aşk bizdedir,
Her demde seyran bizdedir
İndiği yer kabetullah,
Doğduğu yer sırrullah,
Geldi Şahım varisullah,
Biz Ehlibeyt kemteriyiz
Bektaşiyiz şan bizimdir,
Cümle meydanlar bizimdir
Alim Hak Nur ile geldi,
Gayriya secde etmedi,
Habibden gayrı görmedi,
Ol Resulün gülleriyiz
Kadiriyiz yol bizimdir,
Dosd bakarız gül bizimdir
Yolumuzdur Allah yolu,
Nesebimiz Ali soyu,
Gönlümüz hep Aşkla dolu,
Ol Haydarın Haylarıyız
Rufaiyiz tığ bizdedir,
Allemeyn sırrı bizdedir
Keremallah Hak ile Haktır,
Gönlü seyranı billahtır,
Aşkın miracı mutlaktır,
İsranın sırrı bizdedir
Halvetiyiz Hal bizdedir,
Can Mısri seyri bizdedir
Ali Aba kıyamdadır,
Arzu semalar raksdadır,
Şemsin gönlü mürtezadır,
Dönen kamer yıldız bizdedir
Mevleviyiz sema bizdedir,
Aşk ile vuslat bizdedir
Bu dem Nevruzu Sultandır,
Aşıklara Şah burhandır,
Namı çöllerde dolanır,
Peçe altındaki bizdedir
Bedevi Dusukiyiz biz,
Pirler tacı da bizdedir
Gerçek yola girem diyen,
Ali yoluna gir heman,
Bu tek yoldur Hakka varan,
Furkayı Nacileriz biz
Cümle pirler meydanıyız,
Hadimi fukarayız biz
Alem sırrını Kuran’a koyan,
Sırrın sırrını noktadan sunan,
Ene noktatu ba deyip duran,
Hak Muhammed Alideniz
Kalenderan mevlasıdır diyenin,
Demkeş Hak ayyaşıyız biz
Mevlasıysam mevlasıdır diyenin,
Bir gömlekten baş gösterenin,
Lahmike lahmi demmile deminin,
Fedayı kızılbaşıyız biz
Aşkın kızıl şerbeti sunulan,
Gönüller meyhanesiyiz biz
Nevruz olub geldi dile,
Bunca hadise bahane,
Gerçek erenler demine,
Eyvallah diyenleriz biz
Cümle dinler cemi insan,
Gönüller mabedi bizdedir
Talib isen gel bir dinle,
Derdinin dermanı sende,
Girmek dilersen Ulu şehre,
Gönlümüz Beytullahdır bizim
Nebioğlu Kızıldeli Dosda varmaya,
Maksut kabe ise gönül bizdedir
ÖZLEMİM ÖZLEMLERDE ÖZLEMİM
Ne dağınık saçların,
Ne solmuş rengin,
Ne kendini ümitsizliğe bırakmış halin,
Ne de dudaklarından dökülen matemli sesin
içimi volkana döndüren,
özlem ve hasretimi yok edemediler
Donuk bakışlarında sıcak duygular,
Güçsüz kollarından ümid sunmalar,
İçten içe dökülen gözdeki yaşlar,
Sevince dönüştürecek özlem ve hasreti
bir türlü yok edemediler
Matlaşmış renginde gizlediğin Aşkı,
Zülfünün tellerine taktığın hattı,
Bir bir oluşurken seyrindeki anı,
Özlem hasretle var edip yok edemediler
Yok olmak mı, yok oldum özlem hasretle,
Dosda; hasret, özlemle geldim bu deme,
Özlem, hasret şarkıları dilimde name,
Bir özlemi bir hasreti bende yok edemediler
Alem bana Muhammed Nebioğlu diye seslenir,
Herkes görmek istediği gibi gösterir,
Oysa adım hasret, özüm, özlem, özlemimde gizlenir,
Ben özlemim, özlem benim özlemim
İşte bu nedense bir türlü özümsiyemediler,
Özlemler özlemin özleminde özlenir,
Zevku sefalar özlemin özleminde gizlenir,
Lal olur diller görünce özlemi özleminde
Eller yüreklerde nefesler özlemle yetersiz kalır,
Maşukanın özlemi özümüzde özlem ile yaşanır,
DOSD UM DOSD OLMAYA GELDİM DOSDUMA
Dosdum ben Dosd olmaya geldim Dosduma,
Aşkım ben Aşk olmaya geldim aşığıma,
Aşık maşuk demiyle oluştu dü cihan,
Ey dünya unutma serimi vermeye geldim canı cananıma
Dosd Dosddur eveli ahirinde her dem,
Dosd Dosddur iyi, kötü, güzel, çirkin diyemem,
Cümle var yokdan geçer, Dosddan geçemem,
İkrar verdim layezelide dosd ile dosd olmaya sultanıma
Bu gün Dosd dediğime yarın düşman diyemem,
Şahımın nutkudur bu Dosd Dosd olur geri dönemem,
Dosdumu hiçbir şey hiç kimseyle kıyas edemem,
Dosd için geldim bu aleme ancak Dosdla giderim
Yaradan, yaradılışa Dosdun mührünü vurmuş,
Ademiyetin hamurunu Dosd ile yoğurmuş,
Adem, insan, Habib, Mahbub derken Halilim olmuş,
Aciz Dosdum Ya Dosd derim gayrı bir şey diyemem
Ol Mahbub var etti, Habibi çoğaldı isim,
Ayna oldu dü alem Dosd cemalinde resmim,
Dosd deyince n’ola namı nişan, şanı şeref, izzeti nefsim,
Vefasız nice canlar görsem ben yine illa Dosd derim
Ben Dosd demişim Dosdla yaşarım gayrı neyime,
Almışım Dosdu a can kutsal olan gönlüme,
Dosduna dosdum getiremem gayrıyı dileme,
Kızıl Nebioğlu Dosdum şah evladıyım
Dosd Dosd Ya Dosd derim
AŞK İLE NAZAR KIL EŞYAYA
Ruhsuz ne varki bu alemde cansız diye atalım,
Gel beru ey sevgili yaratılış sırrı ile bakalım,
Gör ki eşyanın hakikatinde her şey yerli yerinde,
Öyleyse neden göstermeyiz eşyaya saygıyı, nediye
Bak mesajında ne diyor, sevgili kulak verib bakalım,
Eşyanın hakikatine er ki o Allahdır bu hitabı duyalım,
Kainatta her zerre ruhlanmış Zatı Aşk, lisanı hal ile,
Hu deyip secdeler kılalım evrensel Aşk ile her zerreye
Nice Nebilere yol gösterib dile geldi eyledi kelam,
İsaya, Musaya, ol Habibi Hüdaya onlan hitab eyledi Mevlam,
Yetmez hattı zatında nesneleri anlatmaya acizdir kelam,
Görüb de secde kılmamak mümkün mü yaradılanı Yaradan Aşkına
Vesselam
Her zerre sürecinden geçib gelir insan ile kemale,
Nice makamlarda cuşa gelib sermest gezer divane,
Eylenince nice kez sırrı Hak ile miracı Aşkı deme,
Görülür ki ol zerrede canı canan seyrindedir bilene görene
Gel ey Nebioğlu nazar eyle Aşk ile sende eşyaya,
Neden niçin nasıl deyip gafil olupta aldanma,
Yoktur onsuz ne bir zerre ne bir yer sakın unutma,
Her zerre Hakkın Esması Müsemmasız da bakma
YAŞAMADAN GİDEN HAYVANA BENZER
Bela zehrine Aşkla banmayan,
Her nefes Dosd Aşkıyla cayır cayır yanmayan,
Dosd cemaline herdem Aşk ile kanmayan,
Yemyeşil başak iken, samana dönen yeme benzer
Dosdun ceyrü cefasını lütuf bilmeyen,
Şikayet ile feryad edip inim inim inleyen,
Hak cemalin Dosd gönlünü bırakıb da giden,
İnsan iken sırtına semer vurulmuş merkebe benzer
Her nereye dönersen dön anda Hakk’ı görmeyen,
Alınan her nefesin kadri kıymetin bilmeyen,
Her dem Huzuru Hak’da, selatı daimde karar kılmayan,
Taklidi imanda kalmış usta bir maymuna benzer
Tevhid deyip birlik, dirlik kılmayan,
Tarik deyip Aşk ile dosd yolunu bulmayan,
Sufi deyip Aşk yolunda safi nur pak olmayan,
Felsefe aklının tuzağına düşmüş gafile benzer
Din doğruluktur, insanları doğru yola iletir,
Tarik Aşk yoludur, Dosd yoluna götürür,
Evveli ahiri Aşkdır, din meseb kaydın kaldırır,
Şekil; kayıtta kalan, yosun tutup kokuşan göle benzer
İki gözden bakıb bir görmeyen şaşı,
Aklı fikri egosu, mangırı din olmuş; maaşı,
Şu dünyada kaç olursa olsun hayvanı yaşı,
Ey Nebioğlu Aşıklar deminde
yaşmadan giden hayvana benzer
DOSD HAK DİYENLERDENİZ
Hakka aşığız halkıyette gezer dururuz,
Arar sarar himmet ile insanı kamil buluruz,
Budur bizim bu alemde tek umudumuz,
Layı bıraktık illa Dosd Hak diyenlerdeniz
Gören duyan kelim olan ehline tarif edildi,
Zekiz subuti sıfat ile insanda tarif edildi,
Mekan suret münezzehken Aşık gönlünde tesbid edildi,
Buldurdu hamdülillah iydi ekber oldu diyenlerdeniz
Hakkel yakın gördüğümüzü nasıl inkar edelim,
Heyhad Nebioğlu, tadılanı nasıl tarif edelim,
Uyan ey can ondan gayrı bir şey yok ne diyeyim,
Görenedir her şey, köre ne; aç gönlünü diyenlerdeniz
ENGÜR ŞERABI
Gönül mestanesiyiz kalu beladan,
Yarin leblerinden içmişiz Aşk’ın şerabın,
Görüldük cemali yardan vuslat yolunu,
Dosd elinden içtik engür şerabı
Vahdet deminde eylendi mirac,
Yar cemali seyri ile geçmektir sırat,
Herkese bir şey, bize yar olur mirat,
Dosd elinden içmişiz ağulu şerab
Dosd sunar biz içeriz eyleriz seyran,
İçmeyenler olurlar nefsiyle güman,
Kızıldeli Nebioğlunda mihman,
Olanlarla sun abukevseri bizlere yarab
DÖNEKLERDEN AHIM VARDIR
Canı cananım kıblegahımsın Ya Ali,
Darı Hüseyine durdum bir ahım vardır,
Nicesine bend olup ikrarına dedik beli,
Ahiri vefasız çıktı, gallaş çıktı şikayetim vardır
Hanemiz kapısını Haydar kapısı belledik,
Gelene, mihman Ali Şahımdır dedik,
Erenler lokmasına niyazlar beraber kıldık,
Dönüp arkamızdan vuranlardan şikayetim vardır
Hak Muhammed Ali nedir bilmezken,
Ehlibeyd deminden hayli uzakken,
Kerbela deminden, teberradan bi haberken,
İkrar verip dönen iblislerden şikayetim vardır
Şeyhim deyüp meydanlarda gezenler,
Sanki görüyormuş gibi altan üsten süzenler,
Kendileri gibi münafıkların sözüne boyun eğenler,
Adın ile yola çıkan şarlatanlardan şikayetim var
Kimi ikrar verip bir el dahi almamış,
Seyrüsülük nedir inan tatmamış,
Rüyasında görüp şeyhim diye fırlamış,
Meydan okkabazlarından şikayetim vardır
Yol Aşkın, Hak, Muhammed, Ali yoludur,
Tevella Teberra bişek erenler koludur,
Nesebim, mesebim Ehlibeyd Caferi soyudur,
Kızıl deli Nebioğluyum soysuzlardan şikayetim vardır
ANLATAMADIM
Edinmedim Hakdan gayrı gönlüme yar inan buna,
Edinmemde yaşadığım sürece asla
Yaşarsan inancım evladı ayal dosd ile canla,
Gayrı yaşam haram bize dedim anlatamadım
Kimi kime anlatıp duruyorsun a canım,
Yirmi sene kolay geçen zaman mı sandın,
Çocuklarımın anası evin hanımı unutmamalısın,
Bunu nedense sana bir türlü anlatamadım
Sana laf söyletmedim söyletememde,
Nankör değilim koca bir ömür geçti birlikte,
Acı, tatlı, iyi, kötü, nefret, sevgiyle,
Hiç mi kutsal, doyumsuz anımız yoktu belletemedim
Safsın çok çabuk yolun sabtırıp aldatırlar seni,
Kendini yüzüne gülenlere, münafıka kaptırma emi,
İstemezler kendilerinde olmayan sevgi düzeni,
Uyma, gülünç duruma düşmeyelim dedim anlatamadım
Var sevgiyle dolsun bundan sonraki anın,
Himmetiyle nazarında olasın ulu sultanın,
Bize eylediğin yirmi yıllık candan hizmetlerinin,
Her demine binlerce lütuf eylesin ol kerem kanım
Biz mahküm edilmişiz çileyle yaşama,
Dertli başımızla yapayalnız kalmaya,
Bedenimizde kalmadı bir zerre yanmaya,
Ömrümüz bitti bitecek şu imtihanı bitiremedik
Sana sevgide kusur mu ettik,
Gözüm üzerinde kaşın mı var dedik,
Sevdik seviştik hayad arkadaşı, dosdum dedik,
İnatlaşmış aklından vazgeçiremedik
Bir yola seçildik gönüldür Dosdluk diye,
Kapıldık elhamdülillah salındık derinliklerine,
Yunus, Mevlana gibi sevgi özüne,
Bandık da döndük aşk ile bir seni döndüremedik
Haklıyım, haksızım a güzelim ne çıkar,
Tartışmak, kavga, inat yuvalar yıkar,
Sebep olanlar bir güzel gülüp geçib de bakar,
Kendimize dönüp bir türlü birbirimizi anlayamadık
Sana hak verib, iyi yaptın diyenler,
Kurtardın kendini, canını deyib de gülenler,
Evlad yuva zevkini unutan kalpsizler
Acılara melhem olamazlar dedim anlatamadım
Eşimiz, işimiz, gizlimiz pazara çıktı,
Dedikodu, kıskançlık bizi de yıktı,
Nebioğlu feryadım Arşıalaya çıktı,
Ne hikmetse kendimizi anlatamadık
NERDESİN YA DOSD
Nerde kaldı hani can ile can olan yarlar,
Hem dem olacak bir Dosdumuz kalmamış,
Dosd ile yaralandım dinmiyor kanayan yaram,
Yaralarımızı saracak bir dosdumuz kalmamış
Gönül mabedimizde bir hayli canımız vardı,
Esdi ayrılık rüzgarı bizi yaktı kavurdu,
Her bir canımız bir dağa savruldu,
Haber alacak, soracak bir dosdumuz kalmamış
Al emanetim Ya Rab, çekib buradan gideyim,
Bu kallaş dünyanı çal başına ne edeyim,
Çık karşıma baksana neler neler ederim,
Tabutumu taşıyacak bir dosdumuz kalmamış
Dosd Aşkımdır, Dosd mihrabım, sırdaşım,
Dosd Ehlibeyddir gayrı olmaz yoldaşım,
Ahbe dünya ikrarından dönenlere şaşarım,
Karı-kocayı-mangır-baldırı bulan gitmiş dosd kalmamış
Ehlibeytim Hak Muhammed Ali, Mısridir Şahım,
Ehlibeydden gayrısına eğilmez asla başım,
Dosdluğu Mısriden aldım Dosddur muradım,
Tevella Teberrada Hak dosdumuz kalmamış
Dosd ektim, Dosd suladım, Dosd isterim,
Bilirsin ki senden dahi dosd için vazgeçerim,
Koy kadehime ağunu Mevlam vallahide içerim,
Kızıl Nebioğlu dosddan gayrı dosdumuz kalmamış
BİRCAN OLALIM
Hak var etti ey can cümle alemi,
Gelin dosd evinde hep Dosd olalım,
Kurdurup evrensel gönül cemini,
Tanışıb, bilişib bir can olalım
İsaviyiz, Musaviyiz, Muhammedi,
Bilmeyene, duymayana ne demeli,
Sen cennetliksin, biz cehennemlik mi,
Gelin canlar özde birlik olalım
Nerede gelen peygamberler ümmeti
Onlarda çekmediler mi zulmeti,
Gelib, gitmenin bizde asıl hikmeti,
Tanışıb, bilişib bir can olalım
Dinler tarikatlere ayrılmakta ne,
Ayrılıklar gelir iblislerin işine,
Biz insanız neden düşeriz bu hale,
Allah birdir gelin birlik olalım
Adem, Nuh, İbrahim, Hak demedi mi,
Musa, İsa cümlesi dosd çekmedi mi,
Nice pirler birlik için canlar vermedi mi,
Gelin de biz de Hakda birlik olalım
Duymayanlar devam etsin kavgaya,
Yuh olsun yürüyen savaşçılara,
Selam birlik sevdasıyla coşana,
İnsanız biz gelin birlik olalım
Düşmansa nefsimiz yeter bize düşman,
Vatan ise aşığa gönüllerdir vatan,
Gönüllerde tekdir var olan sultan,
Ol sultana ermek için gelin birlik olalım
Muhammed Nebioğluyum, Dosd söylerim,
Dünyaya; sevmek, sevilmeye geldim,
Evrensel birlik, dirlikdir tek dileğim,
Uzat elini sevdiğim gelin birlik olalım
TEVHDİ SEYRAN
Ben sanırdım bu benim efalimdir alem içre,
Şükrenlillah Recebin sırrında aşina olduk,
Sıfatlanmıştım sıfat içre zannımda
Şükrenlillah Şaban sırrında aşına olduk
Benim derdim benden gayrı bir benlik yok,
Şükrenlillah Ramazan sırrında aşına olduk,
Kadri kıymet bildik ol Habibin zevkiyle,
Hamdülillah ceminde mekanı kuran olduk
Efali efalullahtır zevk etirilince sırrı Receb,
Seyrine Erince sıfat sıfatullah olur Şabandan sebep,
Zatı zatullah Vücud Hak oldu Ramazanda hep,
Şükrenlillah kadri kıtmet bilen sırrı kurana erdik
Hoş sefa geldin, bizi bizden alan Şehrü Ramazan,
Hasretinle yandık yakıldık, Aşkın ile Şehrü Ramazan,
Receple ekilib, Şabanla serpildik Şehrü Ramazan,
Zatınla Rabd olduk kadirine hoş geldin Şehrü Ramazan
Üç aylar sırrı feth olunca olur tamam,
Ermek bilmek lazım kadri kıymet vesselam,
Hak ile Hak olmakla çekilir besmele,
Nebioğlu bayram şimdi de hoş geldin Ramazan
BEN ONUN GÖNLÜNE ALDANMIŞIM
Bakışına, endamına, sedaketine,
Gülüşüne, işvesine, bülbül sesine,
Duruşuna, bakışına, sıcak nefesine,
Her şeyden öte ben özüne aldanmışım
Kanmışım kana kana, kanmak isterken,
Yanmışım yana yana, kül olmak isterken,
Coşub ümidlenmişim gelişine bakarken,
Sarp dağlara sarılmışım özlemle ben ona aldanmışım
Hoş ona aldanmak da güzel kanmak da,
Özlem ve Hasret Aşk ile yanmakta,
Volkanlar gibi püskürüp kasırgalar gibi coşmakla,
Ben bu garib sevdanın namelerine aldanmışım
Aldatmış özlem; yakmış özlem, hasretle beni,
Bir ayrılık türküsü yanık yanık dizeleri,
Özlem hasretle dokunulası ol kıbkızıl gülleri,
Kızıl Nebioğlu ben onun gönlüne aldanmışım
CANANI SEYRED
Göreli Dosd cemali akıl gitti başımdan
Gelde aklı mat eyleyen cananı seyret
Seher yeli Dosddan kokular getirdi
Misk midir amberbi gel mestaneliği seyret
Gel beri gel ey can hevaya gitme
Dertli olanlar gelir derman üstüne
Nizamı intizam cem olmuş niyaz üstüne
Gelde incil kuran Tevrat zeburu yazdıranı seyret
Oku emrini alan açıp kendi özüne bakar
Şerh olunan canlı kuranda kendini açar
Dosdu bulan dosd olup günah sevapdan geçer
Bunca isyana tuğyana gelde ihsanı seyret
Rahman Rahim olan özde sultanı
Örtücü olan canandır bak keremkanı
Nice yıkık gönüllerin sarhoşların da mekanı
Örtücü vahdet sahibi olan gel settarı seyret
Seyret gel asıl olan kendinde kendini seyret
Gönül zikri Aşk muhabbetle biraz gayret et
Ey Kızıl Nebioğlu sende gönül gülşenine göç
Gören görünen bilen bilinendir kendi sen secde et
DOSDU İSDEDİM
Hak ile pazarlık ettim sevdiğim
Cennet huri değil Dosdu istedim
Budur dedim benim bir tek emelim
Dünya ukba değil sevdiğim Dosdu istedim
Şu Dosd belası neyse yaktı başımı
Hasret ile feryadım arşı alaya dayandı
Asırlardır ağlayan gözümden kanlar aktı
Vazgeçmedim asla ben yine Dosdu istedim
Dosd Dosd dedim ikrarımdan dönmedim
Dosdsuz yaşam nedir ben hiç bilmedim
Dosdla oturup Dosdla kalkıp Dosdla söyledim
Zevku sefam derdi belam Dosddur dosdu istedim
Nice demler hep dosdla ağladık güldük
Dosd ile Dosdluğun kadrini bildik
Nice erdiğimiz demlere hep Dosdlarla geldik
Dün bugün olduğu gibi ben hep Dosdu istedim
Noldunuz nerdesiniz ey vefakar Dosdlar
Hani sözde seven ağlayan yanan canlar
Ne yazıkki şu gözler halen sizin için ağlar
Yetişdi Hızır cana sordu dermanı illa Dosd dedim
Kalmadımı aranızda kadri kıymet bilenler
Aşk muhabbetle can yemeği beraberce yiyenler
Senle Hakkı Dosdu gördük bildik diyenler
Kızıl deli Nebioğlu ağlar inler yine Dosdu isterim
YA RESULALLAH
Cemalini dü alemde
Görelim Ya Habiballah
Ehlibeytin bahçesine
Girelim Ya Resul Allah
Hatice ana ile Aşka
Fatıma ana ile sırra
Hasan Hüseyinle dara
Erelim Ya Resul Allah
On iki imamla deme
Ondört mahsumla ceme
Kerbela Aşkıyla Şaha
Varalım Ya Resul Allah
Abdulkadir Muhyiddinle
Rufa bedevi dussukiile
Kıbkızıl candosdlar ile
Varalım Ya Resul Allah
Hacı Bektaş veli ile
Hem Niyazi Mısri ile
Cümle pirler Aşkı ile
Varalım Ya Resul Allah
Evvel Ahir olan sensin
Hem Rahmetellil Alemsin
Ali Şahım ile birsin
Diyelim Ya Resulallah
Kızıl Nebioğlu söyler
Cümle alem bunu dinler
Bahçende açılan güller
Olalım Ya Resulallah
AŞKIN ÇÖLÜNE
Eğer bir gün düşerse Aşkın çölüne yolun
Orda durup eğlenme ha çıkmaya çalış
Etrafında mecnuna benzer birini görürsen
Dokunup bulaşayım deme koşmaya çalış
Aşkdan bahsederlerse tıka kulağın
Sorarlarsa Aşktan lal eyle dilin cevap verme sakın
Kucak açarlarsa aman ha aldanma sakın
Kıbkızıl görünen gül sanma nardır o düşmeye çalış
Derdinmi yok be hey can neden buradasın
Gördüğüm kadarıyla henüz körpe çağdasın
Bırak ağlayıp yanacaksa bunu mecnunlar yapsın
Amansız çöllerde durma ha çıkmaya çalış
Tabi ya sende duydun mecnun ile leylayı
Zülfü narında yanan kerem aslı şeydayı
Nice dağlar delen ferhad şirin ile azrayı
Bunlara kanıpta dünyanı zindan etme uyanmaya çalış
Hoş inanki bunlarsın dü cihan değmez bir pula
Leylasız mecnun mecnunsuz Leyla kaç para
Bir ahunun sevdası değilmi bizi düşüren Aşk ile dara
Elindeyse düşme göreyim bu sırra ermeye çalış
Özüm Leyla adım mecnun her zerrede sırdayım
Dertleri zevk edinmişim Aşk narına yanarım
Dosda bir kurban gerekmiş işte başım buradayım
Kızıl deli Nebioğlu fedayı Aşkı kerbelayım
Görmeye çalış
DOSD YOLUNDA BAŞIMIZ
Rahmet kesildi çöle döndü topraklar
Çatlayan topraklarda özlemden çizgiler var
Hasret ile yandı yakıldı köhne yuvalar
Yar Dosd hasretiyle yanık acı bir bekleyiş var
Ne zorla güzellik ne taşıma suyla değirmen döner
Bir sevda türküsüdür bu ancak aşıyan söyler
Zahmı vurulmaz yar yarasıdır inim inim iniler
Sevda çöllerinde hasretle bir bekleyiş var
Bu sevda garib sevdaların sevdasıdır
Bu hasret özleyenin özlenenin özlemidir
Bu dertler derdi zevk edenlerin dermanıdır
İşte böyle bir bela çölünde seyranımız vardır
Gönlüm çöle dönmüş kalbim volkana
Leyla sevdam olmuş durmuşum divana
Haykırışım şahlar şahı ulu Hünkara
Böyle bir pazarda metahım vardır
Aşk pazarına girdim bende Aşk ile
Bütün zerrelerim cuşu geldi dosd ile dile
Kıbkızıl üryan Nebioğluyum Aşığım diye
Yokluk pazarına koyulmuş başımız vardır
KİMİ AFFEDECEKSİN
Birlik dirlik için niyaza durduk
Erdir emelimize ey gani sultan
İsyan tuğyan günah kazanında yoğrulduk
Al bizi gönlünde ya Şahım Aliyy sultan
Bir damla sudan var ettin bizi
Kudret denizinde yüzdürdün bizi
Şekillere büründürüp durdurtan bizi
Kün emriyle var edensin ey Gaffar Sultan
Düşünürsek varlığında zerre değiliz
Hiçbir şey yapamayız irade sahib değiliz
Aciz miskin edna kullarınız bilmez değiliz
Rahman Rahim değimlisin kerem kıl Sultan
Nebioğlu dosd larla asi günahlarla doluyuz
Alsanda almasanda biz senin Aşk kulunuz
Boyun bükmüş Dosdlar ile divan durmuşuz
Gaffarı zünub değilmisin Ya Vedüd Sultan
Bilen bildiren alan verensin
Gelib giden görüb gözeten sensin
Cümle kulların iyi güzel neyime benim
Biz günahkarlar olmazsa kimi affedeceksin
Kızıl deliyim küfrüm dağları aştı
Gayrı bundan kelli işimiz ol şaha kaldı
NOKDA OLMUŞSUN
Cümle isimlerle her zerreye nakış edilmişsin
Derlenip sırrı Ba ya inib gizlenmişsin
Anlaşılır zannedilib Nokta olmuşsun
Gelde beraber şerh edelim ey Alim sultan
Cümle mevcudat ve alem hepisi birdir
Hay isminle yaşar her şey senle diridir
Mekansız değil mekanın bi mekan gönül evidir
Al bizide gönül evine ya sahibel fukara sultan
Yanlızlık Allaha bile yakışmazki yanlız değilsin
Bilinmek istedin bizde bilinmez değilsin
Habib mahbub Aşkıyla kendin seyran edersin
Biz aciz dosdlarada lütfeyle ya vedüd sultan
Bildirdin bizlere maşukun sırrı beyanı
Döndürüb durursun Aşkla devranı
Belalara saldın Nebioğlu naçarı
Vuslatını çok görme ey vasi sultan
EHLİBEYD YETER BANA
Cümle alem sizin olsun
Bir can bir Dosd yeter bana
Şanı şöhret sizin olsun
Şahım alim yeter bana
Ehlibeytim yeter bana
Cümle tacu tahtlar yıkılır
İyiler kötülerden seçilir
Bir gün gelirde gidilir
Bir Dosd bir can yeter bana
İmamlarım yeter bana
Dünya cennetten geçmişiz
Dosd gönlüne yetmişiz
Aşk Ataşıyla kül olmuşuz
Bir Dosd bir can yeter bana
Dosd Pirler yeter bana
Bela gömleğini giydik
Elem kederle biliştik
La mekan zevkine erdik
Maşukumuz yeter bana
Ali Şahım yeter bana
Kızıl Sultan söyler oldum
Aşk pazarında satıldım
Nebioğlu dile geldim
Hak Muhammed Ali yeter bana
Dinim Aşk sevgi diyen yeter bana
BİRDAHA GÖREYİM NOLURSUN YETİŞ
Azdı yaralarım azdı
Dertlerim bi hayli taştı
Ararım derde dermanı
Yaremin dermanı sevdiğim yetiş
Arar oldum beldelerden
Sorar oldum hep dillerden
Bana ne gerek ellerden
Derdimin dermanı yarim yetiş
Yaram onulmaz hale geldi
Tabibler hayrette kaldı
Dokundukça yaram azdı
Derdimin dermanı gel yarim yetiş
Gel sevdiğim bakışın şifa olsun
Dokun ki yarama elin çare olsun
Bir nazar kıl vaktimiz dolsun
Derdimin dermanı Dosd canım yetiş
Aldım bu derdi yarimden aldım
Hasretiyle yandım hem yakıldım
Kendimi sensiz ıssız çöllerde sandım
Derdimin çaresi güzel şah yetiş
İrfan meclisine varıb da sordum
Verdiler cevabı aldım yıkıldım
Yaran onulmaz yarsız dediler duydum
Nerdesin sevdiğim nolursun yetiş
Avazım oldun söyledim senlen
Dökülür kelamlar canı gönülden
Zikri feryadım eksilmez dilden
Hasretim özlemim nolursun yetiş
İşittim sultanım nutkun işittim
Nebioğluyum Hasret Aşkınla piştim
Gördüm her zerrede hep seni gördüm
Bir birdaha göreyim nolursun yetiş
YÜCE KADIN KUTSAL MABED
Eğer kadın eksik etek denilense
Nice eksiklikleri olanlar utansın
Ayda bir adet görmeleri suç sayılırsa
Herdem ağzından adet dökülen adetlerde kalan utansın
Örf adetlerle yaşayan adetli değil mi
Hakdan gayrı görmek eksiklik değil mi
İndallahdan gayrı yoktur bilinmezmi
Birlikten düşenlerdir kadın onlar utansın
Kadınsız yaşam varmı gösterin secde edeyim
Onlarsız yaşayın var olunda göreyim
Babasız doğduda anasız bilmem ne diyeyim
Nisa suresin nefsine şerh edenler utansın
Nebilerin velilerin alemlerin masharı onlar
Cenneti ala ile müjdelenen Hak analar
Azgın nefislere gem vuran çilekeş canlar
Menfaatleri için onları kullananlar utansın
Var yok onlarla kıyas mizan tutulur
Cennet cehennem mana onlarla kurulur
Kabrine telkin bile ana adıyla okunur
Rahimukullah masharını tanımayanlar utansın
Nebioğluyum bende zahir batın Hak anadan doğdum
Sevmeyi sevilmeyi nice sırları onlarda gördüm
Sırrı velayete Hak dosd sizlerle erdim
Muhammed, Ali, Mürşidim de bir anadan bilmeyen utansın
Çilekeş dertli analarımızsınız seven sevdiğim
Hakikat sırrınızı zevk ettirdi şah mürşidim
Aslında size söylenecek Hak söz nedir bilirim
Hakikatten insanlıkdan gerçeklerden bihaberler utansın
DOSDA DOSD NEGÜZEL OLMUŞ
Meleklerle seyran ederken
Nutku Hak duyuluvermiş
Bilinmekliğim için sizi varettim
Deyivermişte ne güzel olmuş
Habib mahbub sevdasına
Nice can gelmiş cihana
Kimi yoksul kimi geda
Yerli yerinde ne güzel olmuş
Adem Nuh İsa Musaylan
İnsu cin huri gılmanlan
Bezeyip koymuş insanlan
Dosda dosd ne güzel uymuş
Zatına mirad insanı
Eyletmiş cümleye ikrarı
Candan geçene cananı
Dosdla vuslat ne güzel olmuş
Nice hilkatlerle salmış
Cümle adın mahluk koymuş
Ahseni takvimle sunmuş
İnsan Hak ne güzel uymuş
Cümle alem zevkin hayranı
Şeker kurban nice bayramı
Cemale Aşık olan canları
Her dem bayram ne güzel olmuş
Nebioğlu cuşa geldim
Cümleden geçib dosda yettim
Sevgidir din meseb bildim
Gönüle secde ne güzel uymuş
CEDDİM HÜSEYİN AS
Hicretin dördüncü yılı şaban ayında
Doğdu ol Risalet Şahı Hüseyin
Müjdeler gelince Resulü zişana
Sevinçle ahı bir çektirdi canım Hüseyin
Ciğerleri yaktı yandırdı ahı Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller Sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza Canı Hüseyin
Muharremde giyeriz kızıl karalar
Hasan Hüseyin Aşkı bizi yaralar
Fatımanın ahı ciğer paralar
Kan ağlar çeşmimiz aman Hüseyin
Aşkımıza bürhansın ceddim Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller Sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza Canı Hüseyin
Ol nazik bedenler düşürüldü yola
Medine Mekke ordan kerbela
Ayandır size Fatıma Ali Mürteza
Dağlayacak bizi darı Hüseyin
Aman medet sizden ceddim Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller Sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza Canı Hüseyin
Ebu süfyan melunu sinsilik başı
Melun muaviye fitnedir işi
Lanet yezidler kana doymaz bir türlü
Cümle cihan ah eder aman Hüseyin
Dü alemde delilimiz ceddim Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller Sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza Canı Hüseyin
Sizin için yananlar cehennem görmez
Sizin için akan gözyaşı dinmez
Kerbela acısı asla hiç bitmez
Bitmeyen Aşkımız imam Hüseyin
Derdimize derman mazlum Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza canı Hüseyin
Canlarımızın canı ceddim Hüseyin
Tevella teberrası olmayan bilmez
Bu ceme hain nankörler girmez
Sizin için can vermeyene insan da denmez
Kızılbaş Nebioğluyum fedadır başım
Bağışla bizi dosdlarla şahım Hüseyin
Hüseyin Hüseyin canım Hüseyin
Mazlumlar Mazlumu Şehid Hüseyin
Gönüller Sultanı İmam Hüseyin
Fatıma Mürteza Canı Hüseyin
HZ HÜSEYİN AŞKINA
Bugün muharrem tutarız matem
Kılalım selam Hüseyin aşkına
Kırıldı beller tutmuyor dizler
Akıyor gözler Hüseyin aşkına
Yer ile gökler insü melekler
Tutarlar matem Hüseyin aşkına
Cümle mevcudat kılar feryad
Ey Şahım imdat kerbela aşkına
Kerbela çölü kana boyandı
Cümle sultanlar birbir dayandı
Çıktılar cenge kalkmıştı perde
Görüldü Habib eylendi secde
Kevser önünde cümle sultanlar
Bekler dururlar gördü Hüseyin
Hüküm verildi kalem kırıldı
Yetmişiki şüheda uçtu bekaya
Süfyan Muaviye cümle yezide
Lanet kılalım her an zalime
Kızıl Babadan doğduk Aşk ile
Kerbela şehidi olalım diye
Çok şükür evladı Aliyiz biz
Kızıllar giyen kızılbaşız biz
Nebioğlu cümle can dosdlarla
Hüseyin Aşkına fedayı canız biz
Ali Fatıma yarı Hüseyin
Ceddimsin mazlum imam Hüseyin
Canımız feda Şahın yoluna
Şefaat kanı İmam Hüseyin
Aman Hüseyin Medet Hüseyin
Ceddim Hüseyin Şahım Hüseyin
ŞAHIMEVLAM AS
Şahı Mevlam yürüyor kerbelaya
Hayden canlar bizde nasib alalım
Yezide haksıza boyun eğmedi
Tevella Teberrayla yürüyelim
Ehlibeyd yolunda darda duralım
Nice soylu soysuzlarla yürüdü
Zoru gören gafiller geri döndü
Mazlumlarla Şahımı yalnız bıraktı
Kalu bela dedik vefa kılalım
Ehlibeyd yolunda serler verelim
Binbir hile ile davet kıldılar
İkrar verib çok çabuk unuttular
Ali Şahımada böyle yaptılar
Küfe zihniyetinden dur olalım
Mevlam Hüseyine kurban olalım
Bir damlacık suya hasret koydular
Yetmişiki cana bir bir kıydılar
Ana bacıları yasa boğdular
Ahı feryad edib matem tutalım
Ceddim Hüseyin yolundan gidelim
Bu ne zulüm Yarab bu ne adalet
Sabretmek kolaysa gelsende sabret
Mazlumlara rahmet yezidlere lanet
Ehlibeyd ahını koyma kerem et
Kerbela Şahına selatı selam et
Cümle şehid oldu kaldı Hüseyin
Şahı Kerbeladan nutku dinleyin
Habibin binasın kanımla yüceltin
Deyib yürüdü zalimler üstüne
Lanet düşmanı Hüseyin üstüne
Nice melunlara Hakkın bildirdi
Zalim Şimir Şahın başın indirdi
Cümle mevcudatı inim inletti
Şah gitti gel halimize yanalım
Yezide nesline lanet kılalım
Kızardı gökyüzü mahşer misali
Yanıb kaynadı yer volkan misali
Vakti doldu kerbela Şah visali
Tüm mevcudat Hüseyin der iniler
Bunu cümle alem ah ile dinler
Gözden aksa kanlı yaş yerindedir
Hüseyne biat Hak Dosda secdedir
İkrardan dönmek nesli yeziddendir
Hak Muhammed Ali Hüseynileriz
Kırmızılar giyer kızıl deliyiz
Kızılbaşım ahı feryad kılarım
Kerbela meydanında cenk ederim
Ehlibeytim canbaşımla fedayım
Canlar kurban olsun ceddim yoluna
Bakmayın biz naçarlar kusuruna
Ceddim mazlumların başı Hüseyin
Bugün can aşı var gelin nuş edin
Ehlibeyd yolunda Aşkla gidenin
Nebioğlu Kızıl kurbanı olayım
Hüseynilerin hadimi kalayım
DELİ GÖNLÜMÜZE
Ta kalu beladan eyvallah demişiz
Dosd deyip yardan şükür geçemedik
İçmişiz aşkın peymanesini lebinden
Şu deli gönlüme söz geçiremedik
Birlikten doğduk dolaştık kesrette
Düşürdü bizi ağyar ile zillete
Vedamı edelim yar ile olan halvete
Kesrette halvet edip oldeme geçiremedik
Hak dedik Hak ile Hak olanlara
Engür dedik yar elinden sunulanlara
Nice meyil edelim fenada kalanlara
Na deyip Dosd Narına düşüremedik
Biz hakız Hakdan gelip Hakka gideriz
La mekaniyiz gönülden seyran ederiz
Cümleye Hak farksız meczub belleriz
Aşk ile aşığın vuslatını maşukta zevk ettiremedik
Aşk olurum Aşka secde kıldırırım bu demde
Din iman meseb beşreb ırk renkmi kalır erende
Nebioğlu Dosd ile zevki aladadır bu cemde
Şükür illa Dosd diyenlere gayrıyı dedirtemedik
HER ŞEY SENİ ANLATIR
Sen ey her dilde terennüm edilen güzel
Namelerin ritimlerinle ruhları yad ettin
Söylenen sözlerinde salınan başlarda
Körlenmiş Aşıklara ışık verip yol verdin
Bak şu sazın ritmine hep seni anlatır
Ya şu neye ne demeli gönüller fetetmeye çalışır
Kudüm masar derken ud ile halile rebab
Hep seni sevgiyi ey sevgili yani seni anlatır
Bülbüller dil kesilmiş yapraklar donuk
Semaları inletir coşkulu nameler yanık yanık
Mestane gönüller tüm zerreler hep seninle uyanık
Ey sevgili bak cümle mevcudat hepseni anlatır
Nice Sofı zahid bilemez böylede anıldığını
Canlı kuranla yad edilip sema döndüğünü
Çalan çaldıran söyleyen söyleten olduğunu
Kızıl delidende kelama gelip kendi kendini anlatır
İşte sensin türkülerde şarkılarda özde sen
Dilde gönülde herdem her zerrede sin sen
Meyhanede meyde kilisede havrada da sen
Nebioğlu kalenderde bir başka zevkdesin
DOSD İLE BAYRAM
Duyuldu canan müjdesi
Bugün bayram koşun dosdlar
Yar cemali kıble eylemiş bize
Koşun Dosd göründü bayramdır dosdlar
Yiyip içip niyet etmeyiz
Aşk ekmekle iftar etmeyiz
Kadri kıymetsiz kandil bilmeyiz
Gelin Dosd cemalin açtı bayramdır dosdlar
Sırlanınca o biz niyet eyledik
Onsuz hayatı oruç belledik
Hasretle günleri günlere ekledik
Muştusun aldık gelin bayramdır dosdlar
Dertli gamlı yaslı günler heb bitti
Yanan gönüllere Aşkın suyu serpildi
İftar için beklenen hilalimiz doğdu
Koşun bugün bayramdır dosdlar
Dün arefeydi bugün can bayram
Dosddan haber yetişdi geliyor sultan
Koşun Dosd ile olur ancak gerçek bayram
Dosd ile dosd olduk gelin bugün edelim bayram
İşte ezan kızıl dede nebioğlu dile geldi
Lebleriyle Şahı cihan iftar eyletti
Dokuz tekbir ehli dosdla selat eyletti
Koşun bugün bayramdır Dosdlar
BUGÜN BAYRAM
Baktık cemaline gördüğümüz Hak
Gönlümüze Nur doğdu muhakkak
Vuslatı Rahmanla gönlümüze ak
Koşun bugün bayram dır dosdlar
Haccul ekber bayramı oldu
Dosdla vuslat gönül doldurdu
Nebioğlu Dosdla bayramı buldu
Buyrun bugün bayram dosdlar
Bayram oldu Bayram oldu
Gönül aradı Aşkı Dosdda buldu
Bayramla dü cihan fena buldu
Ehlibeydle herdem bayramdır dosdlar
Hakkı gören göz olana
Kulak olupta duyana
Hak kelamın söyleyene
Bu canımız feda canlar
Fedayı can olana ayan
Batmaz asla doğmuş olan
Aşk ile ol dosda yanan
Herdem onadır asıl bayram
Bayram olsun bayram olsun
Dosd ile Hak bayram olsun
Kızıl deli Nebioğlu Şah ile
Vuslat kılıp Dosd ile Bayram olsun
TÜRKMEN GÜZELİ
Yahşi yaman diyen Türkmen güzel
Mevlam senden azari dilini ishar eder
Azari türkülerle bizleri bi hoş eyler
Herdilden her renkden perdeden görünen vasfedemem ben seni
Bir özge candır bi sedan inletir arşı
Hayran kılar kendini resmeyleyen nakkaşı
Bir bahçede dosd için açılan gül iken hemi
Batan bir dikenin için yok edemem ben seni
Esbabın allı pullu gözler alıyor
Duruşun alemlere fitneler saçıyor
Aslına yetmeyen senden ürküp kaçıyor
Özüne yetirdin a felek yok edemem ben seni
Öyle bir mihenksinki arz senin kaderde
Görünür bilinirsin gidende hem gelende
Saklanmışsın yıkılası kutsanmış seninle kabede
Yoksa yok eylerdim Nebioğlu hem seni hemde beni
HOŞ GÖR DÜNYA BAKİ DEĞİL
Savaşacaksan nefsinle savaş alemle değil
Marifet nefsini yenmektir hiç kimseyi değil
Sev sevdir sevindir Hoş gör dünya baki değil
İnsanları ayırmakta neymiş Allah birkaç değil
Yücelmek istersen toprağa yönel anadır meyil
Öfkeyi yenmektir yiğitlik kavga dövüş değil
Bağışlamak asaletten öldürmek insanlık değil
Gireceksen bir gönüle gir Maksat cennet değil
Kendi öz suretinde var etmiş insanı ona eğil
Menfaatler için eğilmek hiçte erlik karı değil
Dil aşk için aşka gelmeli gıybet hambalı değil
Halkı Hak da Hak bilmeli Nakıs hali hal değil
Göz bu, görür Hakkı her şeyde, bakar kör değil
Dosda varmayan yol onsuz nefes helal değil
Aşkdan bi haber ulemayı cihanlık bilgelik değil
Ümmilik sırrına ermektir azizlik cehalet değil
Nebioğlu söyler sözü kendi kendine özünden
İkrar verdi Dosda çıkmaz Ehlibeytin izinden
Derbederliğim acan Aşka düşkünlüğümüzden
ŞAH evladıyız Dosd dan gayrıya bakan değil
AŞKI DELİL KILARSIN
Ey Mahbubum birim tekim doğmam doğurmam dersin
Her zerrede her doğanda her dem şanın ilan edersin
Hem bi nişan bi mekan bi zamanım bila kaydım dersin
Ol resulü Habibim deyip gizlice evine davet edersin
Gizlide olsa dem bu demdir ayan beyan eylersin
Nice miraçlarınız varda ancak bunda ilan eylersin
Eylediğiniz doksanbin kelamın adını ilmiledün koyarak
Miraç isteyene insanı kamili vesile Aşkı delil kılarsın
Sanki gerek mi yoksa rumuzmu sana gelmek için dosduna
Bu seyranda Burak Refref tahsis edersin
Hemdem olunca cümle resül Nebi ile aksada
Ol Habibullahı namazda imam tayın eylersin
Uğurlandı cümle veli Nebi resüllerle sultan
Dediler hadi durma seni bekliyor Ulu Yezdan
Varınca selatuselam eyle cümlemizden
Dedirtip Cibril rumuzuyla yola revan edersin
Nice seyranlar ettirdin göklerdeki mülkünü
Gösterdin ona her katında hikmetinin resmini
Nice asırları bir ana sığdırıp bellettin gücünü
Cümle alemlerden geçirtip huzurunda üryan eyledin
Durdu Cibril, neyse o kapı geçemez oldu kaldı akıl
Geçersem yanarım dedi bundan sonra anla ey akıl
Geçsede anlaşılamaz bundan sonra konuşulan ilmiledün
Bunu bilenlere ancak her şeyi ayan beyan eyledin
İlmi aklı cüz taat ile ey safi onu bilinir sanma
Bakmak ayrı, görmek ehlinedir hayale kapılma
Bilinmezmiş deyipte ümidi kesib meydandan kaçma
Her kişiye değil Er kişiye miracda zatını ayan eyledir
Efali efalullah Sıfatı sıfatullah zatı zatullah
Burakla geçilip cemde hatmolunur ol fenafillah
Ahmedi Muhammed Mustafayı mahmuda görmeye
Fenayi ref ile Bekayı seyran ettirip Muradın eylersin
Gel beru deyip birbirine salatu selam kıldılar
Birbirlerini ayniylen yakin umdukları gibi buldular
Bi Hurufi saltılaf ile Gönülden gönüle aktılar
Cümle aşklara bu demi devranını seyran eyletirsin
Aşk olursa bu yolda kişin vazgeçilmez rehberi
Kefili ol Habibdir ehli tevhidin can dosd serveri
Sabah namazıyla tevhit eyler kıyamdan efali
Öylen namaz sırrıyla rüküdan sıfatıllah ayan edersin
İkindi vücut vücudullahtır makamı sırrı zat
Koyunca başını secdeye birdir der vücudu mutlak
Erer Akşamla Makamı ceme oturur her şey olur Hak
Gördürdüğüne tekrar secde ettirir Hazreti ceme erdirirsin
Kadede tekrar oturur cemi cem eder bu demde
Kendine yaklaştırır vuslat kılar sevgiyle kimene
Yetim Malıdır bu Makamı Mahmud ancak bilene
Sunup ol yetim şerabını aşıkları mestan e dersin
Cemde Ahmed koydu sevgili övülmüş adını
Hazreti cemde Muhammed diyorda sıfatullahna
Cemülcemde Hassul Has koydu Mustafa namını
Ahudiyetül cemde namınışanın Mahmud eylersin
Böyle gidip gelmiş sevgili binlerce yıllık yollara
Dönünce baktı henüz sovumamış ısıcacık yatağa
İnanıp kendinden kendine yapmak isteyenlere
Her şey insanda deyip selatı daimi açık miraç eylemiş
Gel ey aşık Menaref sırrını Dostla tahsil edelim
Gelen gideni gören duyanı alan vereni aşk ile bilelim
Secdeyi Rahmanla Dostla vuslat zevkine erelim
Dücihanda her şey insanda sende bende deyip ilan eylemiş
Rabbi Rabla bilen ol sevgili sırrı zevkden söyledi
Cümle Aşıklara Mirrac sırrının ayan beyan eyledi
Kendi kendinde kendi kendini gizli aşikar eyledi
Adım sanım Kızıl Nebioğlu koyup Dil bu candan söyledi
Hakikatmi ne gelen var ne giden nede seyranı eden
Kendisidir cümle cihnda her zerrelerde zevk ettiren
Mahbubun kendini apaçık Habib diye ehline gösteren
Bir nokta sırrına talibi aşığa sülük için şerh eyletmiş
ADEM İLE GELDİM
Adem ile geldim cihana
Adem oğlu adem nesli Hak danız
Nice kez dolduk boşaldık cihana
İsmi cismi değişen,özde sultanız
Nuh neciullahla gemiler yapan
Davut ile örsde demirler döven
İdris nebi ile hulleler biçen
Salihle develeri güdenlerdeniz
İsa Musa Yahya nice nebiyle
Tebliği risaleti verip ümmete
İbrahimle hanif olan millete
İsmaille koç kurbanıverenlerdeniz
Muhammet Habible Aşkı ayanı
Ali Mürteza ile sırrı beyanı
Hasan Hüseyin kerbela sultanı
Onyedi kemerbestle destan yazanlardanız
Abdülkadir ile kadri bildiren
Ol alemeyn ile sırra erdiren
Şems Mevlana ile sema ettiren
Halvet zevkine erenlerdeniz
Nakkaşı Bahattinle nakışlar eden
Hünkar Hacıbektaş ile demleri süren
Hacı Bayram Veli ile iydi ekbere eren
Nesimi Sultanla yüzenlerden
Zerdüs Haham Budist cümle adımdır
Her ipte oynamak benim şanımdır
Yıkık Garip Gönüller Dosd mekanımdır
Her sıfatta Hakkı görenlerdeniz
Saflıkta zevki neşeyi gören
Aşk ipiyle Gönül ağları ören
Her sıfatta ol Dosd cemalin gören
Hakkı Hak ile bilenlerdeniz
Mısri sultana Baba demişiz
Muhyiddin sultanla mevcuda ermişiz
Aşk meydanında secde kılmışız
Mevcudatı Hak olarak görenlerdeniz
Bize ayrı gayrı diyen ehli gaflete
Irklara dinlere ayrılan millete
İki göz birlik içinken şaşı görene
Ne olursa ol sende bizdensin diyenlerdeniz
Konuşup yazınca söz uzayıp gider
Ayrılık hasreti bin ölümden beter
İstemeyiz cennet mekan bize Dosd yeter
Deyip Serimizi Dosd için verenlerdeniz
Adım dinim Aşk Aşk olunca
Boş olan gönüller Aşk la dolunca
Kendi özünde kendi kendini bulunca
Her milletin özünde can olanlardanız
Beni ben gibi kendinde görenler için
Evrensel Dosdluk Aşkıyla yananlar için
Her nefes sevgi Aşk şarkısını söyleyenler için
Muhammed Nebioğlu Gönül noktasına dizilenlerdeniz
SINAMA BENİ ARTIK
Sevdanın esen tatlı rüzgarı
Esin nolur esin mestan olalım
Hasretle Aşkına yanıp tutuştuk
Aç kollarını sultanım mihman olalım
Denizin ufgunu coşturur rüzgar
Gönlümüz Aşkınla doldu taruman
Gezeriz zikrini yad ede ede ey yar
Vuslat kapını aç revan olalım
Dillerde name içte ateşsin
Söyleyen söyleten hem dimlyensin
Bizi sevdalara salıp eğlendirensin
Edrikni sırrına eriştir sırdaş olalım
İşte bak sen ben oldum neler söylerim
Adım Muhammed koyup hitap ederim
Elbet bu fanidende birgün göçde ederim
Ayrıldığım yerde elbette birlik olurum
Sınama beni artık yeter hiç takatim yoktur
Aşkınla zarı zarı inlerim ahıferyadım çoktur
Sineme saplanan elinle atılan bir oktur
Ahı feryadınla Nebioğlu hasret çekerim
SEV SEVDİR SEVİNDİR
Gezerim susuz çöllerde
Mecnunem düştüm dillere
Dolanırım gurbet ellerde
Arayıpda bul Dosdum beni
Aşkın aldı benden beni
Gönülden çıkarma bizi
Hasretin çak etti sinemi
Vuslatına ey can erdir beni
Aradım bunca yabanda
Viranhanede puthanede
Muhabbetsin her anımda
Sev sevdir sevindir beni
Bana benden yakın ol
Doğrusu budur tek yol
Gel yarama merhem ol
Gönlüne al sırla beni
Aciz fakir günahkarız
Asi mücrim kullarınız
Nebioğlu Dosd niyazındayız
Affeyle bağışla Şahım beni
SENLEN OLUŞABİLECEK GAFLETİMDEN
ESTEĞFURULLAH
Nur idik nara döndük
Tövbe allahım tövbe
Geldik kapına geldik
Aman allahım tövbe
Tevbe Allahım tevbe
Heredem isyanlardayız
Adet tabutlardayız
Başka kapulardayız
Tövbe Allahım tövbe
Aman Alahım tövbe
Masivaya aldandık
Daldık dünyaya daldık
Azap çölünde kaldık
Tövbe Allahım tövbe
Aman Allahım tövbe
Hem isyankar nefsimle
Cümle can dosdlar ile
Geldik huzuru Aline
Aman Allahım tevbe
Tevbe Allahım tevbe
Sen bizi affetmezsen
Resulle Şefaat kılmazsan
Ehlibeyde vardırmazsan
Vay halimize elaman
Aman allahım tevbe
Gaflette hatamız çoktur
Hem isyanlarımız çoktur
Senin lütfu ihsanın boldur
Aman Allahım aman
Tevbe Allahım tevbe
Cümle Nebiler için
Hem Ermiş pirler için
Binbir adın hakkı için
Bağışla dosdlarla bizi
Aman Allahım Aman
Tevbe Allahım tevbe
Kuluz her dem şaşarız
Nefsimize uyar azarız
Geldik Huzuruna ağlarız
Tevbe Allahım Tevbe
Aman Allahım aman
Cümle mevcudat ile
Gafletteyiz gaflette
Düşdük biz hem bile bile
Aman Allahım tevbe
Tevbe Allahim tevbe
Hem Rahman hem rahimsin
Her şeye mukdedirsin
Ol Habibde Mahbubsun
Bağışla ol Habib için
Aman Allahım aman
Nebioğlu mücrim nefsiyle
Cümle mevcudadın sesiyle
Evladı ayel Dosd canlar ile
Yüce Huzuruna geldik
Aman Allahım aman
Aman Allahım el aman
Bizler dille söyleriz
Aciziz lütfun bekleriz
Göz yaşları dökeriz
Aman Allahım aman
Elaman elaman elaman
CANIM SULTANIM
Sultanın yolları Aşkla doludur
Aşık maşuk hasretiyle yanıkdır
Cümle azalar buna tanıkdır
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
Sensin Maşukum hemde Matlubum
Sen Mevlamsın bense aciz bir kulun
İsteriz sana varsın dosdlarla yolum
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
ildimki evvel ahir senmişsin
Ol derlerimizin sen tabibisin
Özümden özüme sen tanıksın
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
Cümle dinlerin kıblegahısın
Cümle Gönüllerde kutlu varlıksın
Cümle canlarda hemde Cananımsın
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
Cümle yollar sana çıkar
Cümle gönüller hep sana akar
Senin aşkın bizleri yakar
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
Nebioğlu seni senden ister
Bunca ayrılık nolursun yeter
Dosdlarla gel demeni bekler
Canım Sultanım varsam sana
Yüzüm gözüm sürsem sana
Aşk ile secdeler kılsam sana
ERDİK ELHAMDÜLİLLAH
Lokma ilahisi
Biz hak Muhammediyiz
Cümle pirler bendesi
Allah zikriyle daim
Olduk elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Lokmalar Hak lokması
Aşk olsun ey Yarenler
Sofralar Dosd sofrası
Erdik elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Yedirenlere delil
Yiyenlere Aşk olsun
Hak berekatın kılsın
Şükür elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Yiyen yedirenlerle
Hizmed eden canlarla
Olan olmayan Dosdlarla
Diyelim elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Artsın hiç eksilmesin
Taşsın hiç dökülmesin
Hiç israf edilmesin
Yiyelim elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Hak Muhammed Aliyle
Erenler himmetiyle
Geldik Dosdlarla deme
Şükür elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Zahir batın sofraya
İkrar verdik doslarla
Dönmeyiz demden asla
Şükür elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
Haydeyin canlar Aşk ile
Hizmed edelim yine
Nebioğlu dosdlarla ceme
Girdik elhamdülillah
Can Allah Habibullah
Hatice Fatima zehra
Ali Şah Hüccetullah
Hasan Hüseyin Müşteba
GELİN BİSMİLLAH DİYELİM
Evvel Ahir her şey cem olnur onunla
Gelin canlar sözle değil Özlen bismillah diyelim
Kelamıylada söylemek hoş güzel amma
Gelin canlar özde bismillah diyelim
Rahman ve Rahim olan Adıyla deyib
Gerçekde deruni manasına yetib
Esirgeyib hemde hoş görüb bağışlayıb
Gelin canlar özde bismillah diyelim
Korumayıb affedmeyib itikakıverirsek
Bağışlamayıb eksik kusur görürsek
Neye yarar herdem dille bismillah dersek
Gelin canlar özde bismillah diyelim
İnsanız gelin Hak aşkına örtücü olalım
Hakkımızdanda gerekirse feragat kılalım
Kınanacaksa gelin nefislerimizi kınayalım
Gelin canlar özde bismillah diyelim
Suçluyum suçlu bulduğum için
Nakıs benim eksik gördüğüm için
Çıplak benik kusurlar örtmediğim için
Gelin canlar özde bismillah diyelim
Rahman ve Rahim sırrına ernler ile
Cümle mevcüdatı Hak bir bilenler ile
BA altndaki sahibel nokda Şiriyezdan ile
Kızıl nebioğlu sende gel özde bismillah diyelim
DOSD DOSD DAN GAYRI BİLMEZEM
Şahı Merdan aşıkları
Ikrarlı Hak yolundayız
Tevelladır ilk nutkumuz
Teberradan da kalmayız
Cümle alem kul dur ona
Nice canlar berdar uğruna
Hak niyazlar kabul ola
Gayrı ateşe yanmayız
Ehlibeyd in nurlu sesi
Diri kılar Hak nefesi
Gönüllerin tesellisi
Gayrı teselli bilmayiz
O dur mizan o dur sırad
İndir başın eşiğe yat
Aşk yolunda varlığın at
Şah dan gayrı var bilmeyiz
İkrar Hak Muhammed Ali
Tevelladır Ehlibeydi
Teberra adı değmezi
Nesli narı zikretmeyiz
Oniki İmamın izine
Mahsumu paki nesline
Piranı ehlibeyd ine
Beli dedik La demeyiz
Neslim Şahın neslindendir
Kerbelanın sesindendir
Zeynel Aba nefesindendir
Gayrı nefes alıb vermeyiz
Aşkım aşık bilmem meseb
Muhammed Aliden Neseb
Evrende varlığa sebeb
İNSAN dır gayrı bilmezem
Muhammed Nebioğlu kalk
İnsan lığa tevhidlen bak
Dosd gönlüne durma sen ak
Dosd Dosd dan gayrı bilmezem
SENİN İÇİN GELDİM
Karanlığa ışık mazluma yoldaş olmayaya
Sertacı yare ehli gönüle sırdaş olmaya
Kanayan yaraya melhem olmaya
Duy kabul eyle ey can senin için geldim dünyaya
La mekan ilinden göç eyleyib de geldik
Fedayı cen olmak için bu deme yettik
Cümle alemin varlığın özünde bittik
Yaratılmış her zerre için geldik dünyaya
İyi kötü güzel çirkin hesabın bilmeyiz
Azı çokdan varı yokdan ayrıt etmeyiz
Bin cana diyed rehber olmadan canı vermeyiz
Sen için senin için ey canıcanan geldim dünyaya
Gözler Hak Muhammed Ali den gayrı göremez
Dillerde dosd sevdasından gayrı terennüm bilmez
Din meseb ırklar kanayan yarayı dindirmez
Cümlesini yek vücuda birlemeye geldik dünyaya
Hak Muhammed Ali birdir faili mutlak
Dem İsa Musa Cumle mevcud sıfatı Hak
Zevk eyleyib geçibde vücudullaha bak
Mansurleyin Enel Hak demeye geldim dünyaya
Halile nemrudu isyankar gibi gösterib
İshak İsmail gibi nicelerini kurban gibi tığlatıb
Nice putları Gönül Kabesinden attırıb
Halilullah sofrasına mihman olmaya geldim dünyaya
Sanki gayrıymış Hak Musadan
Konuşturduk durduk sineyi tecelladan
Sesler verdirdk bastığı toprak ile boğadan
Nefsi firavunları Erler nilinde yumaya geldim dünyaya
Nice nefislere nice canları kefaret kılb
Ol Mesih için Yahya görünüb başımı verib
Erinni hitabıyla bihaylı cilveler edib
Ruhul Kudüsün sırrını ifşaya geldi dünyaya
Bir bin milyonlar yetmez bizi saymaya
Nice milyar senelerdir gelib gideriz biz bu dünyaya
Hak dır bu sözümüz idrak eyle ayrı düşmaz Hüdaya
Nice miracı mübinler zevkini yaşamaya geldik dünyaya
İlkim çamurdan adem değil ki sonum Muhammed olsun
Bilib kabullendiğin dil bu ise sana mübarek olsun
Avazım Hak duy heran bir şandayım haberin olsun
Ruhunda Aşkın atomunu patlatmaya geldim dünyaya
Gel bu Hak sözümüze Gnülden kulak ver dinle
Sorulacak bir tek soru var Ben seninleyken sen kiminle
Gel ey Kızıl dede sende vuslat şarkımızı söyle
Ben İnsanım evrene sevmeye sevilmeye geldim dünyaya
Muhammed Nebioğlu bir neydi üfledi Hak
Sözler yerli yerinde sahibi Sahibel Mutlak
Allah ziri daim dir alemde tek olan Hak
Her zerreyle sevgimle bütünleşmeye geldim dünyaya
19 – 04 – 199
SİZDEN SİZE SEFA GELDİNİZ
Yine mihman geldi gönlüm şad oldu
Dosdlar sizler bize sefa geldiniz
Canlar yadsa iken gönüller şad oldu
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Mihman bizde Hızır kerem kanıdır
Dosd sofraya gelen Ali Şahım dır
Gönülümüz sizlerle cennet bağıdır
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Eşiğe baş koysak mihmanlar bassa
Fakirhanelerimiz Dosdlarla dolsa
Sultan lütfeylese hep canlar gelse
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Görünce sizleri doldu can gözler
Mahsun iken şad oldu diller
Hızır hazır ile doldu Gönüller
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Hizmed eksik olursa lütfen affola
Muhammed Alı yle noksanlar dola
Ehlibeyd i Resul Aşkı cem ola
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Ya Sahib lütfeyle eksk olmasın
Sofrayi Alimiz yetim kalmasın
Üçler Beşler Aşkıyla bereked kılsın
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Nebioğlu garibim niyazım budur
Lütfeyle sultanım Aşkınla doldur
Sakahum hamrını dosdlarla kandır
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Aşk muhabbed ile zevk getirdiniz
Dosdlar sizden size sefa geldiniz
Neşeler saçtınız zevk getirdiniz
BİZ ŞAHA SÖZ VERDİK
Biz Şaha söz verdik ikrardan dönmeyiz
Cümle dosdlar ile deryana kim gelir
Ne dünya neukba sevdası yok canda
Dertlere giriftarız dert çekmeye kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Ne Kudüs ne Kabeetmeyiz taşa secde
Dosd cemali Kabe tavafa kim gelir
Sultanım mekanı bulandır kulları
Aşk hizmet yolları hizmete kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Furkan Dosd Gönlünde şeriat eğninde
Muhabbet Hak diyenle niyaza kim gelir
Sultandır Meyhanem sakimdir dem be dem
Aşk ile nuş ederem dem çekmeye kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
İçenler mest olur Dosdu Gönlünde bulur
Görenler sultan olur yokluğa kim gelir
Verelimcanı malı bulalım Sultanı
Hayal olan ukbayı geçmeye kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Şahım der ölen hayvan bakı olandır Sultan
Böyle kılmış yaradan uymaya kim gelir
Sultan ölmez baki gelsen de gör Hakkı
Dosd için dü cihana vermeye kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Sultan öldü demeyin namazımı kılmayın
Telkin hiç verdirmeyin yutmaya kim gelir
İşte biz hep böyleyiz dünya cennet neyleriz
Herşeye gülüb geçerizeyvallaha kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Bunu söyleyen Hakdır Aşk hizmet mutlaktır
Muhammed Nebioğlu candır uymaya kim gelir
Hu Allah hu Allah Muhammed Habibullah
Hu Allah hu Allah Ali şahım eyvallah
Hu Allah hu Allah Ehlibeyte can feda
Münih – Almanya
SULTAN NEVRUZ
Şahım cenabu Ali doğdu bu
Gönüller şad olsun
Cihan Aşk ile semaha durdu
Uyan ey can haberin olsun
Hak niyazlar kabul olur
Aç Gönlünü Aşk ile dolsun
Sultan Nevruzdur bugün
Bayramınız mübarek olsun
Şahı merdan şiri Yezdan
Mürtezayı Haydar Ali sultan
Alemlere hüccetül burhan
Şahım Ali doğdu bugün
Ol kabetullahda tekdir doğan
İlk Resul un kucağına konan
İlk Habib in sedası duyan
Şahım Ali Haydar doğdu bugün
Şahı Haydar derler namına
Kızıl Nebioğlu kurban olsun yoluna
Canlılık kattı mahlukatı mevcüdata
Nevruzu Sultandır Şahım doğdu bugün.
ŞAHI ALİM DOĞDU BU GÜN
Adı Ali sahibel zülfükar olan
Şahı geda doğdu bu gün
Namı Haydar nice namlara nişan
Olan Şahı Alim doğdu bu gün
Ben kimin mevlası isem
Ali de onun mevlasıdır denen
Lahmike Lahmin demmike demmi
Hitabıyla bir gömlekde görünen
Edrikni denib çağırılan
Meded Mürvedle sığınınan
Kuranda sırda okunan
Şahı Alim doğdu bu gün
Habib Mahbub olub da okunan
Gönüllerde her dilde tek söylenen
Kızıl Nebioğlu nun Aşkı hüceati
Şahıgedem canan Ali Şah doğdu bu gün
Merhaba ya hayrul veled
Merhaba ya Nurul Hak
Merhaba ya İhsanül Hüda
Merhaba ya Aliyel Mürteza
Merhaba ya Şahı Geda
Merhaba ya Natikel Kuran
Merhaba ya Şiri Yezdan
Merhaba ya ceddi ya Sultan
CANIM SULTANIM EFENDİM
Canım sultanım efendim
Gönlümün fermanısın sen
Dertlerimin dermanı
Aşkımın bürhanısın sen
Sensiz alem boştur bana
Merhamed eyle gel bana
Kul olmuşuz bak kapında
Bağışla bizleri dosdlarla
Yanar dönerim aşkınla
Kül olmşum ataşınla
Daldır bizi umanına
Özlemim hasretimsin sen
Sensin benim kıblegahım
Niyazımsın secdegahım
Seherlerde ahu zarım
Feryadım muradımsın sen
Can dosdlar hep seni ister
Gönül vuslatını özler
Bitmez tükenmez dosd sözler
Okunacak kitab sensin
Harflerinle dizilirim
Hece hece bölünürüm
Nebioğlu okunurum
Okuyan okutan sensin
Harflerinle dizilirim
Hece hece bölünürüm
Nebioğlu söylenirim
Söyleyen söyleten sensin
CAN KURBAN
Hakka yakin olmak imiş kurbiyetin manası
Öyle buyurmuş Dosd alemlerin Mustafası
Kurban olmak Hak Dosd sırrındadır manası
Can kurban Dosd bayramınız mübarek olsun
Dosd Gönül kabedir tavaflar edilesi
Haccül ekberdir cemali yar görülesi
Vuslatı Rahman ile olur can iydi ekberi
Koçlar değil canlarkrban imiş gerçeği
Nebioğlu yum geldim Ehlibeyd dosd otağında
Şahım Ali gibi girmişim dosd Hak yatağına
Binlerce can kurban olsun dosd vuslatına
Yar ile hemdemiz Bayramınız mübarek olsun
Gönülde yari bulana Dosd ile Dosd olanas
Onunla vuslat kılana Hergün bayram
Bayramınız mübarek olsun vesselam.
BANA ÖLÜMÜ SEVDİTTİRDİNİZ
Bende herkes gibi Mutlu yaşam için
Gelmiştim şu Garip dünya ya
Bebekliğimi çocukluğumu gençliğimi
Nedense hiç yaşıyamamışım
Her acı sarsıntıda Geçer düzelir
Yerine oturur ümidi bağlamış beni
Geleceğin mutluluk ümidiyle dolanıp
Hayeller kurub bekleyib durmuşum
Evlilikte keramet var dediler atıldık
Darmadağın oldu hayellerim
Her Geçen Gün bir bir yok oluyordu
Vazgeçilmez inanç ve emellerim
Cehennemi aratır olmuştu artık
Geçen her anım ve günlerim
Meyveye dönüşen evlilik ağacım
Zehir saçar olmuştu neyleyelim
Seygimin hayallerimin umutlarımın yerini
Alıvermişti korkup kaçmak istediğim ölüm
Gitmek yok olmak ölmek değildi aslında
Yaşamak gülmek eylenmek olmuştu bana zulum
Anlayacağınız bir garib sevdaya dönüşmüştü
Karma karışık olan yaşamaksa hayad öyküm
Şimdi inandıklarım güvendiklerim evlatlarımdan
Bana tek kalan hatıra sevdirtilen ölüm
Galiba hayad böyle sana yaklaşır
Hızla isyan acı ile giderek
Her an her dem hayata yaşama herşeye
Bir an evvel sona erdirmeyi göçmeyi isteyerek
Galiba kural bu hayad böylesona yaklaşıyor
Hiç durmadan hızla isyan acı ile giderek
Her an herdem şu yalan olan yaşama
Artık son vermeyi göçmeyi istiyerek
İşte böyel bitiyor derdemezüç günlük
Güzelim yaşam öyküsü acı acı inleyerek
Siz sağolun a canlar vefasız dostlar
Hayırsız evlatlar bana o ölümü sevdirttiniz
Şimdi gidecek sığınacak koruyacak
Yerim yurdum kalmadı hani nerdesiniz
Hatıralar içimde acı bir volkana dönüştü
Beni yok edmekse muradınız vakit yakın bilesiniz
Ben gidersem düğün dernekler kurarsınız
İstediğiniz gibi kendi bildiğinizce yaşarsınız
Heyhad ey dünyaperestler yaşama gücünü alıp
Bravo ey dünde kalanlar bana ölüü sevdirttiniz
Hala fark etmediniz Hayal bulutları üzerinde
Sürüyor rüyalar gibi yok olası yaşamınız
Gece gündüz demeden boşuna yatıp kalkıp
Nedense boş şeylerle uğraştınız
Uyanınca tatlı rüyalardan kalan
Acı ve hüsranlar olacaktır bilesiniz
Her gün nice binlerce kez bin ölümlerle
Yüzleştirip bana ölümü sevdirttiniz
Elma elden su gölden yalanlarla yaşayıb
Bildiğinizgibi han vurun harman savurun
Kartlar,telefonlar,arabalar,süslerle
Yarınları düşünmeden yollara koyulun
Birgün fırsat bulursanız oturub
Vicdanınızla baş başa kalıb düşününüz
Ben size neler verdim sizler için neler yaptım
Oysa ne acıki sizler bana ölümü sevdirttiniz
Özleştiğim merhametimi sevgimi duygularımı
Bir türlü yok sayıb da boşayıb gidemedim
Eş dosd evladıayal derdimendiyle bir kez olsun
Ne yazıkki huzurda kendimi tutamadım
Her şeyden geçib kendim için kendimce
Yaşamayı bir türlü istemeyi bilemedim
Sizler sağolun a canlar umduklarınızı bulun
Banaysa tek hatıra kahrolası ölümü sevdirttiniz
Ey ölüm hayde çık artık kalmadı mecalim
Bak buradayım ben sen neredesin
Kızıl Nebioğlu der kallaş nankör bigane
Vefasızlarla hayat sürülmez bilesiniz
Çok bekliyorsanız merak etmeyin
Pek yakında eserinizi ektiğinizi görüb biçeceksiniz
Ben size canımı özümü her şeyimi verdim
Siz bana ölümü sevdirttiniz
Bana sevdirttiğiniz vazgeçilmez son
Olan ölüm ile biliştik şimdi iç içeyiz
Son hamlesinde yine size bağlı haydeyin
Ne zaman yapacaksınız diye beklemekteyim
Çok şükür Şah evladı Kızıl dedeyim size gülerim
Ben zaten naçar gelmişim Garib giderim
Sizler sağolun ben daha nice candan geçerim
Ben size hayat verdim siz nefesimi kesib bana ölümü sevdirttiniz
DOSDLUK ŞEMSİMİZ SEBAHADDİN SULTAN
Bir Dosdluk güneşisin sen
Dosdluk yolumuzu aydınlatan
Bir dosdluk ateşisin sen
İçimizi gönlümüzü ısıtan
Dosdluğun Ruhusun sen
Hayad veren yaşama neden olan
Gönülsün sen nefessin sen
Hayadsın kuvvetsin sen
Sen bende her şeysin
Sebeblerin sebebisin sen
Gözüm sözüm özüm özlemim
Hasretim derd ortağımsın sen
Kaç kişiye nasib sen gibi dosd
Kaç peygember gördü sen gibisini
Kaç pir otağında sen gibi açtı çiçek
Kaç sırrın sırdaşı oldu sen gibi
Bu meydanlar kaç er kaç fedayı can gördü
Sen gibi ey can ey sevgili
Senin gibi kıbkızıl senin gibi ahdine sadık
Bi şek vefakar dosd sen sen gibi
Görsünler sen bende neymişsin
Kaybettiğimin neymiş değeri
Ne bir sarraf ne de bir beşer
Akılla ölçüb biçemez bendeki seni
Ana baba evladı ayal mal mülk
Hepisi kaybedilmiş birer birer
Ama seni kaybetmek bedenini sırlamak
Ne zormuş ne acıymış meğer
Hayde sen uğurlandın la mekana
Sırlandın ey can Dosd gönüllerine
Teslim edildin Ehlibeydi Resul
Muhabbet sofrasına beka zevkine
Ey Dosd Ey Dayanağım
Ulu çınarım Aşkım muhabbetim
Küfrü imanım var ile yokluğumla
Olduğum gibi kabullenenim
Şimdi beni kimlere bırakıb gittin
Ey gönlümün şeyda bülbülü
Kimlere teslim ettin beni
Kimlerle paylaşacağım Ehlibeyd zevkini
Ol sevgili Resulun ölümünü bekleyen
Kılıç Müslümanlarla mı süfyanilerle mi muaviyecilerle mi
Çaryarı Ehlibeydin dışında bilenlerle mi
Ya Ali diyen gizli yezitlerle mi
Yoksa Pir sultanlara Nesimi Mansurlara
Dosd görünüb onları aşan Nesi zalimlerle mi
Dosd görünüb katlime ferman kılanlarla mı
Vefasız gallaş nankör dönek iki yüzlülerle mi
Miratı dosdumun sırlanışı acısı şoku
İçindeyim ey canlar ey yarenler
Yoksa bilmez miyim üç beş canımın
Gönülden varlığını acılarımı paylaştığını
Zaten yıkılmakta olan bedenimi
Siz canlara dayadım da ancak ayaktayım
Tek tesellimiz sizlerde can dosdu
Yaşamakta sizlerle nefes almaktayım
Mahbubun Habibi Aşığın Maşuğu
Sevenin sevileni Dosdum idi giden
Mevlananın Şebiaruzu gibi
Resulün miracında seyraneyleyen
O da eyledi son miracını bıraktı beni size
Kırdı belimizi büktü kolumuzu
Gelin canlar ebediyen yaşatalım
Yaşadıkça bu alemde Dosdlarımızı
Gönüller sultanı Sebahaddin Dosd
Şebuaruzun mübarek olsun
Kızıl dede Nebioğlu yaşadıkça
Her dem her nefes canı malı Dosdlara feda olsun
Hiçbir şey ilen kıyaslayamadığım Gönül yarim
Sebahaddin Dosd beka alemine irtialinde seher vakti
kaleme kelam olarak vücud bulan nutku Hak dır bilene
duyana görene köre ne…
SENİ DE BENİ DE ALLAH YARATMIŞ
Seni de beni de Allah yarattı
Irklar meşeb meşreblerden geçelim
Dü alemi cemaliyle bezetmiş
Şekil semallerden gelin geçelim
Hak kı bir eyleyib de zevke erelim
Sakallı sakalsız giyinik üryan
Dinli dinsiz cümle Allah a ayan
Hepimizin sahibidir ol sultan
Şu kubbe altında bir can olalım
Gelin canlar dosd evine varalım
Rengim kıbkızıldır kızıl olayım
Yaradanın Aşk oduna yanayım
Açılsın kapılar cemal görelim
Sunulan badeden gel can içelim
Sermest olub vuslatına erelim
Bitmez tükenmez şu dünyanın derdi
Kim umduğuna kim Dosd Hakka erdi
Ağlayan ağladı gülenler güldü
Gelin dosd ile dosd olub da geçelim
İkilikten geçib Hakkı görelim
Yüzüne gülene aldanıb kanma
Sırtını namerde yaslayıb durma
Her grüneni sen insandır sanma
Gel gör şehrine seyran edelim
Hakikat şehrine cevlan edelim
Kavgaya riyaya benliğe samba
İnsan klılmış Hüda elden bırakma
Diller Hak söylesin gayrıya bakma
İnsan mahzarı Adem Hak diyelim
Hak kın cemalini Dosd da görelim
Aşığım maşuğumun ben kölesi
Ölürsem Hak Dosd yolunda ölesi
Bahdım Hak MuhammedŞahdan gülesi
Gayrı sevdalardan gelin geçelim
Aşkın şarabını Dosdlarla içelim
Kızıl sultan dü cihandan geçmişem
Dosd lebinden hamrı zevkle içmişem
Dosdu Hak bilib insanda görmüşem
Nebioğlu sermestim ŞAH diyerim
Dosda gelib dosd olub Dosda giderim
HAK MUHAMMET ALİ AŞKIMIZ VARDIR
BİZİ BİZ EDEN DOSDLARIMI
Gücü yetmez bize şu bet dünyanın
Gücümüze güç katan şahımız vardır
Bilmeyiz gayri dostgönül sevdası
Hak Muhammet aliaşkımız vardır
Bence şese bağlı değil başımız
Hak Muhammet ali dir avazımız
Ehlibeyt niyazı çalar sazımız
Hatice Fatima anamız vardır
Fetva takva ile eyleyen karen
Zeynel abidine vermişiz ikrar
Muhammed Bakırla olmuşuz berdar
Caferi sadıkla meşlebimiz vardır
Cennet cehennem hurilerden geçtik
Musa Kazım Ali Rıza yı seçtik
Muhammed Takiyle seyrana yettik
Ali Naki Hasan Askeri miz vardır
Kıyamet hesabın asla yapmayız
Muhammed Mehdi den uzak durmayız
Sahibel zaman dan hiç ayrılmayız
Hacı Bektaş Pir Sultan larımız vardır
Din diyanet şöhret hepsi nafile
Şems Mevlana Niyaziyle dosda deme
Yunus Mansur Nesimilerle ceme
Cümle Pirler ile Niyazımız vardır
Arabça Farsça okumak bilmeyiz
Din millet ırkları ayırt etmeyiz
Bildiğim dil Tüerkçedir vaz geçmeyiz
Her dilden anlayan Ulu muz vardır
Kızılbaş Muhammed söyler aşkından
Çıkmayız asla Dosd Şah Gönlünden
Nebioğlu naçar ne gelir elden
Bizi biz eden dosdlarımız vardır
Bizi yüce kılan dosdlarımız vardır
KIRMIZILAR GİYERİZ
Biz kırmızılar giyeriz
Aşk ile seyran ederiz
Hakkaı insanda birleriz
Yoktur bizde şekki güman
Biz Evladı Alideniz
Kırmızı özümüzdendir
Aşk muhabbed gönüldendir
Her şey sevende güzeldir
Cemalullah kıble bize
Aşk ile secde eyleriz
Aşk şerabından içmişiz
Din imanım aşk demişiz
Meseb meşrebden geçmişiz
Şeriar gümandır bize
Biz Eylibeyd hadimiyiz
Allara bürünmüş Hu yuz
Darı Hüseyin kuluyuz
Bektaşiyiz hak yolumuz
Cümle pirler ayan bize
Biz kerbela mazlumuyuz
Bizi renkle yargılama
Kızılız diye taşlama
Hak dan ayrıyız sanma
Dosdum ayan beyanıyız
Biz kalender Nazeniyiz
Cümle renkler onun rengi
Senin Hak benim değil mi
Şahım bunu giymedi mi
Biz Kıbkızıl Hüseyniyiz
Aşk deyib cuşa gelmişiz
İkrar vermişiz bir dosda
Anlamzsan sen yanaşma
Yanarsın valla yaklaşma
Allara nara dönmüşüz
Kerbela rengi giymişiz
Kırmızı sevgi Aşk Hay dır
Aşıklar başına tacdır
Allemel esmaya kandır
Biz kırmızı mecnunuyuz
Şiri Yezdan ın kuluyuz
ÖZÜM AŞK SÖZÜM İNSANDIR
MEKANIM Bİ MEKAN CANDIR
KIZILIM DOSDA KURBANDIR
NEBİOĞLU DİLE GELDİM
DEM BU DEMDİR CEM EDERİM
DEM BU DEMDİR DEM ÇEKERİM
AŞIĞA MAŞUK OLUR GÖNLÜMÜZ BİZİM
Adımız sanımız sorarsan sofi,
Aşkdır adımız şanımız bizim,
Tarikimiz, mesebimiz, meşrebimiz,
Aşkdır evvel aşkdır ahirimiz bizim.
Aşkla doğduk aşkın gönlünde,
Aşk namesi olduk aşık dilinde,
Aşk ile devrederiz aşkın deminde,
Aşığa maşuk olur gönlümüz bizim.
Aşkla sevdik ırkı, milleti,rengi,
Aşkla yok eyledik dosd beldeleri,
Aşkla durduralım tüm savaşları,
Savaşımız gönülde aşkladır bizim.
Nebi, veli tüm insanlık aşka kul,
Aşkdır kıble, aşkdır secde, aşkdır yol,
Sende gel ey can aslını aşkını bul,
Şanımız, şerefimiz, aşkımızdır bizim.
Kızıldeli, aşkın avazın söylerem,
Aşkla yanar, aşkla coşar, aşkla gülerem,
Nebioğlu aşka ancak secde eylerem,
Bayramımız, seyranımız dosd aşk olur bizim.
GİRDE ŞU GÖNLÜME BİR NAZAR EYLE
Sevda türküleri çalıp söylerem,
Aşkınla inim inim inlerem,
Dün geldim,bugün belki yarın giderem,
Girde şu gönlüm bir nazar eyle.
Bir onunla,bir senle yanıp durdum,
Sevdamın lavınla yanan kül oldum,
İşte sana savur, küllerim sundum,
Savrulan küllerden feryadımı dinle.
Hayalmi ederdin böyle bir aşkı,
Daha dur henüz kovanım taşdı,
Nebioğlu, garib bile buna şaşdı,
Yaşadıkça canan buna sen virid eyle.
EVLADI ALIYİZ EHLİBEYDİZ BİZ
Sakahum hamrini sununca sultan,
Alıp nuş etmeli, bilmeli Hakdan,
Bu gönülden sunulanı hoşgörür Yezdan,
Gönül meyhanesinin dem kişiyiz biz,
Evladı Aliyiz, Ehlibeytiz biz.
Secdemiz, taştan duvarlardan değil,
Selatımız daim dir vakitle değil,
İnat ehli değilsen gel sen de eğil,
Kabedir dosd gönlü, maksad hac değil,
Ehli hak olan bunlara muhtac değil.
Kılu kali bırak gel insaf eyle,
Bırak ikiliği, gel secdeyi hak eyle,
El ne derse desin, sen dosd ile söyle,
Dü cihanda matlub dosd dur da belle,
Natıkal kuran ne derse sen onu belle.
Söyleriz biz hakdan değiliz dünya kar,
Sadrimiz geniştir ey can değiliz din dar,
Çok açık uryanız korur bizi ol settar,
Ol hüdanın açık yakın beyanıyız biz,
Gezilib görülen dosd ayinesiyiz biz.
Kızıl Nebioğlu daim onlayım,
Hak Muhammed Ali yoluna aşinayım,
Kalender meşrebim, sarhoşum, divandayım,
Gönül meyhanesinin saki bendesiyiz biz,
Dem çekip, dem süren aşığı sadıklarız biz.
NEBİOĞLU DOSDA HASREDDİR GÖNÜL
Hidayeti ilahiye kahrının lütfüdur an be an,
Alem gözlerimden alıp, gül aşan pınardır can,
Sonsuzluğun batımında belki ebedi kavuşma,
Rabbiyetle perçinleşmiş hasretle doludur gönül,
Essede kuzey rüzgarları batmadan yüklensek aşkı,
Tutsaklığımız perçinleşiverir, yeşillenip, meyveleşir gönül.
Dolu dizgin savrularak, sızıp yaralım ufukları,
Ok gibi fırlayalım aşalım hasret dolu yolları,
La mekanın bağrından kopup bekleşen özlem dolu kolları,
Uluhiyet demiylen kavuşup saralım gönül.
Anlarımız hep böyledir demadem yaşarız,
Ne zaman nasıl bitecekse bilmem ama şaşarız,
Ilgıt ılgıt, içten içe bir volkan misali yanarız,
Miadımız sonsuzlukla vuslat bulmuş Nebioğlu dosda hasrettir gönül.
|