Allah’ım, yeryüzü ehlinden peygamberlere tabi olanları; düşmanlar yalanlamalarıyla peygamberlere karşı çıktıkları zaman peygamberleri gıyaben (kalben) doğrulayanları; iman hakikatleriyle onlara gönül verenleri; Adem’den Muhammed’e -Allah’ın salat ve selamı ona ve soyuna olsun- kadar her asır ve zamanda o asrın insanları için delil olarak gönderdiğin hidayet imamlarına, takva ehlinin önderlerine -hepsine selam olsun- uyanları kendinden bir mağfiret ve rızvanla an.
Allah’ım, özellikle de Muhammed’in ashabının, sahabiliği bilip hakkını eda edenlerin, ona yardımda güzel bir imtihan verenlerin, onu destekleyip himaye edenlerin, koşarak elçiliğine inananların, davetini kabulde yarışıp öne geçenlerin, Rabbinin mesajlarını duyururken kendisine icabet edenlerin; dâvâsı uğruna eşleri ve çocuklarından ayrılanların, nübüvvetini sağlamlaştırmak için babaları ve oğullarıyla savaşıp onun bereketiyle zafere ulaşanların, gönüllerinde onun sevgisini besleyerek bu sevgiyle asla zarara uğrama-yacak bir ticaret umanların, onun kulpuna yapışınca kabilelerinden dışlananların, ona yakınlık gölgesinde yer alınca akrabalıklarından çıkarılanların, Allah’ım, bunların senin için ve senin yolunda kaybettiklerini unutma! İnsanları senin (dininin) etrafında topladıkları, Resulünle birlikte sana davet ettikleri için hoşnutluğunla onları hoşnut et. Senin yolunda kavimlerinin memleketini terkettikleri, geçim bolluğunu bırakıp geçim darlığına katlandıkları için onları ve dinini yüceltmek için sayılarını çoğalttığın mazlumları mükâfatlandır.
Allah’ım, onları (ashabı) güzellikle izleyip, “Rabbimiz bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi bağışla.” (Haşr/10) diyen; onların yolunda yürüyen, onların yöneldiği yöne yönelen; onların mizaç ve meşreplerine göre hareket eden, hiçbir şüphe kendilerini onların basiretlerinden (inançlarından) geri çeviremeyen; onların izinde yürümekte, hidayet meşalelerine uymakta kuşkuya düşmeyen; onlara yardım eden; dinlerini din edinen; hidayetleriyle hidayet bulan; onlarla ittifak içinde olan; onları (Peygamber’den) kendilerine ilettiklerinde itham etmeyen tabiîne de en iyi ödülünü ver.
Allah’ım, günümüzden kıyamet gününe kadar gelip geçecek olan tabiîne, onların eşlerine ve soylarına, içlerinden sana itaat edenlere salat eyle. Bir salat ki, onunla onları sana karşı gelmekten koruyasın; cennet bahçelerinde yerlerini genişletesin; şeytanın tuzağına düşmelerine engel olasın; senden medet umdukları iyi işlerde kendilerine yardımcı olasın; onları, ansızın hayırlı bir haberle kapıyı çalan hadiselerin dışında, gece gündüz demeyip beklenmedik bir zamanda baskın yapan felaketlerden koruyasın; onları rahmetine ümitli olmaya, katındakini arzu etmeye, kulların elindeki şeyler konusunda kötü yargılı olmamaya sürükleyesin. Böylece de onları sana rağbet etmeye ve senden korkmaya yöneltesin; dünya hayatına aldırışsız kılasın; onlara ahiret için çalışmayı, ölümden sonrası için hazırlanmayı sevdiresin; canların bedenlerden çıkacağı gün karşılaşacakları her zorluğu onlara kolaylaştırasın; onları korkunç fitnelerin meydana getireceği durumlardan, cehennemin kavurucu ateşinden, orada sürekli kalmaktan kurtarasın; onları takva ehlinin güvenli dinlenme yerlerine (cennete) yerleştiresin!