Kurtuluşun Hakkı Söylemekte Oluşu
1- Dostlarından birine şöyle buyurdu: “Ey adam! Allah’ tan kork; helak olmana sebep olsa bile hakkı söyle. Çünkü (gerçekte) kurtuluşun ondadır. Ey adam! Allah’tan kork; kurtulmana sebep olsa bile batılı terk et. Çünkü (gerçekte) helakın ondadır.”[1]
Allah’ın İnsanlara Zahiri ve Batıni Hücceti
2-“Allah-u Teala’nın insanlara zahiri ve batını iki hücceti (delili) vardır, zahiri hücceti, Resuller, peygamberler ve İmamlardır; batini hücceti ise akıldır.”[2]
Dünyanın derin Bir Deniz Oluşu
3- “Ey Hişam! Lokman oğluna şöyle dedi; “İnsanların en akıllısı olman için hakka boyun eğ. Ey yavrum, dünya derin bir denizdir; bir çok insan onda boğulmuştur. Bu denizde gemin takva (geminin) yükü iman, yelkeni tevekkül, kaptanı akıl kılavuzu (pusulası) ilim, lengeri ise sabır olmalıdır.”[3]
Allah’ın Dininde Fakih Olmanın Gerekliliği
4- “Allah’ın dininde fakih olun (dini iyice anlamaya çalısın). Çünkü dinde fakih olmak basiretin anahtarıdır, ibadetin kemalidir, din ve dünyanın yüce makam ve derecelerine ulaşmak için de bir vesiledir. Fakihin, abide olan üstünlüğü, güneşin yıldızlara olan üstünlüğü gibidir. Kim, dininde fakih olmazsa Allah onun, hiçbir amelini beğenmez.”[4]
Zamanı Dörde Ayırmak
5-“ Zamanınızı dörde ayırmaya çalışın; bir bölümünü Allah’la münacat etmeye, bir bölümünü geçiminizi sağlamaya,bir bölümünü ayıplarınızı size bildiren kardeşlerinizi ve gönüllerinde size karşı samimiyetleri olan güvenilir insanları ziyaret etmeye ve bir bölümünü de haramlar dışındaki zevklere ayırın; bununla (sonuncuyu yapmakla) diğer üç bölümü de yapmaya kadir olursunuz.”[5]
Güzel Komşuluk
6- “Güzel komşuluk, komşuya eziyet etmemek değildir;güzel komşuluk, eziyete tahammül etmektedir.”[6]
Ey Yavrum!
7- çocuklarından birine şöyle buyurdular:
“Ey yavrum! Allah-u Teala’nın, seni nehyettiği masiyette görmesinden ve seni emrettiği itaate görmemesinden sakın. (Allah’a kulluk etmede) gayetli ve ciddi ol. Yine de Allah’a ibadet ve itaatte kendini kusursuz görme. Çünkü gerektiği şekilde Allah’a ibadet etmek mümkün değildir. Şaka yapmaktan sakın. Çünkü şaka, imamın nurunu giderdiği de hafifletir. Usanmak ve tembellikten sakın. Çünkü bunlar, dünya ve ahiret nasibinden seni alıkoyur.”[7]
Ey Hişam!
8- “Ey Hişam! Yiğitliği olmayanın dini olmaz, aklı olmayanın da yiğitliği olmaz. Halkın en değerlisi, dünyayı kendisi için bir değer görmeyen kimsedir. Bilin ki, bedenlerinizin kıymet ve değeri ancak cennettir. Öyleyse onu başka bir şeye satmayın.”[8]
Akıllı Kimse...
9- “Akıllı kimse, yalanlamasından korktuğu kimseye bir şey söylemez; reddedeceğinden endişe ettiği kimseye ağız açmaz, gücü yetmediği şeyi vaat etmez, arzu etmesiyle kınandığı şayi arzulamaz ve aciz kalacağından korktuğu işe teşebbüs etmez.”[9]
İki Yüzlü ve İki Dilli Olan Kul
10- “İki yüzlü ve iki dilli olan kul ne de kötü kuldur; kardeşinin huzurundan onu över, gıyabında (gıybetini ederek) etini yar; kardeşine bir nimet verildiğinde kıskanır, sıkıntıya düştüğünde de onu yalnız bırakır.”[10]
Müminin Kardeşi
11- “Mümin aynı ana ve babadan olmasa bile müminin kardeşidir. Kim kardeşine iftira eder, ona hile yapar, ona nasihat etmez ve (gıyabında) onun gıybetini ederse melundur.”[11]
İki Günü Eşit olanın Zarara Uğramış Olması
12- “Kimin iki günü (manevi yönden) eşit olursa, zarara uğramıştır, kimin ikinci günü birinci gününden daha kötü olursa melundur (Allah’ın rahmetinden uzaktır) kim kendi nefsinde bir (manevi) artış görmezse noksanlık uçurumundadır; böyle olan bir kimsenin de ölmesi, yaşamasından daha iyidir .”[12]
Üç Şeyi Üç Şeye Musallat Kılanın, Aklı Yok Etmek İçin Hava ve Hevesine Yardım Etmiş Olması
13- “Kim üç şeyi, üç şeyi musallat kılarsa, aklını yok etmek için heva ve hevesine yardım etmiş gibi sayılır: Fikrini nurunu, uzun arzularla öldüren; çok konuşmakla, hikmetini mahveden; ibret almak nurunu, nefsani şehvetlerle yok eden; ibret almak nurunu yok eden sanki aklını yıkmak için nefsine destek olmuştur; aklını yok eden kimse de dinini ve dünyasını ifsat etmiştir.”[13]
Yeni Günahlar İcat Etmekle Yeni Belaların Gönderilmesi
14- “İnsanlar önceden bilmedikleri yeni günahlar icat ettikçe, Allah da onlara tanımadıkları yeni belalar gönderir.”[14]
Gerçeği Bilene Halkın Sözlerinin Bir Fayda Veya Zararı Olmaması
15- “Ey Hişam! Elindeki cevize halk “incidir” derse sana bir faydası olmaz; çünkü sen onun ceviz olduğunu biliyorsun. Elindeki inciye de halk “cevizdir” derse sana bir zararı olmaz; çünkü sen onun inci olduğunu biliyorsun.”[15]
Alime Saygı
16- “Ey Hişam! Bilmediğin ilmi de cahile öğret ve öğrendiğin ilmi de cahile öğret. Alime ilmi için saygı göster ve onunla çekişmekten sakın. Cahili cehaleti için küçük gör; fakat onu kendinden kovma; onu kendine yaklaştır (bilmediği şeyleri) ona öğret.”[16]
Kibirden Kaçınmanın Gerekliliği
17- “Kibirlenmekten kaçın; çünkü kimin kalbinde bir zerre miktarınca kibir olursa cennete giremez. Büyüklük Allah’ın ridasıdır; kim Allah’ın ridası hususunda Onunla çekişirse, Allah onu yüzü üstü cehenneme atar.” [17]
Her Şeyin Bir Nişane ve Bir Bineği Olması
18- “Her şeyin bir nişanesi vardır;akıllı insanın nişanesi de tefekkürdür; tefekkürün nişanesi de susmaktır. Her şeyin bir bineği vardır; akıllının bineği de alçak gönüllülüktür. Nehyedildiğin şeyi yapman, cehalet bakımından sana yete.”[18]
Hz. İsa’nın Havarilerine Tavsiyesi
19- “Ey Hişam! İsa Mesih (a.s) havarilerine şöyle buyurdu:
“…Ey dünya kulları, hak olarak diyorum ki; Ahiret şerefine, ancak sevdiğiniz şeyleri terk etmekle nail olabilirsiniz. Tövbe etmek için yarını beklemeyin. Çünkü yarından önse bir gece ve gündüz vardır; Allah’ın kaza ve kaderi her gece ve gündüz caridir. Şu söylediğin bir gerçektir ki; borçlu olmayan borçlu olandan borçlu olandan daha huzurlu ve kaygısızdır; günah işlemeyen kimse de günah işleyenden, her ne kadar halis tövbe edip Allah’a dönse dahi daha çok huzurludur. Küçük ve ehemmiyetsiz sayılan günahlar,şeytanın tuzaklarındandır. Şeytan, günahlarınızın toplanması ve ardından sizi kuşatması için onları gözünüzde küçük ve basit gösterir.”[19]
Konuşmacıların Üç Kısım Olması
20- “Konuşmacılar üç kısımdır: Kar eden, salim kalan ve helak olan. Kar eden, Allah’ı zikir eden kimsedir; salim kalan, susan kimsedir; helak olan da batıla dalan kimsedir. Şüphesiz Allah Teala, çirkin söz söyleyen, kötü dilli olan, söylediğine ve söylenilenlere itina etmeyen hayasiz kimselere cenneti haram kılmıştır.”[20]
Kendilerine Allah’ın Rahmetinin Yağdırılması İstenilen Kimseler
21- “Allah, kendisinden hakkıyla hava edip utanan, başını ve başında yer alan uzuvlarını (göz, kulak,dil vs.), haramdan koruyan, karnı ve karnının koruduğu şeyleri (yemeği ve içmeyi) haramdan sakındıran, ölümü ve çürümeyi hatırlayan, cennetin zorluklarla çevrildiğini ve cehennemin de lezzet ve şehvetlerle kuşatılmış olduğunu bilip idrak eden kimseye rahmetini yağdırsın.”[21]
İhtirastan ve Halkın Elindeki Şeylere Göz Dikmekten Sakınmanın Gerekliliği
22- “Ey Hişam! İhtirastan sakın; halkın elindeki şeylere göz dikme; halktan bir şey ummak fikrini kalbinde öldür; çünkü başkasında göz dikmek zilletin anahtarıdır ve bu tutum akli yok eder, yiğitliği çürütür, şerefi lekeler ve ilmi giderir. Allah’a sığınmayı ve O’na tevekkül etmeyi unutma; isteklerinden alıkoymak için nefsinle cihet et; nefsine karşı cihat etmek, düşmana karşı cihat emek gibi sana farzdır.” [22]
Kim Kendisini Halkın Haysiyetini Çiğnemekten Alıkorsa...
23- “Kim kendisini halkın haysiyetini çiğnemekten alıkoyarsa, Allah kıyamet günü onun hatalarından geçer. Kim halka karşı gazabının önünün alırsa, Allah da kıyamet günü ona karşı gazabının önünü alır.”[23]
Ziraatın Yumuşak Yerde, Hikmetin De Mütevazı Kalpte Bitmesi
24- “Ey Hişam! Ziraat, yumuşak yerde olur; kayanın üzerinde değil. Böylece ilim ve hikmet de mütevazı kalpte yarleşir ve hayatını sürdürür müstekbir kalpte değil. Çünkü Allah-u Teala, tevazuyu aklın nişanesi, tekebbürü de cehaletin nişanesin kılmıştır…Allah Teala, tevazu edeni ise yüceltir.” [24]
İnsanın Fakirlik ve Uzun Ömrü Kendisine Telkin Etmekten Kaçınması
25- “Kendinize fakirliği ve uzun ömrü teklin etmeyin; çünkü bunu yapan cimri olur; uzun ömür telkin eden de ihtiraslı olur. Yiğitliği lekelemeyerek ve israf da olmayacak miktarda helal şeylerden yararlanmakla dünyadan kendiniz için bir pay ayırın; bunu da dini işeriniz için yardımcı kılın. Çünkü şöyle bir hadis rivayet edilmiştir: “Kim dünyasını, dini için veya dinini dünyası için terk ederse bizden değildir.”[25]
Ey Hişam!
26- “Ey Hişam! Eğer yeterli miktar seni ihtiyaçsız kılıyorsa, dünyada en az şey (sade yaşayış) sana yeter. Eğer sana yetecek kadarı seni müstağni kılmıyorsa o zaman dünyada hiçbir şey seni müstağni kılmaz.” [26]
Musibetle Mükafatın Yok Olmasına Sebep Olan Amel
27- “kim musibette, elini dizine veya elini eline vurursa mükafatı heder olur. Musibetin sevabı, ancak musibet sahibinin sabretmesine ve musibet vakti, “İnna lillah ve inna ileyhi raciun” (biz Allah’tanız ve O’na döneceğiz) demesine bağlıdır… Allah, ihtiyaç miktarı yardım eder ve musibet miktarınca da sabır verir.” [27]
Aklın Güçlülüğünün Nişanesi
28- “Ey Hişam, yalnızlığa sabr etmek aklın güçlülüğünün nişanesidir. Kim Allah Tebarek ve Teala tarafından verilen akılla akıl ederse dünya ehlinden ona meyledenlerden uzaklaşır ve Allah’ın indinde olana yönelir. Allah da korkuda onun munisi ve yalnızlıkta arkadaşı olur; fakirlikte onu ihtiyaçsız kılar ve aşireti olmaksızın da onu izzetlendirir.”[28]
İhsanın Üç Şartla Kamil Olması
29- “İhsan ancak üç şartla kamil olur: Küçük saymak, gizlemek ve acele etmek. İyiliğini küçük sayan. Kardeşini büyütmüştür; onu büyük sayan da kardeşini küçültmüştür. Kim yaptığı ihsanı gizlerse, işi değer kazanır. Kim sözünü verdiği şeyi yerine getirmekte acele ederse, verdiği şey daha da hoş olur.”[29]
Hamd-u Sena ve Salavattan Önce Dua Eden Kimsenin Durumu
30- “Allah’a hamd-u sena etmeden ve Peygambere salat (ve selam) göndermeden önce dua eden, kirişsiz kemanla ok atan kişiye benzer. Allah’ın vereceği mükafata yakini olan, cömertçe bağışta bulunur. Mutedil davranan, muhtaç olmaz.”[30]
Malsız Zengin Olmak İsteyenin Yapacağı İş
31- “Kim, malsız zenginliği, kalbin kıskançlıktan rahat olmasını ve dininin sağlam kalmasını istiyorsa, dualarından Allah’tan (c.c) aklının kamil olmasını dilemelidir. Akli kamil olan, yeterli olan mala kanaat eder, yeterli olan mala kanaat eden zengin olur; yeterli olan mala kanaat etmeyen ise zenginlik yüzü görmez.”[31]
Malını Allah Yolundan Esirgeyenin Onun İki Katını Günah Yolunda Harcaması
32- “Sakın Allah’a itaat yolunda malını esirgeme. Çünkü onun iki katını günah yolunda harcarsın.” [32]
Ey Hişam!
33- “Ey Hişam! Bütün insanlar yıldızları görür; ama yıldızların rotası ve duruş yerlerini bilenden başkası onlara bakıp kendi yolunu bulamaz. Böylece sizler de hikmet öğreniyorsunuz, ama onunla amel edenden başkası hidayete erişemez.”[33]
Halkın Allah’a İtaat İçin Yaratılmış Olması
34- “Ey Hişam! Halk Allah’a itaat için yaratılmıştır; kurtuluş itaatle, itaat ilimle, ilim öğrenmek de akıl ile sağlanır ve ilim ancak rabbani alimden alınır; alim de akılla tanınır.” [34]
Müminin Yitik Malı
35- “Bilin ki hikmetli söz müminin yitik malıdır; öyleyse ilim elden çıkmadan onu elde edin; ilmin elden çıkması, alimin aranızdan kaybolmasıdır (ölmesidir).”[35]
Kulların En Kötüsü
36- “Kulların en kötüsü, kötü dilli olduğundan dolayı kendisiyle birlikte oturulması sevilmeyen kimsedir. Acaba halkı yüz üstü cehennem ateşine atan, dilin ürünlerinden başka bir şey midir? Saçma sözleri terk etmek, kişinin dininin güzel olduğunu gösterir.”[36]
Kulu Allah’a Yaklaştıran En Güzel Vesile
37- “Ey Hişam! Kulu Allah’a yaklaştıracak en güzel vesile, namaz kılmak; ana ve babaya iyilik etmek; haset, bencillik ve övünmeyi terk etmektir.”[37]
Amelin Temiz Olmasına, Rızkın Çoğalmasına ve Ömrün Uzamasına Sebep Olan Amel
38- “Ey Hişam! Dili doğru söyleyenin ameli temiz olur; iyi niyetli olanın rızkı çoğalır; kardeşlerine ve ailesine iyilik yapanın da ömrü uzar.”[38]
Helak Olmaya Sebep Olan Şeyler
39- “Kim Allah’ın künhü (zatı) hakkında konuşursa, helak olur, kim riyaset talep ederse, helak olur; kim bencilliğe kapılırsa helak olur.”[39]
Aklın Yarısı
40- “İnsanlara kendini sevdirmek aklın yarısıdır. Çok gam, ihtiyarlık getirir. Acelecilik ahmaklıktır. Aile azlığı iki kolaylıktan biridir (diğer kolaylık ise kişinin zengin olmasıdır). Anne ve babasını üzen, onlara asilik etmiştir.” [40]
--------------------------------------------------------------------------------
[1] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 849. h. 5
[2] - Bihar’ul-Envar, c. 1, s. 137
[3] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 795
[4] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 321
[5] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 853
[6] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 851
[7] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 315
[8] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 803
[9] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 390
[10] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 395 ve Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 310
[11] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 333
[12] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 327
[13] -Tuhaf’ul-Ukul, s. 797
[14] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 322
[15] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 797
[16] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 329
[17] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 817
[18] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 797
[19] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 808
[20] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 812
[21] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 804
[22] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 823
[23] - Vesail’uş-Şia, c. 11, s. 289
[24] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 816
[25] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 853
[26] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 799
[27] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 834
[28] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 301
[29] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 837
[30] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 835
[31] - Usul’ul-Kafi,c. 1, s. 18
[32] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 320
[33] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 807
[34] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 798
[35] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 309
[36] - Bihar’ul-Envar, c. 78, s. 310
[37] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 807
[38] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 801
[39] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 851
[40] - Tuhaf’ul-Ukul, s. 835